Aslında tedirginlik sadece kabinedeki olası değişiklikten kaynaklanmıyor. Merkez Bankası’nın duruşu da sorgulanıyor. Merkez’in para ve iletişim politikaları bir buçuk yıldır tartışılmazken, kısa sürede bu noktaya gelinmesi ilginçtir.
Cuma günü kapanışa doğru hem hisse senetlerinde, hem de tahvillerde sert satışlar yaşandı. Makul endişenin nedeni, yeni kabinenin o gece resmi gazetede yayımlanacağı düşüncesiydi. Kabine değişikliğinin, AK Parti’nin sekizinci büyük kongresine denk getirileceği iki aydır konuşuluyor. Kısa vadeli düşünen yerli ve yabancı yatırımcılar, hafta sonunda bu gerekçeyle pozisyon taşımak istemediler.
Son dönemde konuştuğum yabancı kurumsal yatırımcılar, ‘‘Ocak ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde geleceği bilinmesine rağmen faiz indirimi niçin yapıldı? İndirimden sonra, Merkez Bankası enflasyon raporunda yılsonu tahminini niçin yükseltti?’’ gibi sorular soruyorlar. Aslında tedirginlik sadece kabinedeki olası değişiklikten kaynaklanmıyor. Merkez Bankası’nın duruşu da sorgulanıyor. Merkez’in para ve iletişim politikaları bir buçuk yıldır tartışılmazken, kısa sürede bu noktaya gelinmesi ilginçtir.
20 Mart 2021’de, Naci Ağbal TCMB başkanlığı görevinden alındı. Bu beklenmedik olaydan sonra, ne yerli, ne de yabancı yatırımcı kaçabildi. Piyasalarımız 22 Mart pazartesi günü açıldığında finansal varlıklarımız büyük darbe yedi. O dönemde uygulanan politikaya güvenerek, Türk Lirası varlıklarda pozisyon açan yabancı profesyonellerin kariyerleri sona erdi. TCMB’nin hâlihazırdaki rezervi rekor seviyedeyken doların tekrar konuşulması üzücüdür. Geçmişin acı hatıraları yatırımcıların peşini bırakmıyor.