Artan volatilite, uzun yılların fiyatlama ezberlerini alt üst ediyor. Şimdilerde güvenli liman arayışında öne çıkan ilk finansal araç grubu, yine, yeni, yeniden, ABD tahvilleri.
Ocak ortası ile birlikte nispeten satın alınması gereken hikayelerin devreye girdiği global işlemlerde, Şubat’taki zorlanmanın ardından, yüksek volatilite destekli yön arayışı-rotasyon-farklı temaların belirmesi eğilimi çok daha fazla ağırlığını hissettirir konuma gelmiş durumda. ABD-Avrupa ayrışması çok daha bariz şekilde, alışık olmadığımız pozisyonda, FX ve hisse senetleri üzerinden gerçekleşirken, kısa vadede açıklanan ve açıklanacak olan makro verilerin hızlı fiyatlaması, şaşırmak için gidilecek çok yolumuz olduğunun teyidi.
ABD’de değişen siyasi düzen ve henüz bu düzenin ikinci ayında bulunmamız, şu ana dek olan bitenden sonrası için çıkarım yapmamızı çok daha güç bir hal ile karşımıza çıkarıyor. Dahası, artan volatilite, uzun yılların fiyatlama ezberlerini alt üst ediyor. Şimdilerde güvenli liman arayışında öne çıkan ilk finansal araç grubu, yine, yeni, yeniden, ABD tahvilleri. Üstelik federal hükümetin kapanma riskinden, genişleyecek olan mali yapıya ve daha da bozuk bir tablonun belirmesine, tarifelerdeki yüksek belirsizlik ve hızlı trafikten, küresel siyasette daha da ağırlaşan haber akışına rağmen. Öte yandan Amerikan dolarındaki zayıflık, kısmen Başkan Trump’ın ilk dönemindeki eğilim ile benzerlik gösterse de sürdürülebilirliği noktasındaki kafa karışıklığı biraz daha genele yayılıyor. Rusya-Ukrayna, ABD-dünyanın geri kalanı, Rusya-Ukrayna-ABD-Avrupa, İsrail-Filistin-ABD-Orta Doğu başlıkları, genel strateji kurmakta karşılaşılan zorluklar açısından hiçbirimizin işini daha da kolaylaştırmıyor. Maalesef “böyle bir dönem” söylemini şimdilerde çok daha fazla dile getirir pozisyonda buluyoruz kendimizi.
Haftalık işlemlere baktığımızda, dolardaki %3,5’lik değer kaybının diğer oyuncuların tamamına, genele yayılır şekilde oyun alanı sağladığını görüyoruz. Ortak para birimi Euro, haftalık performansında Mart 2009’dan bu yana karşılaşılmayan bir primlenmeyi ortaya koyarken, bu, Avrupa varlıklarının da geri dönüşü ve bölgedeki savaş sürecinde altında kaldığı baskıyı hafifletiyor. DAX, USD bazında geride kalan haftayı %6.41, EUR bazında ise %2.03 ile sonlandırırken, uzun yılların işlemciler nezdinde geride kalmasının acısını Avrupa grubunun tamamı için çıkarmakta önderlik ediyor. Tüm bunlar olup biterken, ABD’de teknoloji grubunun artan ağırlığına yönelik yapılan eleştirileri haklı çıkarır şekilde endeksler satış baskısı altında kalma pozisyonlarını devam ettirirken, tahvil piyasası ise kısmen resesyon risklerini kısmen de tarifelerdeki hızlı trafikten kaynaklı belirsizlik artışını fiyatlama çabası içerisinde.
Türk Lirası ve cinsinden değerlenen varlıklardaki fiyatlama akışı da son derece hızlı. TCMB rezervlerindeki 1 haftalık dalgalanma ve azalışın ardından yeniden beliren dengelenme, kur piyasasındaki işlemlerde yeniden sakinleme eğiliminin belirmesine imkan tanırken, enflasyon verisinin ardından Türk hisse senetlerinde başlayan tepki yükselişi, Ağustos’tan bu yana içerisine düşülen sıkışık bandın da kırılmasına zemin hazırladı. BIST 100, $288-10507 puan seviyelerindeki kapanış ile birlikte, oyuna dahil olma noktasındaki isteğini belirgin şekilde masaya geri getirirken, kısa-orta-uzun vadeli takip edilen hareketli ortalamaların da üzerinde kapanış yapılmasını mümkün kıldı. XBANK/XUSIN rasyosunun 1.33x’ten dönüşü, oldukça uzun bir süredir dile getirdiğimiz “kırılımın sanayi hisselerinden destek gelmesi ile gerçekleşebileceği” şeklindeki düşüncemizi de fazlasıyla teyit etti. TL bazlı zirveden dip noktaya gidilerken sergilenen %23’lük düşüşün dipten dönüşte bir o kadar yerine konulmuş olması, bant hareketinin kırılımında “moral kanalı” açısından önemli bir girdi. Şayet benzer eğilimi USD zirve-dip dönüşü için de konuşacak olursak, hareketin devam etmemesi için en azından “algısal” olarak hiçbir gerekçe bulunmuyor. Şunu da not edelim: yeni para girişi ki kısmen yabancı destekli işlemler de olduğunu belirterek, morallerin biraz daha toparlanmasında işleri kolaylaştırıyor. Ancak, eğer finansallar nezdinde emin bir şekilde “dipten dönüş” sinyali arıyorsak, zamanlamada henüz o noktada olmadığımızı düşündüğümüzü de hatırlatarak ekleyelim. Nette, globalde esen pozitif rüzgar, nispeten yerel haber akışındaki sakinleme ile birlikte, Türk hisse senetleri için yeni bir oyun alanı içerisine girilmesine saha zeminini uygun hale getirdi-getiriyor. Devamı için yeni likidite girişi ve pozitif haber akışının korunması elzem. Unutulmasın.