Ekonomik analizi de şirket stratejisini de birbiriyle ‘konuşan’ dört katmanda yapmamız lazım: meta, makro, mezzo ve mikro. 2025’in ilk yazısında genellikle birbirinden kopuk olarak ele alınan bu dört kavramı konuşalım.
Meta ile başlayalım. Biraz kafa karıştırıcı bir kavram. Nitekim kelimenin Yunanca’da ‘ötesi’, ‘arkası’, ‘yanı’ gibi çeşitli anlamları var. İş hayatında kapsayıcılık vurgusuyla, bir ‘büyük anlatı’ şeklinde öne çıkıyor. Örneğin ‘küreselleşme’, ‘dijital dönüşüm’ veya ‘paydaş kapitalizmi’. Nitekim, dünyanın en büyük şirketlerinden, Facebook, Instagram ve WhatsApp’ı da bünyesinde bulunduran firmanın 2021’de bu ismi aldı.
Meta düzey analizler, bir sistemin genel yapısını veya işleyişini kavramaya odaklanır. Çeşitli disiplinlerde (teknolojik, ekonomik, kültürel) yapılan çalışmaları bir arada değerlendirerek genel bir sonuca ulaşmayı hedefler. Şirketin uzun vadeli vizyonunu belirlerken bu perspektifi yakalamak şarttır. Aksi takdirde, 1930 yılında taşımacılık için at çiftliği kuran veya 1990 yılında daktilo fabrikası açan birinin durumuna düşebiliriz.
Makro ile devam edelim. Geniş bir ölçekten bakışı ifade eder. Bu kavram, ekonomi, sosyoloji ve yönetim bilimlerinde sıklıkla kullanılır. Hatta, ülkemizde ekonomi neredeyse makroekonomi demek – döviz kuru, faiz ve bütçe dengesi konuşmaktan başka konulara geçemiyoruz!
Şirketlerde strateji belirlerken gereken, büyük resme odaklanan bakış budur. ‘Ülkenin veya sektörün durumu bizi nasıl etkiler?’ sorusuyla özetlenebilir. Zira gideceğimiz yere nasıl varacağımızı belirlemek, yani stratejimizi oluşturmak için, önce konumumuzu ve etrafımızdaki şartları anlamamız gerekir.
Mezzo orta katman anlamına geliyor, makro ile mikro düzeylerin arasını işaret ediyor. Organizasyon yönetimi açısından baktığımızda, firmanın bütünü ile çalışanlar arasında kalan katman, yani birimler aklımıza gelebilir. Nitekim farklı birimler arasındaki koordinasyon, stratejiyi icra etmek ve başarıya ulaşmak için elzemdir. Üretim ile pazarlama, finans ile satış arasında hedef birliğini oluşturmak, aynı frekansta çalışmayı sağlamak ve bunu makul düzeyde bir gerginliği muhafaza ederek başarmak, gerçek bir yönetim maharetidir. Yaylıları, üflemeliler ve vurmalar ancak bir maestronun koordinasyonunda başarılı bir konser verebilir.
Mezzo aynı zamanda firmalar (mikro) ile ülkeler (makro) seviyeleri arasındaki ekonomik katmanın da adı. Jeopolitik, teknolojik ve ekolojik sebeplerle tedarik zincirinin dönüşüğü günümüzde, mezzo ekonomik analizlerin öneminin giderek artacağını düşünüyorum.
Mikro ile sohbetimizi tamamlayalım. Mikro, en küçük birime odaklanmayı ifade eder. Bazen bireyler, bazen küçük gruplar, bazen de şirketler üzerine yoğunlaşır. Örneğin, mikroekonomi, bireylerin ve firmaların ekonomik kararlarını ve bu kararların piyasa üzerindeki etkilerini inceler. Şirketler için ise ‘Bir yöneticinin çalışanlarla kurduğu birebir iletişim, motivasyon ve verimliliği nasıl etkiler?’ sorusu bir örnek olabilir. Neticede, her organizmanın başarısı en küçük yapı taşından (ekonomi için şirketler/ tüketiciler, şirketler için çalışanlar) başlar. Asla ihmal edilmemesi gereken bir katmandır.
Meselelere bütüncül ve iç tutarlılığı olan bir bakış açısıyla yaklaştığınız bir yıl diliyorum.