Ekrem İmamoğlu'nun ve onunla birlikte 28 kişinin diplomalarının 30 yıl sonra, çok tartışmalı bir akademik kararla iptal edilmesi ve İmamoğlu’nun gözaltına alınması tehlikeli bir yol açabilir. Bakalım Trump, çıtayı çok yükselten Türkiye'ye bu alanda da yetişebilecek mi?
"Türkiye yakın gelecekte küçük Amerika olacak..."
1950'lerden bugüne gelen Türk siyasi tarihinde yer etmiş bu cümle, Adnan Menderes ya da Celal Bayar'a atfedilse de, asıl kullanan 1949 yılında dönemin Başbakan Yardımcısı Nihat Erim olmuş. O günden bugüne de merkez sağ iktidarların Türkiye'ye refah, demokrasi, özgürlük getireceklerine ilişkin vaatleri karşısında, çoğunlukla istihza, bazen de umut cümlesi olarak kullanılmış.
Oysa şimdilerde, ABD "büyük Türkiye" olma izlenimi veriyor:
ABD'DE "KAYYIM" DÖNEMİ...
Trump'ın "kayyım hamlesi" en somut örnek;
Trump iktidara gelir gelmez, İsrail'in Gazze saldırılarına yönelik geniş protesto gösterilerine sahne olan Columbia Üniversitesi'ne devlet bütçesini kesti. Bütçeyi yeniden açmak için Ortadoğu çalışmaları departmanı derslerinin ve okulun yabancı öğrenci alım sisteminin elden geçirilmesini istedi. "Elden geçirmekten" kasıt, İsrail'in operasyonlarına eleştirilerin "temizlenmesi" elbette. Bunun yapılmaması halinde ise, bölüme "kayyım atanması" tehdidinde bulunuldu.
"İLTİSAKLI OLMAK..."
Türkiye'de yargılamalarda son yıllarda sıklıkla duyulan "iltisaklı olmak" suçlaması ABD hukuk jargonuna da girmiş görünüyor. Yine Columbia Üniversitesi'nde okuyan Mahmud Halil adlı bir öğrenci gözaltına alındı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Halil'in "Hamas terör örgütüyle iltisaklı" olduğunu, bu nedenle sınırdışı edileceğini açıkladı.
ABD'de iktidar doğrudan hukukun işleyişine de karışmaya başladı; ABD Adalet Bakanlığı New York Mahkemesi’ne rüşvet suçlamasıyla yargılanan New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkındaki suçlamaların düşürülmesi talimatı gönderdi. Bir grup savcı talimatı protesto için istifa etti. İşin ilginci, Adams Türkiye'den rüşvet almakla suçlanıyordu. Suçlamaların düşürülmesinin ardından, Demokrat Parti'den seçilmiş olan Adams, yeni seçimlerde Trump'ın partisi olan Cumhuriyetçi Parti'den aday olabileceğini açıkladı. Yani Türkiye'de pek gözde olan partiler arası transferlere ABD de başladı.
"TRUMP'IN DOĞUM GÜNÜ TATİL OLSUN"
Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı övmek konusunda ifrada kaçan olaylarla son yıllarda çok karşılaştık. Kimisine bizzat Cumhurbaşkanı'nın bile tepki göstermesine karşılık, Erdoğan'ı "peygamberlere" benzeten AK Partili siyasetçilerin önü bir türlü alınamadı.
Şimdilerde benzer durum ABD Kongresi'nde de yaşanıyor; Cumhuriyetçi Kongre üyesi Claudia Tenney, Trump'ın doğum günü olan 14 Haziran'ın "resmi tatil" ilan edilmesine ilişkin yasa teklifi verdi.
Ve yine Türkiye'de sık görülen toplu işten çıkarmalar da ABD'de "yeni dönemin modası" haline geldi. Voice of America kapatıldı, tüm dünyada yüzlerce gazeteci bir anda işinden oldu.
Türkiye'de bugünlerde "kazanılmış hakların yok sayılması" meselesi tartışılıyor. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olmaya ilerleyen Ekrem İmamoğlu'nun ve onunla birlikte 28 kişinin diplomalarının 30 yıl sonra, çok tartışmalı bir akademik kararla iptal edilmesi ve İmamoğlu’nun gözaltına alınması tehlikeli bir yol açabilir. Edinilmiş taşınmazlardan, kazanılmış her türlü hakka kadar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını tehdit eden bir karar bu.
Bakalım Trump, çıtayı çok yükselten Türkiye'ye bu alanda da yetişebilecek mi?