Bu yıl Birleşmiş Milletler(BM) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için “Tüm Kadınlar ve Kız Çocukları İçin: Haklar,Eşitlik,Güçlendirme” temasıyla gelecek neslin özellikle genç kadınlar ve ergen kız çocuklarıyla güçlendirilerek değiştirilmesine vurgu yaparak kadınları “Kalıcı Değişimin Katalizörü” olarak öne çıkarıyor. En yalın anlatımla katalizör kendisi tüketilmeden, değişime uğramadan bir reaksiyonun hızını artıran madde olup, katalizörle birbiriyle çok uzun sürede reaksiyona girecek moleküllerin etkileşimi çok kısa sürede gerçekleşebilir. Katalizör bir kimyasal ya da doğadaki biyokimyasal olan enzimdir. İki molekül yan yana geldiğinde o reaksiyonun gerçekleşebilirliği olmalıdır. Olamayacak reaksiyonda katalizör görev yapıp hızlandırıcı olamaz. Bizler kimya endüstrisinin ürünleriyle yaşarken katalizörleri bilmeyiz. Görmeyiz. Gezegenimizdeki ve vücudumuzdaki yaşam için enzim gereklidir. Yaşam azot, karbon ve su döngüsüyle ilerlerken, güneş ışığı ile çoğunlukla klorofil olmak üzere fotosentetik pigmentlerin katalizörlüğünde karbondiksit ve sudan karbonhidratlar üretilerek biyokütle büyür, yaşam ilerler. Vücudumuz da enzimlerle solunum ile bitkisel ve hayvansal biyokütle sindirimini yaparak büyür, canlı kalır. Her hücrede çok hızlı çalışan, takım çalışması yapan çok çeşitli enzimler bulunur. Güneş katalizörü her yerdedir. Kadın katalizörü her yerdedir. Lakin unutmayalım. Güneş yaşamdır. Güneş mutluluktur. Güneş ısıtır. Güneş yakar. Hepsini kadın da yapar. Kadın hak ettiği yerde olmazsa, sıralananlar olmazsa toplumlar ne mutlu olur, ne de sürdürülebilir kalkınabilir. Gelecek yanar.
Çalışacağız, başaracağız
Kadının kalıcı değişimin katalizörü olması için yaşamda, yaşamın reaksiyonları olan üretim- tüketim-hizmetin olduğu iş dünyasında her yerde, ailede, eğitimde, sanatta, politikada, sivil toplumda, medyada her yerde olması sağlanmalıdır. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları(SKA) ile Gündem 2030 için; Aşırı yoksulluğu sona erdirme; Eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele; İklim değişikliğini düzeltme üç sözünde kadın ve kız çocukları hakları ve geleceğinin temel özne olduğu ortada. Bu üç söz verme ile yeşil, dijital, döngüsel üçüz değişmek için dönüşümde kalıcı değişim kadınsız, kız çocuksuz olamaz. SKA4: Nitelikli Eğitim; SKA5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği; SKA10:Eşitsizliklerin Azaltılması başarımız olmazsa değişim hiç olamaz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Mart 2023’te “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır” diyerek bizlere kalıcı değişim için yol göstermişti. Cumhuriyetimiz ilk planlamalarının amaç ve içeriklerine baktığımızda, SKA ile mükemmel bir uyum ve eşleştirme olduğunu görüyoruz. Dikkatinizi çekmek istiyorum. İzmir İktisat Kongresi tarihi 17 Şubat 1923. Cumhuriyetimiz ilanı öncesinde. Kongrenin 12. karar maddesinde “Türk kadını, öğretmeni, çocukları, İktisadi Misaka göre yetiştirilir” vurgusu vardı. Acı- tatlı günlerle doğru-yanlışlarla bugüne vardık. Bu süreçte İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunları barajlarımız, binalarımız, yollarımız, köprülerimiz, fabrikalarımız ve teknik eğitim için emek verdi. Genç Cumhuriyet için İTÜ’lü kadın mühendisler mükemmel ilk örnekler olarak sektörel katalizörler oldular. Onlara “Mühendis Hanım” dendi.
Eğitim, ekonomi ve kadınımızın ülkelerarası kıyaslamalı sayısal görünümü ortada. Zor günlerdeyiz. Zor yıllar bizi bekliyor. Çalışacağız. Başaracağız. Anadolu, Rumeli bereketi yanımızda. Başarımız kadınlarımızın katalizörlüğünde hız kazanabilir. Kadınlarımız güneşimiz, katalizörümüz olsun diye “Haklar, Eşitlik, Güçlendirme” için hepimiz yurttaş ve mesleki duruşlarımızla görevimizi yapalım. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’müz kutlu olsun. Bu yazımı Anıtkabir’in inşasında on yıl baş mühendis olarak görev yapan, köprü inşa eden ilk kadın mühendis, Fenerbahçe Kulübü’nün ilk kadın voleybol oyuncusu, ülkemizin ilk kadın mühendislerinden biri olan Rumeli Kızı, Kıymetli Mezunumuz Yüksek Mühendis Sabiha Rıfat Gürayman özelinde İTÜ’lü Mühendis Hanımlara, Kraliçe Arılara sunuyorum.