ABD'ye ait sekiz küçük operasyon üssünden üçü kapatılacak. ABD'nin Suriye'den "tümden çekilmeye" ise hiç niyeti yok.
Başlıktaki sorunun yanıtını en baştan vermek gerekirse;
Hayır, ABD Suriye'deki askerlerinin tümünü çekmiyor. Sadece bu ülkedeki askeri varlığını küçültüyor.
Amerikan basınının ABD Savunma Bakanlığı'na dayanarak verdiği haberlere göre, ilk etapta Suriye'de halihazırda konuşlu yaklaşık 2 bin Amerikan askerinden 600 kadarı çekilecek. Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD'ye ait sekiz küçük operasyon üssünden üçü, Görev Destek Sitesi Yeşil Köy, M.S.S. Fırat ve küçük çaplı üçüncü bir tesis kapatılacak. ABD'nin Suriye'den "tümden çekilmeye" ise hiç niyeti yok; Pentagon sözcüsü Parnell yaptığı yazılı açıklamada, tümden çekilmekten bahsetmeyerek, sadece "önümüzdeki aylarda ABD'nin Suriye'deki ayak izini 1000'den az ABD kuvvetine indirecektir" dedi.
ABD'nin Suriye'den çektiği 600 asker de uzağa gitmeyecek; İhtiyaç halinde yeniden ülkeye girebilmek için çoğunlukla Kuzey Irak ya da Ürdün'deki Amerikan üslerine konuşlandırılacak.
ABD'nin asker azaltmasının altında, Suriye'de kendi "pişirdiği" Şam yönetimi ile Fırat'ın doğusunu kontrol eden PYD-YPG arasındaki anlaşmayı meşrulaştırmak yatıyor.
PYD-YPG "üniformayı" çıkarıp, bölgeye sivil güç yığıyor
Şam ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki anlaşmanın "sırrı" ise şu: Herkes üzerine düşeni "yapar gibi" davranıyor;
- ABD, bölgeden "asker çeker gibi" yapıyor. Böylece güvenliği Şam yönetimine devrediyor izlenimi veriyor.
- SDG (ya da PYD-YPG) ise, anlaşma gereğince Halep'teki üniformalı güçlerini çekip, yerlerine silahlı sivil güçler gönderiyor. Bölgeyi en iyi izleyen akademisyenlerden Prof. Dr. Serhat Erkmen'in bizzat Suriye'ye yaptığı ziyarete ilişkin paylaştığı son gözlemler şöyle: "YPG'nin Halep'ten çıktığı konusu tam doğruyu yansıtmıyor. YPG kıyafetiyle çıkıp sivil olarak dönenler Eşrefiye ve Şeyh Maksud’da silahlı birimlerin bel kemiği. Bu iki mahalle sanki Halep'in içinde ayrı birer yönetim. Zaten PYD bunu inkar etmiyor."
- Yine Afrin'de de durum farklı değil Erkmen'e göre;
"Afrinde endişe artıyor. Zeytin Dalı Harekatı ile YPG’nin çıkarıldığı bölgelere sivil görünümlü döndüğü görülüyor..."
Hakan Fidan'ın "diplomatik harekat " sözleri
Ankara da belli ki Suriye'de iplerin giderek elinden çıktığının farkında. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın buluştuğu AK Parti vekillerine, “ABD’nin PKK/YPG konusundaki ikircikli tutumuna karşı 2025 yazında kapsamlı bir diplomatik kampanya başlatıyoruz” bilgisini (ya da müjdesini) vermesi boşuna değil.
Suriye meselesi söz konusu olunca, AK Parti yetkililerinin en çok kullandığı sözcüğün "harekat" olması da ayrıca düşündürücü. Suriye'ye üç büyük askeri harekat yapan Türkiye, ABD'nin (ve Esad döneminde Rusya'nın) karşı durmasıyla, o çok istediği terörden temizlenmiş güvenlik bölgesini bir türlü kuramadı. Aksine, PYD-YPG şimdi Şam'la yaptığı anlaşmayı da kullanarak etki alanını genişletme peşine düşmüş görünüyor.
Suriye'ye yeni bir askeri harekat yapamayacağı kesinleşen AK Parti'nin çareyi "diplomatik harekatta" araması bundan olmalı...