141 yaşındaki İstanbul Erkek Lisesi, parıltılı mezunlarıyla eğitim değerlerimizden biri. Başarısındaki sürdürülebilirlik, onu 43 yıldır koruyan İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı ile mümkün olmuş.
İstikbal, göklerde olduğu kadar köklerdedir… Eğitim gibi toplum hayatında kritik öneme sahip kurumlarımız çok şükür var. Bunların sayısını arttırmak bir yana var olanların değerini korumak gerekir. Hele ki eğitimde gelenek oluşturmuşlarsa… Zaten gelenek, gelene ek demektir.
Ülkemizde 208 üniversite var ve bunlardan çok azı toplum hayatında kök salmıştır. Diğerleri ise öğrencilerle dolu kampuslarıyla kent ekonomisine katkı sağlamaktan öteye çok az gidebilmiş. Yılda 950 bin diploma üretiyor ve adeta üniversiteleri, “işsizler antreposu” gibi kullanıyoruz.
İSTANBUL ERKEK LİSESİ VAKFI
Ancak orta öğretimde az sayıda ama kaliteli okullarımızı bugüne kadar getirebildik. Misal İstanbul Erkek Lisesi... 1884’te kurulan lise şimdiye dek çok sayıda insan yetiştirmiş. Günümüzde tercih edilen okullar arasında yer alması, sürdürülebilir kaliteli eğitimi ve okulu koruyan vakfıyla mümkün olmuş.
İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı 1982’den beri faaliyette. Amacı, lisenin eğitim standartlarını yükseltmek ve öğrencilerini destek vererek ülkeye daha nice önemli şahsiyet yetiştirmek… Ayrıca vakıf bünyesindeki özel okulları ile Türk milli eğitimine katkı sağlamak. Böylesi okullara ihtiyaç var.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Lise vakıfların dair…
Yüksek kalitenin sırrı?
İdeolojiden uzak müfredat, yetkin eğitim kadrosu ve disiplinli çalışma… Askeri okullardan yetişenlerimizin başarısı altında da bu var. İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı başkanı Dr. Seda Çelik Teker; “bunu mezunların dayanışma geleneği ve öğrencilerle kaynaşma sayesinde başarıyoruz” diyor.
Bu model çoğaltılsa?
Başkan’ın önerisi net; “bir eğitim vakfı olarak çağdaş eğitim anlayışımızı yaymak, örnek olmak için çalışmalar yapıyor, ülkemizin birçok noktasında seminerler etkinlikler düzenliyoruz. Biz eğitimin neferleriyiz ve başarısı kanıtlanmış eğitim modelimizin başka okullara da yaymayı arzuluyoruz.”
NOT
EĞİTİM SADECE AKADEMİK BAŞARI DEĞİLDİR
Türkiye’deki eğitim sisteminin %5’i Cambridge düzeyinde, %85’i ise Bangladeş seviyesinde… İyi okullar bu yüzden hayati önem taşıyor. Kaldı ki köklü okullarımızda sadece diploma üretilmiyor, buradaki gençler, ülkenin yarınını omuzlayacak kalitede ve örnek yurttaş düzeyinde yetişiyor.
İELEV Başkanı Dr. Seda Çelik Teker’e vakfı nereye taşımak istediklerini soruyorum; “Vakıf senedindeki amaçları gerçekleştirmenin yanı sıra, gelir kaynaklarını arttıracak projeler üretiyoruz. Zira daha iyi bir gelecek, nitelikli eğitimle mümkün.” Son derece önemli nokta bu işte; değerliği koruyabilmek…
Kaldı ki eğitim, sadece okul ile sınırlı değil. Hele ki günümüzde ömür boyu eğitimin gerekliliği son derece belirgin iken… Yapay zeka çağında, ileri düzey eğitimli organik zekalarımızın büyük roller üstleneceğini biliyorum. Sorum şudur; biz bu beyinleri üretmezsek, onlar nereden gelebilir ki…