Bu başlık, MIT Üniversitesi dergisi MIT Sloan Review’de yeni yayınlanan bir makaleden alıntı. Özetle yapay zekanın (YZ) bugünkü kısıtlarını aşabilmesi için felsefeye ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Avrupa’da devrimler kritik düşünce ile başladı. Kritik düşünce aynı zamanda rönesansı ve modern felsefeyi başlatan ana itici güç. YZ’yi bir üst seviyeye taşıyabilmemiz için kritik düşünce tekrar gerekli.
Yeni teknoloji ve inovasyonların “insan odaklı” olabilmesi için etiğe ihtiyacımız var. YZ çıktılarını yeni bir bilgi şeklinde niteleyebilmek için epistemolojiye başvurmalıyız. YZ gerçeği nasıl temsil edebilir sorusuna yanıt verebilmek için ontolojik bir perspektif şart. Şahsen inovasyonun metot ve modellerini tartışmanın ötesinde konuya ontolojik olarak yaklaşmamız gerektiğini uzun yıllardır ifade etmeye çalışıyorum. Ancak o şekilde kendi üslubumuzca ve özgün bir biçimde inovasyonlar yapabiliriz. Diğer türlü taklidin ötesine geçmek zor. Türkiye’nin şu anki konumu bazı spesifik sektörler hariç taklit düzeyine dahi uzak maalesef.
YZ’yi iyi eğitebilmek için insan beynini daha iyi anlamamız gerekiyor. Bunun için ise zihin felsefesine ihtiyacımız var. Ayrıca YZ soru-cevap yöntemi ile öğrenir. Doğru sorular sorabilmek için yine felsefe ve kritik düşüncenin gerekliliği tartışılmaz.
Türkiye YZ trenini kaçırmak istemiyorsak hem teknolojist hem filozof yetiştirmeli. Disiplinler arası çalışmalar ile meta problemleri çözebiliriz ancak. Eğer konulara kompartımanlar şeklinde yaklaşırsanız hiçbir mesafe alamazsınız. YZ teknolojileri sadece Bilgisayar Mühendislerinin işi değildir. Sinir bilimciler, dil bilimciler, sosyal bilimciler ve filozoflar birlikte çalışmalı.
Eğer gelecekte olana maruz kalmak, pasif konumda beklemek hatta yok olmak istemiyorsak kendi YZ felsefemiz olmalı. Kendimize hassas modeller. Alternatifi, vicdansız bir kapitalizmin insanı yok edecek YZ teknolojiler geliştirmesidir. Bu kişiler ve kurumlar insana benzeyen hatta ondan daha “iyi” bir YZ geliştirme peşinde değiller. Çok yanlış anlaşılan bir nokta burası. YZ insan gibi olamaz hiçbir zaman. Olmasının istendiğini mi sanıyorsunuz?