İhracatçımızın sorunu hep müşteri bulmak…
Devamlı müşteri arayışı ve pazarı genişletme çabası içerisinde zaman ve enerji harcıyoruz.
Yanlış mı bu?
Elbette değil ve yapılması gerekenlerin ön sıralarında özel bir yere yerleşmiş vaziyette duruyor.
Ve hatta samimiyetle ifade etmeliyim ki ihracat yapan işletmelere gittiğimde beni tedirgin eden en önemli konu, yurtdışından gelen ihracat alıcısının, bu işletmeyi kendisinin bulup gelmiş olması.
Beni asıl tedirgin eden, ihracat işinin, sadece yurtdışından bizim bulunmamıza bağlanmasıdır.
Böyle yapılan ihracatın değeri yok mudur?
Elbette vardır amma ihracatımızı yalnızca bu seçeneğe bağlamak yanlıştır.
Amma ve lakin…
Eğer biz müşteri bulma işini hem kendi çabalarımızla onlara erişme şeklinde yapar hem de onların bizi bulabilmeleri için çaba harcarsak, ortaya çıkabilecek potansiyel müşteri sayısının bizleri oldukça memnun edeceğine dair bahse girebilirim.
Pazar araştırmaları konusu oldukça işlenen bir konu amma yurtdışındaki müşteriye görünmek, onları cezbetmek ve onların bize erişmelerini sağlamak, gündemde pek fazla yer bulamıyor.
Geçen haftaki sohbetimizde, internet sayfalarımız hakkında biraz söyleşmiştik.
Olası müşterilerimizin bizlere erişebilmelerini sağlamanın en önemli ve birinci yolu, internette yer alan internet sitemizin iyi çalışan bir site olmasıdır.
Dikkat ederseniz çok şık, çok detaylı, fotoğraf ve bilgi yüklü bir siteden söz etmedim.
“ İyi çalışan “ bir siteden söz ettim.
Kendimizi göstermeye çalışmaktan daha çok müşterimizin ilgisini çekerek sayfalarımızda kalmasını sağlayan bir siteden söz ediyorum.
İnternette bize rastladığında, müşterimizi bekletmeden ve bıktırmadan açılan bir sayfa diyorum.
Sayfa tasarımcılarının ustalıklarını sergilemek için cilalanmış değil amma ustalıklarının, sayfaların hızlı açılmasını engellemeyecek bir şekilde çekici ve olası müşterinin aradıklarıyla dolu yapılmış bir sayfa olsun istiyorum.
Elbette SEO / Arama motoru optimizasyonu yapılmış ve doğru anahtar sözcüklere bağlanmış bir sayfa olsa iyidir demek istiyorum.
Hedef pazarımızı doğru bir şekilde belirleyerek bu pazarda, doğru pazar dilimine hitap edecek pazarlama araçlarını kullanalım. Bunu yaparken de bütçemizi doğru yerlere harcayalım.
B2B sitelerini inceleyip, sektörümüze ve işimize uygun olanlarda yer alalım.
Mümkünse, işimize uygun sektör spesifik B2B sitelerde yer almaya gayret edelim.
Katıldığımız fuarların kataloglarında yer almak için masraftan kaçınmayalım.
Sosyal medyanın gücünü aklımızda tutarak Linkedin ve benzeri platformların yanı sıra Instagram, Facebook v.b. sosyal medya sayfalarındaki yerimizi alalım.
Ve en önemlisi nerede ve nasıl yer alırsak alalım, oradaki yerimizi unutmayıp sürekli güncelleme yapalım.
En önemlisi belki de tüm bu işlerin kimin tarafından yapılacağını belirleyerek, bu işler için bir sorumlu atayalım ve yaptıklarını izleyelim.
Müşteriyi aramak kadar, onların bizleri aradıklarında bakacakları kapıların aralık ve yolların aydınlık olmasına çabalayalım.
Unutmayalım erişilebilmek, aramak kadar önemlidir.