“Kapitalizmin ikiz sütunları; piyasalar ve kârın yerini büyük teknolojinin platformları ve rantları aldı. Hepimiz bu teknoloji firmalarının kiracıları ve müşterileriyiz. Her ‘tık’ımız ve ekranı kaydırmamız onlara kazandırıyor” bu tespitler Avrupa siyasi hayatının aykırı sesi Yanis Varufakis’in. O zaman içinde yaşadığımız yeni dönem teknofeodalizm mi? Gelin Varufakis’e kulak verelim…
Hayal edin:
Kocaman bir alışveriş şehrindesiniz. Jeff diye birinin kurduğu bu şehirde, hangi caddede, hangi köşe başında hangi mağazanın olacağına onun algoritması karar veriyor. Hatta mağazaların vitrinlerinde bile neyin öne çıkacağına Jeff karar veriyor. Bu şehirde tüm herkes Jeff’in kiracısı ve müşterisi…
Ne kadar distopik geliyor değil mi? Yanis Varufakis’e göre değil. Zaten içinde yaşıyoruz. Varufakis’in anlattığı bu sahne aslında Amazon ve onun patronu Jeff Bezos’un hikâyesi. Varufakis’e göre Jeff sermaye üretmiyor, kira alıyor. Bu da kapitalizm değil, feodalizm…
Hikâye Amazon’la da sınırlı değil. Tiktok’tan, Instagram’a pek çok dijital içerik üreticisinden, pazar yerlerine ve platformlara kadar artık yeni iş modellerini hayata geçiren şirketlerin...
Varufakis’e göre Amerikalı ve Çinli teknoloji şirketlerinin sahipleri yeni derebeyler… Bizler de onların ‘bulut serfleri’ kendi kültürümüzdeki tabir ile de ‘bulut marabalarıyız’…
Aslında Varufakis’in yeni kitabından söz ediyoruz. İki ay önce iddialı bir başlıkla yayıncı The Bodley Head Ltd’den Yanis Varufakis’in kitabı çıktı: Technofeudalism: What Killed Capitalism (Teknofeodalizm: Kapitalizmi Ne Öldürdü)…
Kitap henüz Türkçe'ye çevrilmedi.
AVRUPA’NIN KARANLIK LORDU…
Kısaca hepimiz için bir hatırlatma yapalım… 2015’te komşu Yunanistan’ın genel seçimlerinde Aleksis Çipras’ın SYRIZA partisinden seçilerek meclise giren Varoufakis, tüm medyanın odağı olmuştu. Başbakan Çipras’ın kravatsız beyaz gömlekleri, Maliye Bakanı Varoufakis’in deri ceketi ve motosikletiyle meclise gitmesi ağır ekonomik sıkıntılar yaşayan Yunanistan’ın “gençleştiği” yorumlarına yol açmıştı. Ta ki Avrupa’nın liderleri ile Maliye Bakanı olarak aynı masaya oturan ‘solcu’ Varoufakis’in, koltuğu kapınca fikirlerini yumuşatmayacağı anlaşılana kadar… İşte tam da bu nedenle Avrupa kamuoyunda Varoufakis’in imajı hızla değişti. Önce Harry Potter’ın meşhur Karanlık Lordu, kötü büyücü Voldemort’a benzetildi, ardından ‘solcu’ bakanın 395 Euro'luk atkısı ve lüks evi gündeme geldi. Kısa bir süre sonra bakanlıktan istifa etti. 2019 yılında yeni kurduğu partisiyle tekrar milletvekili olmuş, sonrasında da meclis dışında kalmışlardı.
PIYASALAR VE KÂRIN YERINI DEV TEKNOLOJI PLATFORMLARI ALDI
Evet, bu kitap sayesinde belki de yelpazenin en solundan bakıyoruz. Bugüne kadar pek çok kez kapitalizmin öldüğü de iddia edildi. Kitapta Varufakis de bu duruma dikkat çekiyor, “Metamorfoz geçiren kapitalizm yoluna bir şekilde devam etti, ama bu sefer durum farklı” diyor.
Ancak bugün de Türkiye’ye yön veren holdinglerin CEO’ları "müşteri değil, oyun kurucu olmak istiyoruz” açıklamalarını yapıyorlar. Dolayısıyla Varufakis’in sesine kulak vermekte fayda var. Varufakis’e göre 2008 krizinin ve pandeminin ardından ekonomilerimizi yeniden canlandırması beklenen çılgın miktarlardaki para, teknolojinin ekonomi üzerindeki hakimiyetini güçlendirdi. Kapitalizmin ikiz sütunları olan; piyasalar ve kârın yerini büyük teknolojinin platformları ve rantları aldı. Bu arada, her tıklama ve ekranımızı kaydırma ile onun gücünü arttırmak için serfler gibi çalışıyoruz.
Varufakis’in Türkçe'ye de kazandırılan “Kızımla Ekonomi Sohbetleri” kitabından daha önceden bu köşeden bahsetmiştik. Bu kitap da babası George’ye ithaf edilmiş. Babasının hayatı üzerinden siyasi ve ekonomik gelişmeleri, Yunan Mitolojisi’nden Homeros'tan Mad Men'e popüler kültürden hikayeler anlatarak bizi teknofeodalizme getiren bu süreci açıklıyor. Hatta nasıl köleleştiğimizi, küresel gücün kurallarının nasıl yeniden yazıldığını ve nihayetinde onu devirmek için nelerin gerekeceğini anlatıyor.
ALGORITMIK KIRALAR…
The Guardian’dan Carole Cadwalladr’ın Varufakis ile yaptığı röportajda önemli tespitler de var. Cadwalladr, şöyle diyor, “Bir başka karizmatik ve etkili ekonomist olan, ancak Varoufakis'in aksine hükümetler ve finans kurumları tarafından benimsenen Mariana Mazzucato'ya mesaj attığımda verdiği yanıt, Varoufakis'in bazı fikirlerinin o kadar da yeni olmadığını gösteriyor. Kendisi de 2018'de buna bitişik bir kavram olan ‘algoritmik kiralar’ (teknoloji şirketlerinin uzun vadeli değer yaratmak yerine dikkat çekip yeniden satması fikri) hakkında yayın yaptı.”
Kitabın içinde otomotiv sektörünün yaşadığı değişimden, günlük hayatımıza kadar pek çok tespitte bulunuyor. O zaman Varufakis’in tespitiyle bitirelim:
“Birisi kapitalizmi öldürdü. Daha kötü bir şeyimiz var."