James Joyce, kült kitabı Ulysses’in büyük kısmını İsviçre’nin Zürih şehrinde yazdı. Kentin o dönemdeki meşhur mekânı Cafe Odeon’a, Joyce gibi Lenin de gidiyordu. Milliyetçi kapitalizm terimini ilk kez burada Lenin kullandı.
Milliyetçi kapitalizm, tasarrufların milli çıkarlara yönlendirilmesidir. Devletin rehberliğinde bu gerçekleşir. Lenin’in bu ifadeyi dile getirmesinden 110 yıl sonra dünyada bu eğilim gözleniyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron geçen sene yaptığı bir konuşmada, ‘‘Avrupalılar, Amerikan hazine ve şirket tahvillerine her yıl yüz milyarlarca Euroluk finansman sağlıyorlar. Bu paranın kendi çıkarlarımız için kullanılması gerekiyor. Bu yapılmazsa Avrupa ölebilir’’ dedi. Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Draghi de, Avrupa için çıkış yolunu anlattığı kapsamlı bir raporu 2024’te AB Komisyonu’na sundu. Draghi bu dokümanda Avrupa’nın rekabet gücünü artırması için taze paranın hangi alanlarda kullanılması gerektiğini belirtti. İngiltere’de, emeklilik fonlarındaki paranın belirli bir oranının iç yatırımlara kanalize edilmesi bir süredir tartışılıyor.
Temel olarak; enerji altyapısı, savunma sanayii, teknoloji gibi alanlara kaynaklar yönlendirilmek isteniyor. Devletlerin sadece milli tasarrufları değil, özel sektörün yatırımlarını da yönetmek isteyeceklerini düşünüyorum. Trump yönetiminin sermayeyi nasıl kontrol etmek istediği ilk safhada ortadadır. Milliyetçi kapitalizm veya devlet kapitalizmi üzerine çok konuşacağız.