Vergiler konusunda bir noktada geri adım atılacağına inananların öngöremedikleri, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan sistemi Trump’ın sallaması oldu.
The Economist dergisinin 18 Ekim 2024’te yayımlanan sayısının kapağında ‘‘Dünya Onu Kıskanıyor’’ yazıyordu. Alev almış bir dolar resmi vardı. Derginin son sayısının kapağında, korkmuş birinin yüzünde dolar simgesi bulunuyor. Yanında, ‘‘Dolar krizi nasıl ortaya çıkar’’ yazıyor. Hayat altı ayda altüst olabiliyor. Bu derginin iddialı manşetleri, bazen karşıt bir gösterge gibi çalışıyor.
Kötü tasarlanmış gümrük tarifeleri, dolar cinsi varlıklar üzerinde baskı yaratan faktörlerden birisidir. Ancak bu vergilerin belli bir oranda uygulanacağını düşünenlerin de, bir noktada geri adım atılacağına inananların da öngöremedikleri nokta, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan sistemi Trump’ın sallaması oldu. Savaştan sonra her ülke parasını dolara bağlamıştı. Dolar da altına bağlanmıştı. Başkan Nixon 1971’de dolar ile altın arasındaki ilişkiyi sonlandırdı. Ancak dolar kilit para birimi olmayı sürdürdü. Batı ittifakı güçlü kaldı. 11 Eylül 2001 saldırısından sonra bu ilişki boyut kazandı. Avrupa ülkeleri, Afganistan ve Irak’ta, ABD’nin yanında savaştılar.
Avrupa’nın bugünkü güvenlik meselelerinde, ABD Rusya’nın yanında yer alıyor. Birleşmiş Milletler’de yapılan Ukrayna oylamasında, iki kez Rusya’yla saf tuttu. Trump’ın ‘‘Avrupa Birliği, ABD’yi sömürmek için kuruldu’’ ifadesi, seksen yıllık düzenin çatırdamasıdır. Bu yeni ekonomik nizamda Türkiye için fırsatlar olabilir. Ne yazık ki kendi kendimize sorun yaratmakla meşgul oluyoruz.