IFC’nin Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye’deki İmalat, Tarım ve Hizmetler Müdürü Lukas Casey, “Bu yılın başlarında, Türkiye, azaltılması zor çelik, çimento, alüminyum ve gübre sektörlerinde karbonsuzlaştırmaya odaklanan düşük karbon yol haritaları (LCPs) girişimini başlattı. LCP’ler, seçilen dört sektörü karbonsuzlaştırmak için, mevcut duruma kıyasla yıllık 135 milyon ton karbon emisyonunu azaltmak için 70 milyar dolardan fazla yatırım gerektiğini gösteriyor” diyor.
“Azaltılması zor sektörler” (Hard-to-abate – HtA sectors), mevcut teknoloji ile sera gazı emisyonlarını azaltmanın ya aşırı derecede maliyetli ya da imkânsız olduğu karbon yoğun endüstriler için kullanılan bir tanımlama. Çimento, çelik, cam ve kimyasalları içeren bu endüstriler, toplam emisyonların yaklaşık dörtte birini üretiyor. Bu dörtte birin yüzde 75’i ise çelik ve çimento sektörlerinden geliyor.
Bu sektörler, ekonomilerin kritik yapı taşlarını oluştururken, kalkınma hedeflerine ulaşmada hayati öneme sahipler. Dolayısıyla bu sektörlerin karbonsuzlaştırılması Türkiye için de büyük önem taşıyor. IFC gibi finans kurumları söz konusu sektörlerdeki karbon salımının azaltılması konusunda önemli destekler sağlıyor. Bu destekleri IFC’nin Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye’deki İmalat, Tarım ve Hizmetler Müdürü Lukas Casey ile konuştuk:
Büyük ve zor bir görev
“Bu sektörlerin karbonsuzlaştırılması, özellikle gelişmekte olan ülkeler için, Paris Anlaşması’nın iklim değişikliği hedeflerine ulaşmak adına kritik bir önem taşıyor. Bu ülkelerin ağır emisyon salımı yapan imalat sektörlerinin 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmaları için 137 milyar ton CO2 emisyonunu azaltmaları gerekiyor. Bu büyük ve zor bir görev. Dolayısıyla bu endüstrilerin milli iklim hedefleri doğrultusunda gerekli kaynakları almasını sağlamak adına tek başına bir sektörün, aktörün veya finansman kaynağının yeterli olmayacağı aşikar.
Türkiye, 2021 yılında Paris İklim Anlaşması’nı onayladı ve 2053 yılını net sıfır emisyon hedefini açıkladı. Avrupa’nın Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM) gibi düzenlemeleri Türkiye’nin ihracata dayalı ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip. Bu yılın başlarında, Türkiye, azaltılması zor çelik, çimento, alüminyum ve gübre sektörlerinde karbonsuzlaştırmaya odaklanan düşük karbon yol haritaları (LCPs) girişimini başlattı. LCP’ler, seçilen dört sektörü karbonsuzlaştırmak için, mevcut duruma kıyasla yıllık 135 milyon ton karbon emisyonunu azaltmak için 70 milyar dolardan fazla yatırım gerektiğini gösteriyor.”
Çimento üreticileri yeşile dönmeli
“Türkiye’nin ihracata devam etmesi ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için, azaltılması zor sektörlerin karbonsuzlaştırılması önemli. Örneğin çimento, Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan inşaatta yoğun olarak kullanılıyor. Son yirmi yılda yıllık ortalama yüzde 6,6 büyüme kaydedildi. Türkiye’de, deprem sonrası yeniden inşa çabaları ve önemli altyapı projeleri devam ettikçe, çimento talebinin artmaya devam etmesi bekleniyor. 150 milyon metrik ton (MT) çimento ve 97 MT klinker üretim kapasitesi ile Türkiye, küresel çimento pazarının yaklaşık yüzde 2’sini oluşturuyor. Türkiye aynı zamanda Avrupa’nın en büyük ve dünyanın 2. büyük çimento ve hazır beton ihraç eden ülkesi konumunda. Türk çimento üreticilerinin AB ile olan ihracata devam edebilmek için üretim süreçlerini CBAM ile uyumlu bir şekilde ‘yeşil’ hale dönüştürmesi gerekiyor”.
Karma finansman çözümleri
“Paris Anlaşması’na olan bağlılığımızın bir parçası olarak, karbonsuzlaştırma çabalarını desteklemek için önemli adımlar atıyoruz. Karbon yoğun sektörlerin net sıfıra ulaşmasının birkaç on yıl süreceğini öngörüyoruz. Ticari olarak uygulanabilir projeler için, riskleri azaltmak ve boşlukları kapatmak amacıyla imtiyazlı karma finansman çözümleri ve kamu-özel sermaye kombinasyonunu kullanmayı amaçlıyoruz. Yenilikçiliği hızlandırma ve ülke taahhütlerini artırma girişimlerini önceliklendireceğiz. IFC, yıllar içinde gelişen pazarlarda 200’den fazla projede çimento endüstrisine 4 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Ayrıca, Avrupa Çimento Araştırma Akademisi tarafından incelenen sektör uzmanlarının katkılarıyla yeni bir özel Çimento Karbonsuzlaştırma Aracı geliştirdik. Bu araç, çimento şirketlerinin sorumlu ve uygun maliyetli bir şekilde karbonsuzlaştırma yapmalarına yardımcı olmak için operasyonel faktörleri analiz etmelerini ve verimlilik, üretkenlik ve tasarruflarını artırırken net sera gazı emisyonlarını azaltmalarına yönelik stratejiler oluşturmalarını sağlıyor.”
Temmuz 2025’e kadar %100 Paris Anlaşması ile uyumlu olacak
“Nisan 2023’te, Türkiye’nin önde gelen alüminyum yassı ürünler üreticisi ve ihracatçısı Assan Alüminyum’un uzun vadeli yatırım programını desteklemek amacıyla 90 milyon dolarlık yeşil kredi sağladık. Aynı şekilde bu yılın Ocak ayında, Irak’taki Al-Douh Çimento’ya çimento üretim kapasitesini artırmak ve enerji verimli teknolojilerin kullanımını teşvik etmek amacıyla 130 milyon dolara kadar uzun vadeli finansman sağladık. İmalat süreçlerini ‘yeşil’ hale getirmek, Paris Anlaşması’nın hedeflerine bağlı olarak IFC’nin müşterilerle olan etkileşimlerinin önemli bir parçası. IFC, 1 Temmuz 2025’e kadar projelerinin yüzde 100’ünü anlaşma ile uyumlu hale getirmeyi hedefliyor. Bu, müşterilerin Paris Anlaşması ile uyumlu olmayan yatırımlardan kaçınmalarına yardımcı olmayı ve ülkelerinin belirlenmiş katkılarına uymalarını sağlamayı içeriyor. Aynı zamanda, müşterilerin iklim değişikliklerine hazırlanmalarına ve uyum sağlamalarına ve düşük karbonlu bir geleceğe geçişlerine yardımcı olacak iş fırsatlarını belirlemelerini sağlamayı da içeriyor.”