Trump’ın açıkladığı ekstrem gümrük tarifeleri tüm dünyayı sarsarken, Çin Ticaret Bakanlığı, Avrupa Birliği ile elektrikli araç ithalat vergileri konusunda müzakereleri yeniden başlatıyor… Çinliler, kendi ülkelerinde daralan pazar koşullarına rağmen zorlaşan ihracatla mücadele için, yurtdışı yatırımlarını da yeniden ele alıyorlar… Belki bu sayede, Türkiye için yatırım stresleri de hafifleyebilir… Bu yönde sıfırdan üretim tesisi kurmak yerine kurulu veya kapanmış tesisleri kullandıklarını da aklımıza getirmeliyiz… Örneğin; General Motors’un küresel olarak tüm sağdan direksiyonlu pazarlardan çekilme kararlarının ardından Tayland’da birkaç yıl önce kapattığı fabrikalarını Great Wall Motors’a satmaları gibi… Chery’nin İspanya’da eski Nissan ve İtalya’da “dr” tesislerini değerlendirmeleri gibi… Türkiye’ye yansımalar, bakalım, nasıl gelişecek… Ancak, BYD’nin tüm Çin dışı yatırımlarında yeni tesis inşası yolunu tercih ettiğini de unutmayalım…
24 Mart’ta başlayan ve dün akşam tamamlanan 46. Bangkok Uluslararası Otomobil Fuarı’nda Çinlilerin yatırımlarla satışlarını nasıl zirveye çıkardıklarını gözlemledik. Tayland’ın aşırı yüksek ithalat vergilerinden sıyrılmak için Mercedes’ten BMW’ye, Toyota’dan Honda’ya ve Ford’a, dünya devlerinin orada nasıl üretim yaptığını geçtiğimiz yıl uzun uzun yazmıştım.
Güneydoğu Asya’nın otomotiv nabzını tutan ve hatta küresel elektrikli devrimin adeta vitrini olan Bangkok Uluslararası Otomobil Fuarı BIMS, Tayland’ın otomotiv sahnesinde yıldızlaşmasını da yansıtırken, otomotivdeki çok yönlü dönüşümün de habercisi gibiydi…
Fuar açılışından sonra bölgede meydana gelen güçlü depreme rağmen, organizatör Grand Prix International GPI, ziyaretçilerin büyük ilgisi karşısında etkinliği erteleden devam ettirirken; aklımıza pandemi yıllarında bile bu fuarın kesintisiz düzenlendiği geliyordu. Halen tüm fuar lansmanlarını bire bir takip eden 82 yaşındaki kurucusu Dr. Prachin Eamlumnow’un otomobil ve motorsporları tutkusu, 1967’de Tayland’ın ilk otomotiv yayıncısı ve 1975’te ilk Yılın Otomobili gösterisiyle 1979’da ilk otomobil fuarının da organizatörü olması, bir çok batılıdan daha zengin birikime sahip olduğunu kanıtlıyordu.
1979’dan bu yana düzenlenen ve akredite oldukları OICA’nın itirazına rağmen dünyada araç satışına izin verilen az sayıdaki otomobil fuarından biri olan Bangkok Fuarı, markaların milyon dolarlık standlarıyla ticari başarısını her yıl katlayarak sürdürüyor. Sadece 100 Baht karşılığı satılan 300 bin giriş biletinin yanında en az üç misli davetiyeyle çok geniş bir kitleye ulaşan iki haftalık fuar, ziyaretçi sayısında 1,6 milyonu geçerek bölgenin en büyük otomotiv etkinliği haline geldi. Batıda artık yok olan geleneksel fuarlardan farklı olarak, maliyetleri katılımcılar tarafından karşılanan ve markaların doğrudan satış yapmalarıyla fuar yatırımını çıkarabildikleri bir sistem oturtmuş olan GPI, toplamda 54 otomobil ve motosiklet markasının satış sözleşmelerinde 60 bini geçtiğini duyurdu.
Sadece bir fuarda yıllık pazarın yüzde 10’un gerçekleşmesi, sadece Toyota’nın bile 13 binden fazla araç satmış olması, ayrıca sigorta ve tescil gibi işlemlerin bile fuar alanında yapılabilmesi, şaşırtıcı idi…
2024’e göre yüzde 30 yükselen sergi alanı satışlarında GAC AION 9 bin, Deepal 8 bin, MG 7 bin, Honda 6 bini geçen kontrat ile fuarı tamamlamışlar.
Bu arada, son gün rezervasyonlarını henüz bildirmemiş olduğundan kesin olmasa da bu rakamlardan da gördüğümüz gibi, Çinliler, orada bile asırlık devlerle başa baş rekabet içindeler… Elektrik dönüşümüne odaklanmış Juneyao gibi Çin merkezli yepyeni markalar, Isuzu ve Hyundai ile Kia gibi geleneksel üreticileri bile adeta etkinliğin arka planına atmışlardı. Neta, Chery, Omoda ve Jaecoo, Zeekr ile karşılarında Suzuki, Nissan, Mitsubishi, Mazda… Çok renkli bir lig izliyorduk…
Bu yılın yıldızı BYD, fuar salonlarından birini ayrıca kapatarak, EV Tech LAB deneyim bölümüyle teknoloji şovu sundu. 1.000 km menzilli Yangwang U8 modeliyle su üzerinde gezerek, hem performans hem de inovasyon açısından sınırları zorlayan ulaştıkları mühendislik seviyeleriyle gövde gösterisi yaptı. Aynı salonun diğer bir köşesinde de BYD’nin lüks alt markası Denza’nın Z9 GT modeli ise “yengeç yürüyüşü” denilen dar alanlara park etme teknolojisini sergiliyordu. Bu arada Dolphin modelinin fiyatını 500 bin Baht’a (550 bin TL) indirebilmeleri de iddialarının altını çiziyordu.
Ana salonda ise; Great Wall GWM’nin Haval H6’nın yeni nesli için sunulan kapsamlı garanti ve servis paketleriyle pazarda ne kadar agresif strateji izlediklerini, Xpeng’in ise X9 Premium modeliyle elektrikli MPV segmentinde 1.500’ü aşkın sipariş aldığını not ediyorduk.
Tayland’a yatırım yapacağını da kesinleştiren Geely’nin alt markası Riddara, RD6 modeliyle 2025'in “En İyi EV Pikap” ödülünü kazanırken, Tayland pazarından dünyaya EV Pick-Up rekabetini alevlendireceğine işaret ediyordu.
Bangkok Otomobil Fuarı, yalnızca yeni iş modellerin sergilendiği bir ekonomik laboratuvar platformu değil; aynı zamanda Çinli üreticilerin agresif hamleleri ve yerel tüketicilerin değişen talepleriyle Asya’dan dünya pazarlarına dönüşümü gözlemleyebildiğimiz büyük bir pencere oldu. Tayland’da elektrikli araçlara olan bu yüksek ilgi, devlet teşvikleriyle birleştiğinde bölgenin “Asya’nın elektrikli araç merkezi” olma hedefini desteklerken; Türkiye için de örnek alınabilecek başlıklar fark ediliyordu.