Bir olay
Elektronik posta kutunuza şöyle bir mesaj düştüğünü düşünün: “Geçen hafta ne yaptınız?” Herkesin tepkisi farklı olurdu. Örneğin, yaşlı birisinin cevabı şöyle olabilir: “Ben daha bugün ne yediğimi unuttum. Bir hafta ne ki…” Özel yaşamın gizliliğine inanmış birisi biraz da kızarak şöyle kısa bir cevap verebilir: “Sana ne, münasebetsiz!” “Münasebetsiz” yerine de terbiyesine uygun, daha münasip bir sıfat da koyabilir. Fakat mesajı gönderen çalıştığınız kurumun “İnsan Kaynakları Bölümü” ise ve işinizin geleceği bu cevaba bağlı ise cevap yazmadan önce iyice düşünürdünüz. Geçtiğimiz ay bir hafta sonu ABD’deki 2,4 milyon Federal Hükümet çalışanının posta kutusuna “The Office of Personnel Management (OPM)”tan gelen bu mesaj düştü: “Geçen hafta ne yaptınız?” Onlardan en fazla 5 maddede geçen haftada neleri başardıklarını anlatmaları istendi. Cevaplar da pazartesi günü sona ermeden bize ulaşmalı dediler.
Bildiğiniz gibi ABD’de, bir dönem aradan sonra ikinci kez seçilen bir çılgın başkan, Donald Trump var. Züccaciye dükkanına giren fil gibi ortalığı dağıtıyor. Seçim vaatlerinden birisi, devlet işleyişini verimli hale getirmek ve devlet harcamalarından tasarruf etmek idi. Bunun için de yeni bir bakanlık (Department of Government Efficiency-DOGE) kurdu. Verimlilik işlerinden de baş sorumlu Elon Musk oldu.
Elon Musk, Tesla elektrikli otomobil ve SpaceX şirketlerinin kurucusu ve büyük ortağı. Bildiğiniz Tweeter’ı satın alıp onu X’e çeviren kişi. Sahip olduğu hisselerin borsadaki inip çıkan değerlerine göre dünyanın en zengin insanı unvanını kazanıyor, kaybediyor. Trump’ın seçilmesi için 250 milyondan fazla para harcamış birisi. Sanki “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna “Bütçe budayıcısı” olacağım demiş gibi, eline elektrikli testereyi alıp bütçe budamasına girişti. Bunun bir parçası da Federal Hükümet’teki çalışan sayısını azaltmak. Çalışanlara yollanan “Geçen hafta ne yaptınız?” sorusunun cevapları da sanırım işten çıkarmalara gerekçe olacaktı. Ama henüz kurumlar ayakta olduğu için ABD’de yargı, Trump’ın hukuksuzca yaptığı “Ben başkanım, ben yaparım” eylemlerine dur diyor. Elon Musk eylemleri kabinede de fırtınalara neden olmuş. Bakalım bu iş nereye varacak? Ama ben Amerika’nın sorunlarını Başkan Trump’a bırakıp (!) “Geçen hafta ne yaptınız?” sorusuna odaklanacağım.
Bir yorum
Aslında “Geçen hafta ne yaptınız?” sorusu yalnız devlette çalışanlara değil özel sektörde çalışanlara da sorulacak güzel bir soru. Ayrıca her seviyedeki yöneticiye daha çok sorulması gereken bir soru.
Çalıştığınız organizasyon ne tür bir kuruluş olursa olsun, orada bir iş yapmak için varsınız, bir sorumluluğunuz var demektir. Bunun karşılılığı da bir ücret alırsınız. Söz konusu soruya verilecek cevap bu ilişkideki bir çok noktayı da açığa çıkaracaktır.
Bu soruya verilecek cevapta birinci nokta dürüstlüktür. Görev tanımlarının belirlenmesinde veya yeniden düzenlenmesinde , iş analizi aşamasında böyle soruları vaktiyle çok sordum. Cevaplarını çok görmüş biri olarak dürüstlük meselesini belirtmek istedim. Çünkü bazen kişiler bu sorunun cevabının sonunda ücrete dayanacağı sezgisi ile yaptıkları işleri abartırlar. Cevapları değerlendirenlerin bu boyutu göz önünde bulundurmaları gerekir.
Soruya verilen cevap ile kişinin mevcut görev tanımı karşılaştırıldığında üç durum ortaya çıkabilir. Birincisi, kişi tam olarak kendisine verilen görevleri yapmaktadır. En ideal durumdur. O zaman bu kişinin potansiyeli değerlendirilerek daha çok sorumluluğu olan bir göreve terfisi düşünülebilir.
İkinci durum, yapılan işler kişinin görev tanımını doldurmamaktadır. Başka bir deyişle kişi, sorumluluklarını tam yerine getirmemektedir. Bunun nedenleri araştırılmalıdır. Acaba kişinin becerileri ile sorumlukları arasında bir uyuşmazlık mı vardır? Yoksa kişi dalgacı mıdır? Bu incelemeler sonucu kişinin geleceği hakkında karar verilir.
Üçüncü durum ise kişinin yaptığı işler görev sorumluluğunun dışına taşmaktadır. Bunun anlamı: kişiye haksızlık yapılmaktadır. Taşıması gereken yükün üstünde bir yükün altındadır. Her organizasyonda buna benzer durumlara çok rastlarız. Bazı kişilere becerikli olmalarının bedeli bu şekilde ödetilir;ama bu haksızlığın giderilmesi gerekir. Kişinin kapasitesi yetiyorsa daha üst poziyonlarda değerlendirilebilir.
“Geçen hafta ne yaptınız?” sorusu yöneticiler için daha da önem arz etmektedir. Yöneticinin asıl görevi, sorumluluğundaki gemiyi hedeflediği limana sağ salim eriştirmektir. Yönetici, olaylara tepeden bakıp uzun soluklu kararlar alır. Doğru göreve doğru kişiyi koyar. Tayfasını yüreklendirir, motive eder, düzgün liderlik yapar. Geminin rotadan çıkmasına izin vermemek, gerekirse düzeltici tedbirler almak üzere gerekli denetimleri yapar. Çoğu kez yöneticilerin bu asli görevlerini unutup ıvır zıvır işlerle uğraşıp, her şeye maydonoz olduğunu görürüz.Bu da yöneticinin kapasitesinin ancak bunlara yettiğinin bir göstergesidir; kişi, yöneticilik koltuğuna hak etmeden oturtulmuş demektir.Geminin selameti için gereği yapılmaldır.
Eğer bir yerde çalışıyorsanız “Geçen hafta ne yaptınız?” sorusunu başkası size sormadan siz kendinize sormalısınız. Çünkü verimlilik gelecek günlerin önemli bir sorusu olacaktır.
Sonuç
Gördüğünüz gibi Elon Musk, federal hükümetin çalışanlarına “Geçen hafta ne yaptınız?” diyerek doğru soruyu sormuştur. Ancak bu sorunun cevaplarının dikkatli ve doğru değerlendirilmesi gerekir. Son kabine toplantısında Trump’ın belirttiği gibi, verimlilik için yapılan budamalar balta(hachet) ile değil bistürü (scalpel) ile dikkatlice yapılmalıdır.
Bakalım aynı soruyu bizim bürokrasi’de sorma sırası ne zaman gelecek? Belki bazı “Sütlü keçi oğlağı” ayrıcalıklı kapı-kullarına da şöyle sormak gerekecektir: “Geçen ay kaç yerden maaş aldınız?”.
Günlerinizin verimli geçmesi dileğiyle…