TOYOTA Türkiye CEO’su ve Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı Komite Başkanı Ali Haydar Bozkurt’un davetiyle gittiğim Adana’da Kültür Yolu Festivali’nin açılış töreninin gerçekleştiği Müze Kompleksi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi’yle buluştuk.
Terzi’ye geçen yıl 16 ilde gerçekleşen Kültür Yolu Festivallerinin söz konusu kentlerde yarattığı ekonomik etkiyle ilgili analiz yaptırıp yaptırmadıklarını sordum, Optimar Araştırma ve Danışmanlık’ın “2024 Kültür Yolu Algı ve Farkındalık Araştırması”nı cep telefonundan açtı:
- Optimar, Bursa, Antalya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Samsun, Van, Trabzon, Erzurum, Çanakkale ve Nevşehir’de 3 bin 750 kişiyle anket yaptı.
Ankette sorulan soruları, verilen yanıtları ve yapılan yorumu paylaştı:
- Daha önce herhangi bir kültür-sanat turizm gibi bir festivale ticari olarak işletmeniz-ürünleriniz-sanat eserleriniz, bir amaçla katılım sağladınız mı?
- Evet: Yüzde 19.7
- Hayır: Yüzde 80.3
- Yorum: Yaklaşık yüzde 20’lik bir kesim, ticari amaçlarla kültür, sanat veya turizm festivallerine katılım sağlamıştır. Bu da festivallerin ticari fırsatlar sunma potansiyelini gösteriyor.
- Türkiye Kültür Yolu Festivallerini duydunuz mu?
- Evet: Yüzde 59.9
- Hayır: Yüzde 40.1
Yorum: Yüzde 59.9’luk “Evet” cevabı, “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin” bilinirliğinin yüksek olduğunu gösteriyor.
- Şehrinizde gerçekleştirilen “Türkiye Kültür Yolu Festivali”nin işletmenize sağladığı ekonomik gelişmelerden memnuniyet derecenizi puanlar mısınız?
- Çok memnunum: Yüzde 14.3
- Memnunum:Yüzde 37.1
- Orta:Yüzde 26.7
- Memnun değilim:Yüzde 14.7
- Hiç memnun değilim:Yüzde 7.2
Yorum: Katılımcıların büyük bir kısmı “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri”nin işletmelerine sağladığı ekonomik gelişmelerden memnuniyet duyduğunu belirtiyor.
- “Türkiye Kültür Yolu Festivali” döneminde ziyaretçilerinizin/müşterilerinizin büyük çoğunluğunu oluşturan kesim aşağıdakilerden hangisi/hangileri olmuştur?
- Yerel halk-hemşeriler: Yüzde 41.2
- Hepsi: Yüzde 27.3
- Yerli-yurtiçi turist: Yüzde 21
- Yabancı turist: Yüzde 10.5
Yorum: Festival dönemi ziyaretçilerin çoğunluğunu yerel halk oluştururken, yerli ve yabancı turistler de önemli bir paya sahiptir.
- “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinden” yerel esnafın ve yerel ekonominin daha fazla kazanç elde ettiği fikrine ne ölçüde katılıyorsunuz?
- Kesinlikle katılıyorum: Yüzde 13.5
- Katılıyorum: Yüzde 44.7
- Kararsızım: Yüzde 15.1
- Katılmıyorum: Yüzde 23.4
- Kesinlikle katılmıyorum: Yüzde 3.3
Yorum: Çoğunlukla katılımcılar, “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin” yerel esnaf ve ekonomi üzerinde olumlu etki yarattığını düşünüyor.
- “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin” müşteri portföyünüzü geliştirdiğini düşünüyor musunuz?
- Evet: Yüzde 55.9
- Hayır:Yüzde 44.1
Yorum: Çoğunlukla katılımcılar, “Türkiye Kültür Yoku Festivallerinin” müşteri portföylerini geliştirdiğini düşünüyor.
- “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin” ne sıkılıkla yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
- Yılda en az iki defa yapılmalı: Yüzde 12.4
- Her yıl düzenli olarak: Yüzde 59.7
- İki yılda bir: Yüzde 13.3
- Üç yılda bir: Yüzde 7.2
- Bir daha yapılmasın: Yüzde 7.3
Yorum: Çoğunlukla katılımcılar, “Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin” her yıl düzenli olarak yapılmasını tercih ediyor.
Selim Terzi, anket sonuçlarının “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri”nin kentlere olumlu etkisinin her yıl arttığını gösterdiğini vurgulayıp ekledi:
- Geçen yıl 16 ilimizde “Kültür Yolu Festivali” düzenlemiştik. Bu yıl Manisa, Mardin, Malatya ve Kayseri’yi de ekleyerek il sayısını 20’ye çıkardık.
“Kültür Yolu Festivalleri”, düzenlendiği şehirlerde bir hafta-10 gün süreyle turizmi hareketlendiriyor, kentin ekonomisindeki hareketlilik çıtasını yükseltiyor…
“Kültür Yolu Festivali” takvimi bu yıl da “Portakal Çiçeği Karnavalı” ile bütünleşerek Adana’dan başladı… Festival ve Karnaval, kentte 1.5 milyon kişiyi kucakladı… 5 milyar lirayı aşması beklenen ekonomik hareketliliği de tetikledi…
‘Kültür Yolu Festivali’ Malatya’da ‘Kayısı Festivali’ ile kesişmedi
TÜRKİYE Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Kurumsal İlişkiler Direktörü Canan Soysal, “Türkiye Kültür Yolu Festivali”nin 8 aylık takvimini paylaştı:
ADANA: 5-13 Nisan 2025
MANİSA: 17-25 Mayıs 2025
ŞANLIURFA: 24 Mayıs-1 Haziran 2025
SAMSUN: 28 Haziran-6 Temmuz 2025
TRABZON: 5-13 Temmuz 2025
VAN: 15-20 Temmuz 2025
NEVŞEHİR: 2-10 Ağustos 2025
ERZURUM: 16-24 Ağustos 2025
ÇANAKKALE: 30 Ağustos-7 Eylül 2025
KAYSERİ: 6-14 Eylül 2025
GAZİANTEP: 13-21 Eylül 2025
ANKARA: 20-28 Eylül 2025
KONYA: 20-28 Eylül 2025
İSTANBUL: 27 Eylül-5 Ekim 2025
MALATYA: 4-12 Ekim 2025
DİYARBAKIR: 11-19 Ekim 2025
MARDİN: 18-26 Ekim 2025
İZMİR: 25 Ekim-2 Kasım 2025
ANTALYA: 1-9 Kasım 2025
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi’ye Adana’da “Portakal Çiçeği Karnavalı” ile “Kültür Yolu Festivali” takvimlerinin birleştiğini anımsatıp sordum:
- “Malatya Kültür Yolu Festivali”, Kayısı Festivali ile aynı döneme denk getirilemedi anlaşılan.
Belirlenen takvimi aktararak yanıt verdi:
- “Malatya Kültür Yolu Festivali” için 4-12 Ekim 2025 tarihi belirlenmiş oldu.
‘Portakallı Lezzetler’ jürisinin çatal-kaşığı mısırdan üretildi
ADANA merkezli Sunar Topluluğu Kurumsal İlişkiler Direktörü Selçuk Atal, “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” kapsamında düzenlenen “Portakallı Lezzetler” yarışmasının jüri üyelerinin oturduğu masalardaki çatal-kaşıklardan örnekleri gösterdi:
- Bu çatal-kaşıklar mısırın türev ürünleriyle üretildi…
Stant ve masalardaki market poşetlerini eline aldı:
- Bu poşetler de yine mısırın türevi ürünlerden geliştirildi. Toprakta 180 günde eriyip kayboluyor.
Karnaval kapsamındaki bazı etkinliklerin afişlerini işaret etti:
- Bunlar da aynı şekilde mısırdan üretildi. Toprakta 180 günde kayboluyor…
Selçuk Atal’ı dinlerken Ekim 2023’te Hatay dönüşü Sunar Topluluğu’nun Adana’daki fabrikalarında yaptığım turu anımsadım.
Sunar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nuri Çomu, Sunar Mısır Entegre Tesisi’ni gezerken şu bilgiyi paylaşmıştı:
- Mısırdan 4 bini aşkın ürün elde edilebiliyor. Dünyada bunu yapanlar var. Biz, 100 dolayında ürün üretiyoruz. Ar-Ge’deki arkadaşlarımız sürekli yeni ve katma değeri daha yüksek ürünler geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Entegre tesiste ilk uğradığımız üretim bantlarından biri mısırdan elde edilen nişastanın granüle dönüştüğü bölüm olmuştu:
- Burası “Biyopolimer” tesisi. Bu bölümde, “biyobozunur plastik hammaddesi” üretiyoruz. Bu banttan çıkan granülden 180 günde toprakta eriyip kaybolan plastik ürün elde edilebiliyor. Toprakta çözünen market poşetleri bu granülden üretiliyor.
Karnaval kapsamında Atatürk Parkı’nda kurulan şirket, yeme-içme stantları turu sırasında Günseli Özen ve Celal Toprak’la birlikte Sunar Topluluğu standına uğradık.
Stanttaki domates, çilek ve marul ekili büyük ahşap saksı dikkatimizi çekti. Saksıya iliştirilmiş bilgi panosunda şunlar yazılıydı:
- Merhaba, ben mısırdan poşet.
Bu toprağa gömüldüm.
180 gün içerisinde doğaya hiç zarar vermeden toprağa gübre olarak döneceğim.