Enflasyonla mücadelede liderlik yapan kamu kesimi olmalı. Enflasyon hedefini %24 belirleyip ardından %50’den %100’lere varan artışlarla halktan para toplayan kamunun kendine çekidüzen vermesi lazım.
Cumartesi günü İTO Geçinme Endeksi %3 civarında açıklandı. Zaten TÜFE için beklentiler de bu seviyelerde iken her zamanki gibi bu seviyenin altında çıkması için üstün gayret gösterildi. Mesela, son bir hamleyle TÜFE endeksine etki eden muayene ücretlerindeki katkı payının düşürülmesi dikkat çekti.
Beni arayan birçok haber kanalı "enflasyonu düşürmek için yapılan bu davranış doğru mu ?" diye sordu. Ben de onları şaşırtan bir cevap verdim:
Her şeyden önce 2016 yılından beri enflasyona en çok katkı yapan kamu kesimi. Uzun bir zamandan beri dış ticaret rejimi, vergi rejimi, çeşitli kesintiler hatta otoyol ücretlerine kadar varan çok ciddi bir kamusal yükün altındayız ve bu durum enflasyonun yapışkanlaşmasına yol açıyor. Vatandaşın üzerindeki kamu yükünün düşürülmesi elbette TÜFE rakamını düşürecek. Zaten enflasyonla mücadelede liderlik yapan kamu kesimi olmalı. Enflasyon hedefini %24 belirleyip ardından %50'den %100’lere varan artışlarla halktan para toplayan kamunun kendine çekidüzen vermesi lazım.
İş dünyası, diyalog eksikliğinden şikayetçi
Bakan Şimşek sürekli olarak "otoyol zamları TÜFE'de az yer tutuyor" diyor ama bu tip zamlar hayat pahalılığını artırıyor. İşte bunu atlıyor. Vatandaşın sırtından yükü indirdikçe TÜFE beklentilerinin de düzeleceğini söylemek falcılık değil. Ekonomi yönetimi vatandaşın belini en çok büken harcamaların TÜFE'deki etkisine hiç bakmadan düşürülmesine veya uzun süre dondurulmasına çalışsa, belki de bu kadar tepki alamayacak. Şubat ayı boyunca ülkenin neresine gitsem herkes şikayetçiydi. Bazı iş insanları "eski ekonomi yönetimi belki iyi değildi ama bazı sorunlarımızı çözüyorlardı" diyerek diyalog eksikliğinden bahsettiler.
Şimdi 6 Mart yani yarınki PPK toplantısı için kısa bir analiz paylaşayım: Eğer Merkez Bankası döviz kurlarının yükselmesinden çekinmiş olsaydı, TÜFE rakamı yüksek açıklanırdı. Böylelikle “benim suçum yok enflasyon yükseldi” diyerek faizlere dokunmazdı. Düşük ihtimaldi ama geçerli bir ihtimaldi.
Her şartta faiz düşürmeye kafaya takmışlar ki, TÜFE rakamı beklenenden daha düşük çıktı. Bu arada Ekonomi Yönetiminin 22 ay önce göreve geldiği zamanki enflasyona hala inemedik. Kısmetse gelecek ay başaracaklar. Zafere (!) kesin gözüyle bakıyorum.
Her yerde paylaştığım cümleyi tekrar paylaşıyorum:
Maalesef, ekonomistleri olması gerekenleri düşünmek yerine “niyet okumak” mecburiyetinde bıraktıkları için de fevkalade üzülüyorum.