İş dünyası, Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı'nın iktidar olmaları halinde ekonomi kurmaylarının kimler olacağını merak ediyor.
İş dünyası öncüleri, 14 Mayıs sonrasıyla ilgili sorular yöneltiyor ve en çok merak ettikleri konu, her iki İttifakın ekonomi kurmaylarının kimler olacağı…
İş insanları, Cumhur İttifakı’nda karar verici olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın tek isim olduğuna inanıyorlar. Erdoğan’ın, kadro değiştirmeyi isterse Naci Ağbal, Lütfü Elvan ikilisine geri dönüp görev verebileceğini söyleyenlere rastladım. AK Parti kulislerini iyi bilen bir iş insanı, ”Çok yoğun eleştiri alan ekonomik modelin yaratıcıları olarak gördüğü isimleri hükümetten uzaklaştırabilir. Merkez Bankası başkanını da değiştirerek ekonomi kurmaylarını yeni yüzlerden oluşturabilir” diyor.
Millet İttifakı açısından konu daha açık… 30 Ocak’ta yayınladıkları “Ortak Politikalar Metni‘’nde kamu yönetimi bölümünde Türkiye Varlık Fonu’nun kapatılacağı, bakan yardımcılıklarına son verilip müsteşarlık sistemine dönüleceği, paralel hükümet işlevinde olan Cumhurbaşkanlığı ofislerinin kapatılacağı ve DPT’yi ikame edecek bir stratejik planlama örgütünün kurulması öngörülüyor. Merkez Bankası’nın asli işlevi olan fiyat istikrarını koruma görevine geri dönmesi hedefleniyor. Ortalama yüzde 5 ve üstü büyümeyle 5 yılda 5 milyon istihdam gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.
Reuters Ajansı’nın haberine göre DEVA lideri Ali Babacan ekonomiden sorumlu bakan olacak. Merkez Başkanlığı gibi koltuklarda görevlendirmelere liderlerin oylamasıyla atama yapılacak. Ekonomi yönetiminde İYİ Parti’den Bilge Yılmaz, Gelecek Partisi’nden Kerim Rota, DEVA’dan Halil İbrahim Çanakçı, DP’den Bülent Şahinalp, Saadet Partisi’nden Prof Dr. Sabri Tekir, CHP’den parti sözcüsü Faik Öztrak, Genel Sekreter Dr. Selin Sayek Böke ve İlhan Kesici gibi isimlerin yer alacağı hemen her etkili ağızdan tekrarlanıyor.
İş dünyasının bu yorumları, Cumhur İttifakı’nın ekonomi bakışı ve kadrosunun ‘’sürprizlere‘’ gebe olduğunu, buna karşılık Millet İttifakı’nın hazır bir program ve ekiple göreve talip olduğunu ortaya çıkarıyor.
Bu tablonun seçim dönemine dek değişmeyeceğini söylemek mümkün…
Günün sözü:
Kokain trafiğinde Türkiye’nin çok sık anılması, OECD ‘nin ‘gri listesi’nin, ‘kara liste’ye dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
