Metro Türkiye, Türk somonunu kendi markasıyla satışa sunan ilk şirket olarak, sürdürülebilirlik odaklı balıkçılık anlayışını bir adım daha öteye taşıyor. Şirket, somonu, alg yağı kullanılan özel yemlerle besleyerek, denizlerin geleceğine verdiği katkıyı artırıyor.
Dünyanın dört bir yanında denizler ve tatlı su kaynakları, kirlilik, bilinçsiz avlanma gibi nedenler yüzünden her geçen gün biraz daha tahrip ediliyor. Bu durum yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal krizlere de zemin hazırlıyor. Balık sayısı ve tür çeşitliliği ciddi şekilde azalırken, balıkçılık sanayisinin doğaya verdiği zarar da alarm verici boyutlara ulaşıyor. Tam da bu noktada, sürdürülebilir balıkçılık anlayışı büyük önem kazanıyor. Sürdürülebilir balıkçılık, bugünkü ihtiyaçları karşılarken gelecekteki nesillerin de aynı kaynaklardan faydalanabilmesini hedefleyen bir yaklaşım olarak tanımlanıyor. Sadece avlanan balık miktarı değil, avlanma yöntemleri de bu dengenin korunmasında belirleyici bir rol oynuyor.
Ekosistemin bir bütün olarak gözetildiği bu yaklaşımda, denizlerin biyolojik çeşitliliğinin korunması da temel hedefl erden biri olarak ön plana çıkıyor. Sürdürülebilir balıkçılık alanında önemli projelere imza atan Metro Türkiye, hem deniz ekosistemlerinin korunmasına hem de tüketicilere sağlıklı ve sürdürülebilir deniz ürünleri sunulmasına katkı sağlıyor. Şirket bu güne kadar farklı projeler ve uygulamaları hayata geçirdi. Yediği Önünde, Yemediği Yarında Projesi kapsamında levrek ve çipura yetiştiriciliğinde geleneksel balık ununun yerine besin değeri yüksek alg yağı (yosun yağı) içeren yemlerin kullanılmasını teşvik edildi. Bu sayede, deniz balığı stoklarının korunmasına katkı sağlanırken, balıkların Omega- 3 değerleri artırıldı. Balık refahını artırmak amacıyla balık çiftliklerinde metreküp başına düşen balık sayısını azaltarak daha geniş yaşam alanları sağlamayı hedefleyen şirket, satışa sunulan balıkların izlenebilirliğini sağlayarak tüketicilere ürünlerin hasat tarihi, yetiştirildiği yer, yem içeriği gibi bilgileri sağladı. Şirket aynı zamanda, en çok sattığı 12 tür balık ve deniz ürününün en az yüzde 90'ını sürdürülebilirlik sertifikalı kaynaklardan tedarik etmeye öncelik veriyor. Metro Türkiye son olarak, Karadeniz açıklarında Samsun’un Yakakent ilçesinde gerçekleştirdiği 350 tonluk Türk Somonu hasadıyla çevresel anlamda önemli bir işe imza attı ve Metro Premium markası altında Türk somonunu kendi markasıyla satışa sunan ilk şirket olarak, sürdürülebilirlik odaklı balıkçılık anlayışını bir adım daha öteye taşıdı.
250 tonluk deniz balığı tüketiminin önüne geçiyor
Parlak Su Ürünleri ve Skretting Türkiye iş ortaklığıyla, Karadeniz açıklarında Samsun’un Yakakent ilçesinde yetiştirilen Metro Premium Türk Somonu, ekosistemi korumaya yönelik gelişmiş yöntemlerle yetiştiriliyor. İçeriğindeki deniz balığı oranı azaltılarak bunun yerine yüksek Omega-3 içeriğine sahip alg yağı kullanılan yemlerle beslenen balıklar sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor. Balıkta Omega 3 yağ asitlerinin değerlerinin artmasını sağlayan bu yemin kullanılmasıyla ilk yıl 350 ton balık hasadı gerçekleştiren Metro Türkiye, böylece 250 ton deniz balığının kurtarılmasına katkıda bulunmuş olacak. Bu sayede sürdürülebilirlik yalnızca üretimde değil, doğrudan çevresel etkilerde de kendini göstermiş olacak. Öte yandan Türk Somonu’nun yetiştirildiği kafeslerde metreküp başına yalnızca 8 ila 10 kilogram balık bulunduruluyor. Bu sayede balıklar daha geniş bir yaşam alanında, stres düzeyi düşük ve sağlıklı bir ortamda büyüyor. Bu uygulama, hayvan refahı açısından olduğu kadar ürün kalitesi ve lezzeti açısından da önem taşıyor
■ Yüzde 100 izlenebilirlik
Metro Premium Türk Somonu, satışa sunulmadan önce toplamda 227 ayrı kalite kontrol sürecinden geçiyor. Tüketiciye yüzde 100 izlenebilirlik sunan sistem sayesinde, balığın hasat tarihinden yetiştirildiği bölgeye, kullanılan yem türünden üretici firmasına kadar toplamda 12 kriter ürün üzerindeki QR kod ile şeff af şekilde erişilebilir hale geliyor. Metro Türkiye Satın Alma Direktörü Hamit Baykal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil gelecek nesillere bırakılması gereken değer olarak görüyor, 15 yıldır çeşitli sürdürülebilir balıkçılık projeleri yürütüyoruz. 2021 yılında Metro Premium Levrek ve Çipura ile başlattığımız ‘Yediği Önünde, Yemediği Yarında’ projemizde, Türkiye’de bir ilk olarak balıkların alg yağlı balık yemi ile beslenmesini sağlayarak, deniz balıklarının gelecek nesillere kalmasına katkı sağlıyoruz. Sürdürülebilir balıkçılık anlayışıyla şimdi de üretimi ve ihracatı son yıllarda oldukça yükselen Türk Somonu’nu kendi markamızla sunmaya başladık. Metro Premium Türk Somonu, çevreye olan katkısının yanı sıra sofralara kalite ve güvence de taşıyor. Toplamda 227 ayrı kalite kontrol sürecinden geçerek reyonlara ulaşan Metro Premium Türk Somonu, 2017 yılından bu yana balıkta sunduğumuz izlenebilirlik imkanıyla tüketicilere üretim sürecinin de yüzde 100 şeffaflıkla aktarılabilmesini sağlıyor. Amacımız bilinirliği ve tüketimi de ülkemizde artmaya başlayan bu değerli balığın profesyonel mutfaklarda daha fazla kullanılır olmasını sağlamak” diyor.