Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı açıklamalarına göre Türkiye’nin ithal enerji faturası, 2022’de 96.5 milyar dolar oldu. 2023’de rakam 95 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye’nin enerji ithalat faturası 2024 yılında bir önceki yıla göre düşüş gösterdi.
Döviz kurlarının baskılanmasının etkisi olsa da rakamın düşmesinde hiç kuşkusuz enerjide yerlileşme adımlarının hızlanması da rol oynadı. Geçen yıl Türkiye’de, yenilenebilir enerji alanında 5 bin MW olarak hedeflenen devreye alınacak yeni üretim kapasitesi 6 bin megavat’ı buldu.
Bu durum da yaklaşık 2.1 milyar metreküplük yani yaklaşık 800 ila 1 milyar dolarlık ithal doğal gaz alımının önüne geçti. Türkiye elektrik enerjisi tüketimi, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,2 oranında artarak 335,2 TWh, elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 0,8 artarak 331,1 TWh olarak gerçekleşti.
Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasının sonuçlarına göre elektrik tüketiminin 2025 yılında 380,2 TWh, 2030 yılında 455,3 TWh, 2035 yılında ise 510,5 TWh seviyesine ulaşması bekleniyor. Yani ileriki dönemlerde artan nüfus, tarımsal, sanayi ve hizmet alanlarındaki üretimin beklentileri doğrultusunda enerji kullanımı da artış kaydedecek.
Enerjide yerlileşme, Türkiye gibi cari açık sorununu derinden yaşayan ülkeler için kilit rol oynuyor. Özellikle de büyük potansiyel taşıyan yenilenebilir enerji kaynakları açısından. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi 2024’te 60.000 MW’a ulaştı, 2035 hedefi ise bu rakamı iki katına çıkarmak olarak kondu.
Elektrik üretiminin %57,7’si termik santrallerinden karşılanıyor
Türkiye’de enerji ihtiyacı önemli oranda termik santrallerden karşılanıyor. EPDK verilerine göre, 2023 yılında termik santrallerden sağlanan elektrik üretimi toplam elektrik üretiminin yüzde 57,75’ini oluşturdu. İthal ürüne dönük pazarlık süreçlerinde, yerli enerji kaynaklarının varlığı içinde önemli rol oynadığı ifade edilebilir bu yüksek oranın. Kesintisiz elektrik üretebilen termik santrallerin, ulusal elektrik ağının sağlıklı ve stabil çalışabilmesi noktasında dengeleyici görevleri var. Ülkemizde sayıları 50’nin üzerinde olan termik santraller arasında yer alan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri Muğla’nın, Milas ilçesinde faaliyet yürütüyor.
Yerli linyit kömürü kullanılarak elektrik üretmek amacıyla, sırasıyla 1987 ve 1995 yıllarında devreye alındılar. Yakın zamanda yenileme yatırımlarıyla birlikte ekonominin önemli aktörlerinden biri olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Yeniköy Kemerköy Enerji, İSO 500 listesinde Türkiye’nin en büyük 142’nci şirketi ve yine 2023 yılı EPDK elektrik sektörü raporuna göre Türkiye’nin en büyük 9’uncu elektrik üretim şirketi olarak hizmet üretiyor.
GES kurumu için proje başlattı
Şirkette, özelleştirmenin ardından filtreleme yatırımı gerçekleştirilmiş. Bacadan çıkan su buharının vasfı ölçümlenirken, üretim süreçlerinde de yenileme ve teknoloji yatırımları gerçekleştirilmiş. Santral yönetimi şimdi yeni bir proje geliştiriyor. Şirket, yenilenebilir enerji alanında, 52 MW kapasiteli bir güneş enerji santrali kurmak için harekete geçti. Ürettiği enerjinin yüzde 10’u kadar olan iç kaynak elektrik ihtiyacını karşılayacağı GES projesi ile yenilenebilir enerji kaynaklarını da üretim sistemine ekliyor.
Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, “Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinde iki ayrı GES projesi için ÇED sürecini başlattık. Bu sayede hem enerji üretim portföyünü çeşitlendireceğiz, hem de hibrit santral hüviyeti kazanacağız” dedi. Söz konusu projelerin hayata geçmesiyle birlikte tesisin türü “Birden Çok Kaynaklı Elektrik Üretim Tesisi” olarak değişecek. Yeniköy Kemerköy Enerji yönetimi, 2023 yılında önemli bir projeye daha başladı. Şirket, 40 yıldır süren faaliyetin ardından, ekonomik ömrünü tamamlayan ilk maden sahalarından Hüsamlar’ın doğaya geri kazandırılması yönünde de bir proje geliştirdi.
Projeye, 40 yıl önce kömür çıkarmak için kamulaştırılan ve istimlak edilen Hüsamlar köyünün adından esinlenerek ‘Hüsamlar Yeniden’ ismi verildi. Sözkonusu tarihte (1995) toprakları istimlak edilen Hüsamlar Köyü sakinleri taşınmış, arazi maden sahasına dönüştürülmüştü. Hüsamlar Projesi’nde 576 hektar alanda 250 bin fidan dikimi tamamlandı. 2032 yılına kadar toplam 1363 hektar alanın doğaya geri kazandırılması planlanıyor.
Burak Işık, “511 hekratlık alanı kapsayan “Hüsamlar Yeniden” sadece bir ağaçlandırma projesi değil, projede hedef göletleri, bitkileri, ağaçları ve hayvanları ile bin ekosistem oluşturmak. Araziye ekilen ağaçların orman vasfına dönüşeceği tarihe kadar bakımları yapılacak. Amfitiyatro yürüyüş yolları, piknik alanları, göletler gibi bir dizi rekreasyon alanı oluşturulması planlanıyor. Ayrıca Milas’ın simgesi olan bir anıt zeytin ağacıda rehabilitasyonun merkezine dikilecek” dedi.
Üniversite destekleri ile geliştiriliyor
Hüsamlar Yeniden Projesi için üniversitelerden de destek alınıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin çeşitli zamanlarda destek verdiği rehabilitasyon projesinde ayrıca Orman Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Enerji Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Muğla İl Çevre Müdürlüğü ve Milas Kaymakamlığı gibi kamu kurumları da diğer paydaşlar olarak hizmet yürütüyor. 2040 yılında doğaya geri kazandırılan alanların tam anlamıyla bir orman görüntüsüne ulaşması hedefleniyor.
“TEK SEFERDE EN BÜYÜK DOĞAYA KAZANDIRMA PROJESİ BAŞLATTIK”
Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük doğaya geri kazandırma çalışması olan ‘Hüsamlar Yeniden’ projesi kapsamında eski maden sahalarında bir rehabilitasyon çalışması başlattık. Projeye, 40 yıl önce kömür çıkarmak için kamulaştırılan Hüsamlar köyünden esinlenerek ‘Hüsamlar Yeniden’ ismi verildi. Projenin pilot uygulaması, 2023 yılının Kasım ayında 65 hektarlık bir alanda, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) ile yürütülen protokol çerçevesinde başladı. Rehabilitasyon öncesinde bölge halkı, üniversiteler ve yerel yöneticiler ile bölgenin dokusuna uygun planlama yapıldı. TTKD rehabilitasyon çalışmalarında izleme ve raporlama görevleri ile merkezde yer alıyor. Sürdürülebilirlik çalışmaları için 2024 tarihinde uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte Türkiye ile anlaştık. Enerji, sürdürülebilirlik yol haritası ile çevre, sosyal ve yönetişim stratejisinin belirlenmesi, sürdürülebilirlik yönetişim yapısının oluşturulması, sürdürülebilir tedarik zinciri çalışmaları ve ilk sürdürülebilirlik raporunun yayınlanması için iş birliği yapılan Deloitte ile ilk sürdürülebilirlik raporu, 2025 yılının ilk çeyreğinde yayınlanacak.