Enflasyonla mücadelede tek sorunumuz, sadece para politikasına dayanıyor olmamız değil! Bir zihniyet, bir bakış değişimi şart görünüyor. Bizim 'veya' yerine 've' demesini öğrenmemiz gerekiyor.
Enflasyonla mücadelede, sadece sıkı para politikasına dayanmamızın getirdiği bildik sıkıntıların ötesinde bir debelenme hali var. Bir düşünce kalıbını aşamamanın getirdiği bir hal bu! Anlaşılan, belirli konularda uzmanlaşan yöneticiler, yeni dönemin sorunlarını tek yönlü düşünce yapıları nedeniyle, çözmekte zorlanıyor.
Bu düşünce kalıbı bizi, 'ya düşük kur ya enflasyon' ikilemine sıkıştırdı. Düşük kurların tek başına enflasyonu düşüremeyeceğini anlayamıyoruz. Sepet kurda son bir yıllık artış yüzde 20 (19,80). Enflasyon yüzde 39,05. Enflasyon kadar kur artışı talep eden reel sektöre kulak tıkıyoruz.
Peki illa 'şunu' ya da 'bunu' tercih etmek zorunda mıyız?
Toronto Üniversitesi'nin eski dekanlarından stratejist Roger L. Martin aksini savunuyor. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker'ın yerini alacağı düşünülen Martin, 50 ünlü iş insanıyla görüşmeler yaptıktan sonra 'bütünleyici düşünce tarzı' önerisini formüle etti. Türkçeye "Ters Açı- Başarılı Liderlerin İlkesi" adıyla çevrilen kitabında Martin, Procter and Gamble'ın o dönemki başkanı A.G. Lafley'in şu sözünü öne çıkarıyor:
"Herkes 'veya'yı hayata geçirebilir. Eğer bir şey lehine diğerinden vazgeçilen bir oyunun içinde yer alırsanız kazanamazsınız!"
Sorunu ekonominin farklı fonksiyonlarına göre küçük parçalara bölerek çözmeye çalıştığınızda vasat ve yetersiz bir sonuç kaçınılmaz oluyor. Görünen o ki, biz 'veya' ile kazanamayacağız. 'Veya' yerine 've' demek, Türkiye'nin üretim gücünü korumak ve geliştirmek için şart görünüyor.