ABD medyasının gündeminde, Amerikan bürokrasisinde 10 bini aştığı söylenen tasfiyeler ve 'Trump tarifeleri' var. 'Acaba ayağımıza kurşun mu sıkıyoruz' sorusu, geçmiş dönem örneklerini ve sonuçlarını birlikte tartıştırıyor.
Trump 'tarifeleri' gündemin zirvesine bir yerleşti, pir yerleşti. Amerikan medyasında geçmiş örneklere bakılıyor. En çok benzerlik kurulan Mayıs 1929'da ABD Temsilciler Meclisi'nden geçip, Haziran 1930'da Başkan Hoover tarafından imzalanarak yürürlüğe giren Smoot-Hawley Yasası...
Bu yasayla, 900 ithalat tarifesi yüzde 40 ila yüzde 60 artırıldı. 20 binden fazla ithal tarım ürününe gümrük vergisi getirildi. Amaç, Amerikan çiftçilerini korumaktı ama bir çok iktisatçıya göre, bu hamle, 'Büyük Buhran'a zemin oluşturdu. 'Kara Perşembe' 24 Ekim 1929'da 4,2 milyar dolar adeta buharlaştı. Wall Street dibe vurdu. İnşaat faaliyetleri durdu. İşsizlik patladı. Tarım ürünlerinin fiyatları yüzde 40'tan fazla düştü. En çok da küçük çiftçi mağdur oldu.
Smoot-Hawley Yasası, ABD ve müttefikleri arasında ticaret savaşı da başlattı. Kanada, İngiltere başta, gümrük vergilerini iki katına çıkardı. Rakip bloklar oluştu. Dünya ticareti yüzde 65 geriledi. ABD'nin ihracatı ise 1929'daki 7 milyardan 1932'de 2,5 milyar dolara düştü. % 67 daraldı.
Kısacası, 'Smoot-Hawley tarifesi' ABD'den başlayarak 'Büyük Buhran'ı yaygınlaştırdı. Küresel ticareti parçaladı. Tarihçiler, sonuçlarının Almanya'da Naziler'in iktidara gelmesine ve II. Dünya Savaşı'nın çıkmasına yol açtığını öne sürüyor. Benzer bir senaryo bugün tekrarlanır mı? Dün Ekonomi Masası yayınına katılan Prof. Dr. Ege Yazgan, "O çapta etkiler yaratmaz. Koşullar aynı değil. O dönemde aktif para politikaları uygulanmıyordu" dedi. İnşallah hocam haklıdır.