Kayıt dışı ile mücadelede iyi uygulamaların sayısı giderek artıyor. Ancak bunlar kamuda tasarrufun yaratabileceği etkiden daha zayıf etkiye sahip.
Hastalandığınızda iyileşmek için sadece ilaçlar yeterli olmaz. İlaç alarak, aynı hataları yapmaya devam ederseniz, hastalığınız tam iyileşmez, sürekli olarak nükseder. Rahatsızlığınıza neden olan faktörleri hayatınızdan çıkarmanız, dinlenmeniz, vb. gerekir. Ancak bunları yapsanız bile bir anda iyileşemezsiniz. Tedavi, bir süreçtir. Türkiye’nin yüksek enflasyon deneyimi buna benziyor.
Bir süredir enflasyonu aşağı çekmeye çalışıyoruz. Doğru yaptıklarımız kadar eksiklerimiz ya da aksi yönde yapılan bilinçli tercihlerimiz de var ve bunlar sürecin yavaş ilerlemesine neden oluyor. Bunları, devlet, vatandaş ve iş dünyası perspektifinde incelemeye çalışacağım.
Bugün kamu tarafı ile başlayalım…
1- Para politikası tarafında yapılanlar genel anlamda doğru. Faiz artırım süreci ani ve büyük adımlar yerine yavaş ve küçük adımlarla yapıldığı için enflasyonda gerileme gecikmeli başladı. Ekonomi politikası, salt enflasyonla mücadele üzerine kurulmadı, büyüme de gözetildi. Ancak bu bir tercihti. İdare, ekonomide hızlı bir soğuma yerine zamana yayılan bir uygulamayı tercih etti.
2- Maliye politikası devreye gecikmeli girdi. Bu, TCMB’nin açıklamalarında da dile getirildi. Genel olarak kamu harcamalarında vatandaşa örnek olacak, güzel tasarruf örnekleri göremedik. Örneğin 2024’te yıl genelinde kamu çalışanlarının sayısı 160 bin yükseldi. Kayıt dışı ile mücadelede iyi uygulamaların sayısı giderek artıyor. Ancak bunlar kamuda tasarrufun yaratabileceği etkiden daha zayıf etkiye sahip.
3- 2022-2023 döneminde belirginleşen gelir dağılımı bozukluğu ve varlık (konut, araba, altın vb.) fiyatlarındaki yükselişin sermaye kazançlarını artırmasının da katkısıyla iç tüketimde gerekli düzeyde yavaşlama olmadı. Bunu önleyecek ya da sınırlayacak güçlü adımlar gelmedi.
4- Dezenflasyon süreci, kamu adına, aynı zamanda büyümenin de kollandığı bir süreçti. Merkez Bankası bir taraftan enflasyonu düşürmeye çalışırken, bir yandan da bu süreci yavaşlatacağını bile bile, kur düşmesin diye döviz alımlarına devam etti.
5- 2024 genelinde en yüksek fiyat artışı eğitim grubunda yaşandı. Yıllık bazda yüzde 95 artan fiyatlardaki bu artışın nedenlerini açıklamaK kolay değil. Ancak özel okullarda uygulanan yıllık fiyat artış tavanına uyulmadığına yönelik sayısız örnek var. Kamu eğer bu alanda bir sınırlama getiriyorsa, uygulanıp uygulanmadığını da denetlemeli. Ancak burada süreç, kamu denetimi yerine, velilerin tüketici heyetlerine başvurması eliyle yürüyor ve veliler, çocuklarının eğitim aldıkları kurumları şikayet etme konusunda cesur değil.
6- Önceki dönemde konut kira artışında belirlenen yüzde 25 tavan, olması gerektiği gibi, yeniden serbest bırakıldı. Artışa geçen kira bedelleri, enflasyonun yavaşlamasını geciktirdi.
Bu başlıkların sayısını artırmak mümkün.
Sonraki yazıda, konuya vatandaş ve iş dünyası perspektifinden devam edeceğim.
Yurtiçi Veriler
10 Mart 10:00: Ocak ayı sanayi üretim endeksi
10 Mart 10:00: Ocak ayı inşaat maliyet endeksi
10 Mart 10:00: Ocak ayı ciro ve satış endeksleri
12 Mart 10:00: Ocak ayı ödemeler dengesi
13 Mart 10:00: Şubat ayı konut satışları
Yurt Dışı Veriler
12 Mart 15:30: ABD TÜFE ve PCE
13 Mart 15:30: ABD ÜFE
13 Mart 15:30: ABD işsizlik başvuruları
14 Mart 10:00: Almanya TÜFE