OPEC+ ülkelerinin kısıntıya gittiği ve jeopolitik gerginliklerin başladığı tarihten bu yana petrol fiyatlarının yükseliş potansiyelinin çok sınırlı olduğunu ve aşağı yönlü baskının çok daha fazla olacağını iddia ediyorum. Bu tezin temelinde OPEC’in yapısı var. OPEC+ daha doğrusu S. Arabistan hem fiyatı hem de pazar payını kontrol edebileceğini düşünerek kısıntılara öncülük etti. Ancak OPEC yapısı içinde anlaşma dışı üretim yapılması durumunda gerçek anlamda bir ceza mekanizması işletmek mümkün değil. Suudi’lerin elindeki tek gerçek ceza, üretimi artırarak fiyatların ciddi anlamda düşürülmesi ve diğer üyelerin kâr etmesinin önüne geçilmesi. Şu anda kadar S. Arabistan bu adımı atmış değil. Karşılığında hem belirgin bazı pazarlarda, ör. Çin, zorlanıyor hem de istediği fiyat seviyelerini tutturmakta tam anlamı ile başarılı olmuş değil.
İkinci sorun ise Çin ekonomisi. Ancak bu konuda basit bir ekonomik durgunluk kaynaklı talep azalmasından bahsetmiyoruz. Çok daha yapısal bir dönüşüm söz konusu. Petrol piyasasının önemli isimlerinden Lakshmi, Covid öncesi Çin talebinin artan talep değişiminin %40’ını oluşturduğunu, şu anda ise yıldan yıla talepte değişimin negatif olduğunu belirtiyor. Ancak bu belirttiğim gibi ekonomik yavaşlama kaynaklı değil. Çin hızlı bir şekilde ekonomisini alternatif enerjiye daha ziyade elektrikli bir üretim/taşıma sistemine dönüştürüyor. Bunu yaparken hem kömür gibi diğer bazı alternatif kaynaklar devreye giriyor hem de jeopolitik bir kaygı var. Bir dünya haritasını açıp Malakka Boğazı’na baktığınızda gerçekten de dar bir ulaşım yolu göreceksiniz. İşte bu boğaz Çin petrol ithalatının %80’ini oluşturuyor. Bu %80 de Çin petrol arzının %60’ına eşit. Bir savaş sırasında ABD ve hatta Hindistan’ın bu noktayı kapatarak Çin’i ciddi anlamda enerji krizine itmesi mümkün. Çin içinde bulunduğumuz jeopolitik ortamda bu bağımlılığını azaltmaya çalışıyor.
Kısa vadede OPEC+’dan üretim artışı beklenmiyor
Öte yandan yine Lakshmi’nin tespitlerine göre OPEC+ dışı ülkelerden 1.4 milyon varillik bir üretim artışı söz konusu olacak. Medyada ABD’nin İran veya diğer bazı ülkelere yaptırımları sıkılaştırma haberlerini okuyoruz ancak bu esnada İran’ı sıkıştıran ABD, Venezuela ile anlaşmaya çalışıyor. Çin ve Rusya’nın Ortadoğu denkleminden çıkması ile Suudi Arabistan’ı daha fazla üretime zorluyor. Kısa vadede enfl asyonda kalıcı bir düşüş ve ABD tahvil getirilerinde 3% hedefine doğru bir gerileme için Trump petrol fiyatlarına özel bir önem veriyor. Kısa vadede yatırımcılar OPEC+’dan bir üretim artışı beklemiyor. Ancak bu kaçınılmaz bir gelişme.
Suudiler sadece üretimi artıracak fiyatların düşmesine neden olmayacak rakiplerini by pass etmek ve yatırım kararlarından caydırmak veya atıl hale getirmek için düşük fiyat politikasını orta vadede de sürdürmek isteyecek. Olası jeopolitik zıplamalara bu temel pencereden bakmamız gerektiğini düşünüyorum.