19 Mart'ın üzerinden neredeyse bir ay geçti. Ekonomideki hasar giderek belirginleşiyor. İşin uzmanlarına göre, faiz, enflasyon, büyüme gibi hedeflere ancak altı ila dokuz ay rötarla ulaşılacak.
İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından bu yana neredeyse bir ay geçti. Takdir edersiniz ki, ekonomik, politik ve sosyal bütün hasarları rakama vurmak mümkün değil. Hesaplanabilir en çarpıcı hasar, Merkez Bankası'nın kurdaki oynaklığı azaltmak için 'yaktığı' döviz nedeniyle, rezervlerdeki erime. 14 Nisan verisi, bu miktarın 29 milyar dolar net dış varlıklardaki azalma, döviz yükümlülüklerinde 5 milyar dolarlık artış ve swaplardaki azalmayla birlikte 44 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Likiditede ise tablo tersine döndü. Merkez, 19 Mart öncesi piyasadan günde yaklaşık 1 trilyon lira para çekiyordu. Şimdi ise tam tersi piyasaya 400 milyar lira veriyor. Likidite adeta kurudu. Şubat sonu yüzde 55 olan ticari kredi faizi nisan başı itibarıyla 65'e dayandı. İhtiyaç kredi faizleri ise yüzde 70'e vurdu.
Tam hasarın zamansal boyutunu düşünürken, önüme GYODER'in, Gayrimenkulün Rotası bülteni düştü. Aklına fikrine, 'hesap-kitap'ına güvenilen ekonomistlerden Kerim Rota, "Enflasyonun düşüşünü yerel seçimler nedeniyle geciktiren iç siyaset, bu kez 19 Mart'ta olanlar nedeniyle ekonomik aktiviteye önemli bir darbe vuracak. Ekonomi yönetiminin bugün itibarıyla hedeflerinden 6 ile 9 ay kadar daha uzaklaştığı varsayılabilir" diyordu.
Bakalım Merkez Bankası bu süreyi kısaltmak için bugün ne yapacak?