14 Aralık 2024 tarihinde TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından, Diyarbakır ve Çevresi Madencilik Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı düzenlenmişti. 240 delegenin katıldığı çalıştayda, 7 adet çağrılı bildiri sunumu yapılmış akabinde “Madenciliğin Genel Görünümü ve Çevre Sorunları” konulu bir panel düzenlenmişti. Sonrasında çalıştay yürütme kurulu madencilikle ilgili bir sonuç bildirgesi yayınladı. Bu bildirgeden birkaç başlığı sizlerle paylaşmak istiyorum:
- Ülke kalkınması ve toplumsal refahın artması için çevreyle barışık, doğal ve kültürel varlıkları koruyarak bilimsel ve teknik madenciliğin yapılabilirliği ve yapılması gerekliliği.
- Diyarbakır’da son 10 yıl içinde maden ihracatının, yer yer il toplam ihracatının yarısından fazlasını teşkil ettiği, gerek Diyarbakır’da gerekse çevre illerinde, maden ihracatının il toplam ihracatı içindeki yerinin ve madencilik sektörü istihdamının il toplam istihdamı içindeki yerinin yüksekliği, madencilik sektörünün bölge ekonomisinin omurgasını oluşturduğu.
- Doğal taşların birer miras öğesi olarak ele alınması, sürdürülebilir kullanımlarının sağlanması ve kaynak yönetiminin bu hassasiyet çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekliliği.
- Madencilikte ve diğer tüm ekonomik faaliyetlerde, üretimden başlayarak nihai ürüne kadar tüm aşamalarda, çalışanların sağlığının gözetilmesi ve halk sağlığını olumsuz etkileyecek uygulamalardan kaçınılması.
- Rehabilite edilmeyen sahaların da varlığının göz ardı edilmemesi, bilimsel ve doğru madencilik uygulamaları ile madencilik kaynaklı çevresel sorunların en aza indirilebileceğinin mümkün olduğunun unutulmaması.
- Madenlerin, yenilenebilir kaynaklar olmamaları nedeniyle, insanlığın ortak malı olarak görülmesi, kamu çıkarlarını artırmaya yönelik politikalar çerçevesinde değerlendirilmesi ve kaynak kayıplarının en aza indirilmesi.
- Bilimsel ve teknik temeller üzerinde geliştirilecek sanayi politikaları ve planlamaları ile ülke madenciliğinin, hammadde satmakla yetinmek yerine katma değeri yüksek nihai ürünlerde söz sahibi konuma getirilmesi.
- Madencilik faaliyetlerinin kamu denetiminde ve rasyonel bir plan çerçevesinde yürütülmesi, sektörde her aşamada ileri teknoloji kullanımının amaçlanması.
- Ülkenin enerji ihtiyacının sağlanmasında yerli kömüre dayalı termik santrallerle birlikte, hidrolik ve yenilenebilir kaynaklardan (rüzgâr, güneş, jeotermal, dalga vb.) en üst düzeyde yararlanılması.
- Türkiye maden kaynakları ve ülkedeki madencilik çalışmaları ile ilgili toplumda yayılan yanlış bilgilerin süratle giderilmesi için bilimsel, doğru bilgilendirmeler için çalışmaların hızlandırılması.
Bölgemiz ve ülkemiz için çok önemli olan madencilik sektörünün temsilcilerinin hem kendilerini değerlendirdikleri hem de beklentilerini dile getirdikleri bir bildirge olmuş. Elbette ki ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılacaktır. Ancak bana sorarsanız madenciliğin daha tabana yayılması gerekiyor.