REMZİ AKÇİN - UGM Yönetim Kurul Başkanı
İthalat geniş anlamlı bir kavramdır. Dolayısıyla, dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme, geçici ithalat rejimleri kapsamında ülkeye giren eşya da ithal eşyasıdır.
Şu an okuduğunuz gazetenin 25 Şubat 2025 tarihli sayısında “Serbest bölgede ruhsat çıkmazı: İki yönlü ihracat tehlikede” başlıklı yazı yayınlandı. Yazıda; “Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketler, yurtiçine yapılan işlemlerin ithalat sayılması üzerine ruhsat kaybetme riskiyle karşı karşıya. İhracat kayıtlı satışların istisna tutulmasını isteyen şirketler aksi halde ihracatta milyarlarca dolarlık düşüş yaşanacağı uyarısında bulunuyorlar” ifadeleri yer alıyordu. Yıllarını gümrük sektörüne vermiş birisi olarak ilgimi çeken konuyu masaya yatırmaya çalıştım. Öncelikle, serbest bölge ve Dahilde İşleme Rejimi’ne (DİR) kısaca değinmenin konunun anlaşılması açısından yararlı olacağını düşünüyorum.
Serbest bölge nedir?
Genel olarak serbest bölgeler; ülke içinde geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sanayi ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanabilir.
Gümrük Kanunu’nda ise serbest bölgeler;
- Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın… konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin uygulanması bakımından, Türkiye gümrük bölgesi dışında olduğu kabul edilen,
- Serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler olarak tanımlanmıştır.
Serbest bölgeler, ülkenin siyasi sınırları içinde yer almakla beraber dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatının uygulanması bakımından gümrük hattı dışında sayılır. Serbest bölgeler, hem 4458 sayılı Gümrük Kanunu hem de 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’yla düzenlenmiş olduğundan bu iki mevzuatın çatıştığı alanlar mevcuttur.
Avrupa Birliği ilerleme raporlarında, Avrupa Birliği mevzuatıyla 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu uyumsuzluğu nedeniyle sürekli olarak eleştirilmektedir. Bu eleştiriye karşılık Serbest Bölgeler Kanunu’nda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olana kadar Serbest Bölgeler Kanunu’nun uygulamada esas alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
Serbest bölgenin özel sektör tarafından kurulması ve işletilmesi halinde, bölgeyi kuran ve işleten kuruluşa bölge kurucusu ve işleticisi denir. Kullanıcı ise, serbest bölgede faaliyet ruhsatı alan ve bölgede belli bir işyeri bulunan gerçek veya tüzel kişidir. Serbest bölgede faaliyette bulunmak için faaliyet ruhsatı alınması zorunludur.
Dahilde işleme nedir?
DİR, serbest dolaşımda bulunmayan hammadde veya yarı mamul niteliğindeki eşyanın vergileri teminata bağlanarak ithal edildikten sonra işlem görerek elde edilen nihai ürünlerin ihraç edilmesinin esas olduğu, ihracatın gerçekleşmesi halinde teminatın iade edildiği gümrük rejimidir. Vergilerin teminata bağlanması yerine ithalatta tahsil edilerek işlem gören ürünün ihracı halinde iade edilmesi de mümkündür ama bu yöntem tercih edilmemektedir.
DİR, ihracatçının üretimde kullandığı girdilerin vergi ödemeden teminini sağlayan, bu nedenle de ihracatı teşvik etmek amacıyla kullanılan bir enstrümandır. Bu nedenle, DİR kapsamında ithal edilen eşya da, ihracata tanınan vergi muafiyetlerinden yararlanır.
Dahilde İşleme Rejimi ile serbest
bölgelerin kesiştiği alan
Bu iki uygulamanın kesişme noktası, DİR kapsamında kullanılan girdilerin temininde serbest bölgelerin kullanılmasıdır. Serbest bölgeler iki farklı operasyonda kullanılmaktadır.
Türkiye’de üretim yapan kumaş üreticisi, DİR kapsamında ithal ettiği elyaftan önce iplik sonra da kumaş elde eder. Ürettiği kumaşı, serbest bölgede yer alan şubesine veya başka bir firmaya satar. Böylece DİR’i sonlandırır. Daha sonra konfeksiyon üreticisi bu kumaşı yine DİR kapsamında ithal ederek, bundan konfeksiyon ürünü (örneğin takım elbise) üretir ve Türkiye’den doğrudan ihraç eder. Aslında DİR ikiye bölünür ve iki farklı belge kapsamında ihracat gerçekleştirilir. Bu ikiye bölme işleminde serbest bölgeler kullanılır. Diğer bir yöntemde ise gerek serbest bölge içinden gerekse yurt dışından temin ettiği kumaşlar, serbest bölgede faaliyet gösteren firmanın deposunda depolanır. Bu kumaşlar konfeksiyon üretiminde kullanılmak üzere DİR kapsamında serbest bölgeden Türkiye’ye ithal edilir.
İki operasyonun ortak noktası, kumaşların konfeksiyona üretiminde kullanılmak üzere DİR kapsamında serbest bölgeden Türkiye’ye ithal edilmesi ve üretilen ürünün doğrudan ihraç edilmesidir.
Ruhsatlar neden iptal ediliyor?
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun amaç maddesinde “ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek…” olduğu yer almaktadır. 12.11.2008 tarihli, 5810 sayılı Kanun’la amaç maddesinden “ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek” ifadesi çıkarılarak, serbest bölgelerin ithalat amaçlı kullanılmasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
Gelinen noktada, DİR kapsamında da olsa, serbest bölgeden Türkiye’ye eşya girişi de ithalat olarak değerlendirilmekte ve serbest bölgeden ithalatın önüne geçmek amacıyla faaliyet ruhsatları iptal edilmektedir.
Değerlendirme
Dahilde İşleme Rejimi Tebliği’ne göre; serbest bölgelere gerçekleştirilen ihracata konu eşyanın 3 ay içerisinde başka bir dahilde işleme izni kapsamında Türkiye gümrük bölgesine ithalatının yapılması halinde izne ilişkin ihracat taahhüdü kapatılır. Bu açık hüküm uyarınca ihracat sayılıp ihracata yönelik teşviklerden yararlandırılan eşyanın, piyasada satılacak bir ürünmüş gibi ithalat olarak değerlendirilmesi ve engellenmeye çalışılması, aynı bakanlığın mevzuatı ile uygulaması arasında taban tabana zıtlık oluşturmaktadır.
Bu tür sorunların çözümüne yönelik bir dahilde işleme izninden diğerine devir imkanı getirilmiş ise de bu uygulamada yürümemektedir. Çünkü, belgeden belgeye devirde; ilk belge sahibinin teslimi ihracat sayılmamaktadır. İkinci belge sahibi ilk belge sahibinin yükümlülüklerini üstlenmek istememektedir. İkinci belge kapanmadan ilk belge kapanmadığı ve bir parti için çok sayıda belge olduğu için, ilk belgenin kapatılmasında çok zorluk yaşanmakta ve çok zaman almaktadır.
İthalat kavramı gümrük mevzuatında ülke sınırından giren tüm eşyayı içeren geniş anlamlı bir kavramdır. Dolayısıyla, dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme, geçici ithalat rejimleri kapsamında ülkeye giren eşya da ithal eşyasıdır. İthalat, yerine göre gümrük vergileri ödenerek ülkeye sokulan eski adıyla millileştirilen, piyasaya arzı mümkün olan eşyayı da kapsar. Ancak nitelik itibariyle birbirlerinden çok faklıdır. Bu açıdan bakıldığında 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda önlenmesi öngörülen ithalattan kasıt serbest dolaşıma giriş rejimine tabi eşyadır.