Wyndham Grand’in Einstein’ın adını taşıyan toplantı odasında yan yana oturduğum Nearpay kurucu ve CEO’su Mohammed Aleban’a şirketin yatırımcıları arasında saydığı STC’’nin bir telekomünikasyon şirketi olarak kendilerini global olarak bu alanda altyapı mı sağladığını soruyorum. Aleban, STC’nin yatırımcıları olduğunu ancak her ülkede varlığı olmadığı için gittikleri ülkelerde yerel telekomünikasyon şirketleri ile çalıştıklarını söylüyor. Nearpay’in geliştirdiği SoftPOS çözümü, Oracle üzerinde koşan bulut çözümlü bir uygulama. Şu an için Android telefonlarda çalışan ve NFC ile temassız ödeme yapmayı sağlayan çözümün çarpıcı özelliği yazılım geliştirme kiti (SDK) tabanlı olması.
Amazon Web Services’in (AWS) API ve SDK arasındaki farkla ilgili açıklamasını aktardığımda konuyu daha iyi anlayacaksınız. “SDK’lar üçüncü tarafların araçlarını ve kaynaklarını sizin ortamınıza taşır” denile açıklamada API’ler için “Bunun aksine olarak bir uygulama programlama arayüzü (application programming interface-API), iki yazılım bileşeninin daha önce belirlenmiş protokolleri kullanarak birbiri ile haberleşmesini sağlayan bir mekanizmadır” ifadesini kullanıyor.
Konu para ile ilgili olduğunda araya bir musluk benzetmesi yerleştirmek de yararlı olacaktır. SDK, evde musluğu açtığınızda suyun akması ve su sayacının bunu sayması iken API, su damacanası boşaldığında buzdolabının üzerindeki magnetten bakılan telefon numarasından suyun sipariş edilmesi ve kapıya kadar gelmesine benzetilebilir.
İki sistem arasındaki en önemli iki farktan biri, süre çünkü birinde musluğu açmak diğerinde telefon sayesinde iki taraf arasında iletişim kurmak gerekli. İlki, yerinde kurulu bir sistem olduğu için daha hızlı. İkinci fark ise, SDK bazlı çözümde birinde bütün işlemin bir sistem üzerinde gerçekleştirilmesine karşın API bazlı olan diğerinde verinin başka bir oyuncuya gidip işlemin orada yapılması.
Daha kompakt olan SDK bazlı çözüm, bulut üzerinden çalışması sayesinde herhangi bir yere taşınabildiğinden Nearpay için çözümü herhangi bir coğrafyaya taşımak sorun oluşturmuyor. Tabii regülasyon ve özellikle işlem yapılan kişilerin verilerinin o siyasi sınırlar içinde tutulmasına yönelik olanı, şu an için en önemli sınırlayıcı kriter. Nearpay, Android cihazların üzerinden işleyen SoftPOS çözümünün iOS cihazlarda da kullanılır hale gelmesi ile asıl büyük patlamayı yapmayı umuyor. Verinin ülke sınırları içinde tutulması kuralındaki esneme gerçekleştiğinde, Nearpay’in SoftPOS çözümü iPhone’lara da indirilebilecek. Bunun ne kadar büyük bir adım olacağını, Türk oyun sektörünün iOS cihazlarda sundukları oyunlarla ilgili deneyimden biliyoruz. Çok daha fazla para harcayan iOS kullanıcıları buradaki en önemli farkı oluşturuyor. NFC kullanarak ödeme yapılan Nearpay çözümünün, iPhone kullanıcılarının sisteme katılmasıyla şahlanması makul bir beklenti.
Bu hayalden bugünkü gerçek dünyaya döndüğümüzde, Nearpay’in Suudi Arabistan’daki rakamları bize şirketin ulaştığı noktayı gösteriyor. Suudi Arabistan’da 90 bin satıcının kullandığı 140 bin SoftPOS’u bulunan Nearpay üzerinde 2024’te gerçekleşen 150 milyon işlemde 11 milyar SAR’lık işlem hacmi oluşuyor. Hayatımda ilk defa Suudi Arabistan Riyali’nin kuruna bakmama neden olan bu rakam, 9,66 liralık kur üzerinden yaklaşık 106 milyar liralık bir işlem hacmi anlamına geliyor.
ABD, Türkiye, Ürdün, Nijerya ve Kenya’da açık olan çözümün Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Endonezya, Fransa ve Birleşik Krallık’ta da lansmanı planlanıyor.
Vodafone’un MPESA ile destan yazdığı Kenya ve insanların bankaya koydukları para kadar kredi kartı limiti alabilmelerinin hikâyelerini dinlediğimiz Nijerya kadar, Türkiye’nin yakın ilişkileri olan Pakistan ve Endonezya’daki uygulamalar izlenmesi gereken unsurlar. Bunu sadece Nearpay çözümünün kullanımı ile ilgili olarak değil, işlerin nasıl değiştiğini anlamak için de takip etmek önem taşıyor.
Türkiye deneyimi, mikro işletmeler ve KOBİ’leri hedefliyor
Nearpay’in, Nomupay Türkiye işbirliğiyle başlattığı SoftPOS operasyonunun mikro işletme ve KOBİ’leri hedeflediği açıklanıyor ancak ödeme sistemleri tarafında son dönemde uygulama ve plastik kart tarafında büyük hareketlilik yaratan zincir marketlerin yarattığı dalganın ve bu şirketlerin mevzuat tarafında oluşturacakları etkinin sürecin ilerlemesinde belirleyici olacağını düşünüyorum. Her iki şirketin odak noktalarından birinin de toptan satış işlemleri olduğu görülüyor.
Garanti Bankası ve Lidio deneyimi bulunan Ece Berkol’un Near Pay’de Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’dan da sorumlu başkan olması, sadece Türkiye değil, bölge ile ilgili olarak da gelişmeleri takip etmeyi gerektiriyor. Berkol’un Aralık 2023’te ilk olarak yine bu iki bölgede işbirlikleri ve ortaklıklardan sorumlu başkan yardımcısı olarak göreve başlıyor. Aralık 2023, aynı zamanda 2020’de Suudi Arabistan'da kurulan Nearpay’in 14 milyon dolarlık yeni bir yatırım almasına karşılık düşüyor.
Bugün gelinen noktada KOBİ ve mikro işletmeleri hedefleyen SoftPOS’un, ilk aşamada sarı taksilerde, daha sonra da belirli dikeylerde hizmet veren küçük işletmelerde yaygınlaştırılması planlanıyor. Herhangi bir ek cihaza ihtiyaç duymadan doğrudan uygulama üzerinden ödeme alabilmeyi sağlayan sistemle cep telefonu ve tablet gibi NFC uyumlu mobil cihazlar birer POS cihazı haline geliyor.
Berkol, Nearpay’in “Hızlı ve kolay kurulum imkanı sunan Nearpay, işletmelerin hızlı bir şekilde ödeme almaya başlamasını sağlar. Güvenli bir ödeme altyapısı bulunan uygulamanın PCI DSS sertifikalı güvenlik standartlarıyla, tüm işlemler güvence altındadır” diyor.
Nearpay ile birlikte geliştirdikleri SoftPOS projesinin, ödeme sistemlerinde yepyeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söyleyen Nomupay Türkiye Genel Müdürü Ergi Şener, “SoftPOS projesini sadece yenilikçi bir ödeme çözümü olarak değil, mikro işletmeler ve KOBİ’ler için dijitalleşme yolculuğunun bir parçası olarak görüyoruz. Bu yolculuk sadece dijital ödeme entegrasyonları ile sınırlı değil; Projemiz ile hizmet verdiğimiz firmalara daha geniş bir ekosisteme erişim imkanı sağlıyoruz. Nearpay’in güvenilir, hızlı ve kullanımı kolay SoftPOS teknolojisi sayesinde işletmeler sadece ödeme almakla kalmayacak, müşteri deneyimini iyileştirirken; stok yönetimi, sipariş takibi, satış raporu, fraud yönetimi gibi, işlerini geliştirecek ek faydalara da uygulama üzerinden erişim sağlayabilecek” şeklinde konuşuyor.
Daha büyük resimde, değişimin boyutunun bu çözüm özelinden daha büyük olduğu görülüyor. STC ve işlerin değişmesi ile kapatayım. Suudi Telekom Şirketi (STC), Nearpay’e yatırım yapmakla kalmıyor; bir telekomünikasyon şirketi olmasına karşın bankacılık lisansı alarak banka kuruyor. STC’nin farklı alanlarda faaliyet gösteren 20 kadar şirketi olduğunu öğreniyoruz. Suudi Arabistan’dan gözümüzü kendi ülkemize çevirirsek, bu büyük değişimde İşNET’in rolünün altını çizmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Projenin bulut sağlayıcısı İşNet, önemli bir role soyunuyor
Yıllar önce WhatsApp’ın olmadığı ve tartışmaların mail grupları üzerinden yapıldığı yıllarda, İşNet e-posta tedarikçisi olarak önemli bir sorun yaratıyordu. Özellikle finans ve bankaların kârları ele alınırken, Türkiye İş Bankası’nı solcu arkadaşlara karşı savunan bir arkadaşın isnet.net.tr uzantılı posta adresi hemen şu tartışmayı başlatıyordu: “Sen zaten İş Bankalısın; ondan böyle savunuyorsun.” Adını hatırlamadığım o arkadaş da uzun uzun bunun ücretli bir e-posta adresi olduğunu ve kendisinin İş Bankası ile ilişkisinin bulunmadığını açıklamaya çalışsa da bir sonraki benzer tartışmada yine bir solcu arkadaş aynı argümanla ortaya çıkıyordu. Bu arkadaşlar bankaların kârlarının sadece rakama bakarak anlaşılamayacağını öğrenemedikleri gibi, bu mail adresini de öğrenemediler.
Aradan çok yıllar geçmişken bu tür bir tartışmanın içine düşme riski olmadan bu yazıyı yazabildiğime seviniyorum. İşNet kendisini çok anlatmıyor ama bu basın toplantısında bulut ve finansın kesişme noktasında, regülasyonları da kavrayan bir şirket olarak çok başarılı olduklarını öğrendim. Ben Bulutistan ve Turkcell’in finans bulutları olduğunu görmüştüm ama bilgim bununla sınırlıydı. İyi bir güncelleme oldu. Tabii bu güncellemeyi yiyince, evdeki notlarımda İşNet ile ilgili arama yaptım.
İşNet, 20 Ocak 2025’te TIER4 standartlarına uygun veri merkezi ile GPU as a Service (GPUaaS) hizmetini sunmaya başladığını duyurmuş ve bunun yüksek performanslı grafik işlem birimlerini (GPU’ları) bulut üzerinden kiralama imkanı sunan bir çözüm olarak açıklamış.
Şirket, Aralık 2024’te de uydu internet hizmetine talebin arttığını duyurmuş. İşNet, çift yönlü veri iletimi için tasarlanmış bir teknoloji olan ve karasal altyapıya bağımlı olmadan çalışan uydu üzerinden internet hizmetini, bu tarih itibariyle Türkiye genelinde binden fazla lokasyonda uydu üzerinden internet hizmeti sunduğunu açıklıyor.
Benim için en önemli not, üzerine yazmaya niyetlenip daha sonra unuttuğum UiPath iş ortaklığı olmuş. “İşNet, UiPath Document Understanding çözümünü Tier-IV veri merkezi altyapısında sunmaya başladı. IDP aaS; fatura, sözleşme, form gibi düzenli belgelerden veya el yazısı, fotoğraf içeren düzensiz belgelerden veri tespiti, tanımlama ve işleme yaparak verimlilik artışı sağlar” ifadesiyle Ekim 2024 sonunda duyurulan adım, piyasadan daha önce defalarca duyduğum şu sıkıntıyı çözmeye aday. “Robotik süreç otomasyonu (RPA) kullanmak istiyoruz ama ne yatırım yapacak gücümüz ne de sürekli kullanımı sağlayacak bir ölçeğimiz var.”
Suudi Arabistan’ın telekom şirketi STC’nin banka lisansı aldığı ve Türkiye’nin önde gelen bir bankasının iştiraki olan İşNet’in STC’nin yatırım yaptığı temassız ödeme özellikli SoftPOS şirketine bulut altyapısı sağladığı bir dünyada kendimizi nasıl geliştireceğimize odaklanmalıyız.