Türkiye ekonomisinde OSB’lerin ağırlığı giderek artıyor. 366’sı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, 43’üTarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı 409 OSB var. Yakın geçmişte 11 yeni OSB kuruldu. Tüm OSB’lerin henüz 288’i işletmede. Hazırlıkların devam ettiği 120 OSB henüz üretimin dışında. OSBÜK Başkanı Memiş Kütükçü’nün açıklamalarına göre; 68 bin fabrika 2 milyon 700 bin kadar çalışan ile toplam sanayi üretiminin yüzde 45’ini OSB’lerde gerçekleştiriyor.
Kuşku götürmez bir şekilde üretim, ihracat ve istihdamla özetlenen bu ağırlık artacak. 409 OSB’ye yenisi eklenmese bile eksik kapasiteler tamamlanacak, boş parseller dolacak, yeni fabrika binalarının bacaları tütecek. Henüz faaliyette olmayan 120 OSB’de binlerce fabrika işletmeye geçecek.
Ağırlıklı olarak şehirlerin çeperlerinde planlanan OSB’lerin iki yönlü ek çekim gücünden söz edebiliriz. Bunlardan bir tanesi kentlerin çeperlerinde, bir tür banliyöleşme gibi yeni yaşam alanları yaratması. Bu eğilim şehirlerin merkezi caddeler etrafında yığılmasının önüne geçemese de yeni yığılmaları önleyebilir. Hatta yeni, küçük, çağdaş kentler oluşumunu besleyebilir.
İkincisi, OSB’lerin kendi çeperlerinde tersine göçü harekete geçirecek olması. Bu eğilim sadece çalışanların bu bölgelere çalışma amacıyla gelmeleri ile değil, bölgedeki fabrikalara girdi sağlayacak üretimleri de yakın çevrede gerçekleştirecek olmalarından kaynaklanıyor. Kandıra Gıda İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başol, 84 fabrikanın faaliyet göstereceği OSB’de tersine göçün şimdiden başladığına dikkat çekerek OSB içi ve dışını da kapsayan birleşik bir ekonominin yaratacağı büyük hareketten söz ediyor.
Özetle OSB’ler bir yandan yeşil dönüşümü hedeflerken bir yandan kentleşmenin yeni bir alanı haline geliyor. Bu kentler içinde kalan OSB’lerde yeteri kadar fark edilemese de kentlerin dışında kurulan OSB’lerde fazlasıyla göze çarpıyor. Asıl önemlisi bu sürecin özellikle yerel yönetimler tarafından da iyi yönetilmesi de gerekiyor. Bu süreç iyi yönetildiği takdirde nitelikli eleman sorununun çözülmesine yardımcı da olabilir.
OSB Uygulama Yönetmeliği’nin İmar Planını düzenleyen 36. Maddesi’nde; “İmar planında, OSB’nin özelliği ve ihtiyaçları göz önüne alınarak bu Yönetmelikle belirlenen koşullara ve OSB imar planı şartnamesine uygun olarak sanayi parselleri, ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları, sağlık koruma bandı ve benzerleri ile birlikte arazi kullanım kararları yer alır.” deniliyor. Geçmişten farklı olarak “Bakanlığın izniyle, OSB ortak kullanım alanlarında, OSB içinde çalışanlar için OSB tarafından lojman yapılabilir veya çalışanları için lojman ihtiyacı olan katılımcılara yaptırılabilir. Lojman alanlarının yerini ve büyüklüğünü Bakanlık belirlemeye yetkilidir.” değerlendirmesi yapılıyor
Aslında uzağa gitmeye gerek yok. 1937’de bizzat Atatürk tarafından, çalışan 480 makinasının sesi için “Bu bir musikidir” denilerek açılan Nazilli Basma Fabrikası, bugün bile ufuk açıcı bir örnek olabilir. Nazilli’nin kent yaşamını biçimlendiren, bölgesel modernleşmenin öncüsü olan, adına şarkılar türküler yakılan, maniler atılan, kreşi, okulu, kütüphanesi, kooperatifi, evleri, mağazası, futbol kulübü, sineması, tiyatrosu, parkı, bahçesi, istasyonu, diğer yaşam alanları ve kentle fabrika kompleksini birbirine bağlayan “gıdı gıdı treni” ile Nazilli Basma Fabrikası... Nice OSB’lere bir ruh aşılayabilir.