Ticaret savaşında kılıçlar çekildi. Devrede sadece gümrük yok. Çin, piyasada yeni bir oyun kurdu. Tam ihale günü tahvil satıp Amerika’yı zora soktu. Adeta; 'sen Amerikaysan ben de Çinim' dedi. Peki filler tepişirken biz ne yapacağız?
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, dün basın toplantısında Japonya'nın Osaka kentinde gerçekleştirilecek EXPO 2025 için yapılan hazırlıkları anlattı. 150 ülkeden 25 milyondan fazla ziyaretçi beklenen fuara Türkiye 900 metrekarelik çarpıcı bir pavyon ile katılıyor. Detaylar, 4'üncü sayfada.
Fırsattan istifade, 2 Nisan'dan bu yana yaşananların Türkiye'ye etkilerini sordum. Bakan Bolat'ın yanıtı netti: "Ortalık toz duman. Ticaret savaşları yoğunlaştı. Kontrol ciddi manada kaybedildi. Bu ortamda birinci vazifemiz yumruk yememek! Ne panik yapalım, ne de sevindirik olalım."
ABD'nin gümrük oranlarını yüzde 104'e çıkardığı ve uzlaşmak için "telefonla ararlar" diye umduğu Çin, 'hodri meydan' dedi. Oranlarını 84'e yükseltti. Ama görünen o ki Çin, bununla yetinmedi. Tahvil piyasalarını kullanarak yeni bir oyuna kalktı. Elindeki yaklaşık 760 milyar dolarlık ABD tahvillerinin bir kısmını satmaya başladı. ABD'nin derdi trilyonlarca dolarlık tahvillerinin faizini düşürüp, daha ucuza çevirmek. Düne kadar bekleyen Çin, dün tahvil ihalesi yapan ABD'nin 'elini' görüp tahvil sattı. ABD'yi zor durumda bıraktı.
Restleşme, tarafları masada uzlaşmaya götürür mü? Bilmiyoruz. Bildiğimiz, filler tepişir, çimenler ezilir. Hükümet durumun farkında görünüyor. Bireysel yatırımcılar ise Yatırım Finansman Direktörü Dr. Nuri Sevgen'in dün Ekonomi Masası'nda söylediklerine kulak vermeli:
"Kılıçlar çekildi. Mayıs ayına kadar dalgalanmalar sürer. Mevcut nakitiniz en değerli şey şu anda. En iyisi sakin bir şekilde kenarda beklemek..."