EZGİ TÜRKMEN - YEŞİM DİKİCİ ORHAN
6183 sayılı Kanun’un 58/5. maddesinde “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir” hükmü yer almaktaydı. Söz konusu hükümde, kamu alacağına ilişkin borcuna itiraz eden borçlunun, bu itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkması durumunda hakkındaki itirazın reddedildiği miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edileceği öngörülmekteydi.
6183 Sayılı Yasa’nın 58/5. Maddesindeki Anayasaya Aykırılığı Kısaca Hatırlayalım
Hükümde, haksız çıkma zammının hesaplanması açısından tutar olarak ya da borcun aslına oranla bir üst sınır öngörülmemişti. Bu bağlamda haksız çıkma zammının hesaplanmasında borcun aslı ve ferîleri birlikte değerlendirildiğinden ferî alacakların tutarına göre kamu borçluları, kamu alacağının aslına kıyasla önemli bir tutarda haksız çıkma zammı ödemekle karşı karşıya kalabiliyorlardı. Bununla birlikte, anılan hüküm, mahkemelerin somut durumun özelliklerini değerlendirmesini sağlamamakta ve hâkime herhangi bir takdir yetkisi de tanımamaktaydı.
Öte yandan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesi durumunda, borcun %10 zamla birlikte tahsil edilecek olması nedeniyle, kanun hükmü, hak arama özgürlüğünü de sınırlandırıyordu.
Anılan hüküm, Anayasa'nın 2., 13., 36. ve 125. maddelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de, 21.04.2022 tarih ve E.2021/119, K.2022/48 sayılı kararı ile 6183 Sayılı Yasa’nın 58/5. maddesini yani, amme borçlusu aleyhine hükmedilecek haksız çıkma zammını iptal etti.
Haksız çıkma zammı sadece amme borçlusu adına düzenlenmemiştir. 3’üncü şahısların sorumluluğunda da bu hüküm mevcuttur.
6183 Sayılı Kanun’da, haksız çıkma zammının, sadece amme borçlusu adına düzenlenecek ödeme emrinin iptali sürecinde amme borçlusu aleyhine hükmedilmesi düzenlenmemiştir.
Kanunun 79. maddesinde, amme borçlusunun borcunu ödememesi durumunda, borçlunun mallarını, alacağını elinde bulunduran 3. kişilerin de elde tutulan alacak, mal miktarı ile sorumlu tutulacakları düzenlenmiştir. Anılan hükümle, amme borçlusunun üçüncü kişilerde bulunan mallarının, alacaklarının haczi mümkün hale getirilmiştir. 3. kişinin bu durum ile ilgili itiraz ve dava hakkı saklı tutulmuştur. Ve fakat, Kanun’un 79/4. maddesinin son cümlesinde, davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın %10’u tutarında, ayrıca inkar tazminatının hükmedileceği, düzenlemesi yer almaktadır. Bu hüküm halen geçerliliği olan bir hükümdür.
Asıl amme borçlusu bakımından, borca itirazın kısmen ya da tamamen reddi halinde %10 haksız çıkma zammının tahsilini Anayasa’nın 2’nci, 13’üncü, 36’ncı ve 125’inci maddelerine aykırı bulan Anayasa Mahkemesi’nin, amme borçlusunun borcu nedeniyle 3. şahısların sorumlu tutulduğu bu düzenlemede (md.79), 3’üncü şahısların haksız çıkma zammı ile karşı karşıya bırakılması durumunu tekrar Anayasa’ya aykırı bulması ve olası bir uyuşmazlıkta anılan hükmü aynı gerekçelerle iptal etmesi gerektiğini düşünüyoruz.