2024 yılı kurumlar vergisi beyannamesi hazırlama süreci, mevzuatta gerçekleşen değişiklikler ve güncellemeler nedeniyle daha dikkatli ve hassas bir çalışma gerektirmektedir. Bu makalede, beyannamelerin doğru ve eksiksiz hazırlanabilmesi için önem arz eden temel hususlara değineceğiz. Enflasyon düzeltmesinin 20224 kurum kazancına etkilerini ise başka bir yazımızda değerlendireceğiz.
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
Bu yazıda, 7456, 7491 ve 7524 sayılı Kanunlarla Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan ve yalnızca 2024 yılı kurumlar vergisi beyannamelerini ilgilendiren değişikliklere yer verilecektir. Asgari kurumlar vergisi gibi 2025 yılı kazançlarına uygulanacak düzenlemeler ise bu yazının kapsamı dışında bırakılmıştır.
- Taşınmaz Satışları İstisnası
7456 sayılı kanun ile KVK 5-1/e bendinde düzenlenen, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışına uygulanan istisnalar yürürlükten kaldırılmıştı. Maddenin yürürlük tarihinden (15.07.2023) önce alınan taşınmazlar için geçici maddeye istinaden % 25 oranında istisna uygulaması devam edecektir.
- Girişim Sermayesi Yatırımlarında İştirak Kazançları İstisnası
7456 sayılı kanun ile KVK 5-1/a bendinde düzenlenen ve kurumların tam mükellefiyete tabi yatırım fonlarından elde ettikleri gelirlere tanınmış olan istisna kaldırılmıştır. Ancak, tam mükellefiyete girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları ve katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler ile bu fonların katılma paylarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançlarına ilişkin istisna devam etmektedir. Söz konusu işlemlerin zararla sonuçlanması durumda zararlar KVK 5.maddesi uyarınca Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak kabul edilecektir.
Kurumların, maddenin yürürlük tarihinden (15.07.2023) önce iktisap ettikleri ve 31.12.2023 sonu itibariyle bilançoda yer alan diğer yatırım fonlarından elde ettikleri gelirlere ilişkin istisna da devam edecektir.
- İştirak Hissesi Satış İstisnası
27 Kasım 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 9160 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nun (KVK) 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (e) bendinde yer alan, kurumların en az 2 yıl süreyle aktiflerinde bulundurdukları iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ve KVK'nın 5/1-a maddesine göre istisna kazançlara kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından elde ettikleri kazançlara uygulanan kurumlar vergisi istisnası istisna oranı, %75'ten %50'ye düşürülmüştür.
İlgili karar 27 Kasım 2024'te yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten itibaren gerçekleşen satışlar için %50 oranı uygulanacaktır. Bu tarihten önce gerçekleşen satışlardan doğan kazançlar için ise eski istisna oranı olan %75 geçerli olmaya devam edecektir.
- Taşınmazlar Kısmi Bölünme Kapsamından Çıkarılmıştır
Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19, 20 ve 21. maddeleri; kurumların aktifinde bulunan üretim ve hizmet işletmeleri, iştirak hisseleri ve taşınmazların kurumlar vergisinden istisna bir şekilde kısmi bölünmesine olanak tanımaktaydı.
Ancak 7456 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19/b maddesinde yapılan değişiklik sonucu, madde metninde yer alan “taşınmaz” ibareleri çıkarıldı. Bu değişiklikle birlikte, taşınmazların kısmi bölünme yoluyla vergiden istisna olarak devredilmesi imkânı 1 Ocak 2024 itibarıyla kaldırılmış oldu.
Bu düzenleme nedeniyle taşınmazların, doğrudan kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkün olamasa da, “üretim veya hizmet işletmesi bölünmesi” ya da “tam bölünme” kapsamına dâhil edilerek dolaylı yoldan yine bazı vergi avantajlarından yararlanarak devredilebilmesi hala mümkündür.
- Yurt Dışı Temettü Gelirlerinde Yeni Dönem
Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-b bendi uyarınca, yurt dışındaki iştiraklerden elde edilen kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna edilebilmektedir. Ancak bu tam istisnadan yararlanmak için şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una kesintisiz bir yıl süreyle sahip olması, elde edilen kazancın ilgili ülkede asgari %15 vergiye (bazı sektörlerde Türkiye’deki oran kadar) tabi tutulmuş olması ve söz konusu kazancın Türkiye’ye transfer edilmesi şartları aranmaktadır.
7491 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme ise, bu kapsamda önemli bir kolaylık ve esneklik sağlamaktadır. Artık, yurt dışındaki anonim veya limited şirkete en az %50 oranında ortak olunması ve elde edilen temettü gelirinin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar (2024 yılı kazançları için en geç 30 Nisan 2025) Türkiye’ye fiilen getirilmesi halinde, söz konusu gelirlerin %50’si kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
1 Ocak 2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe giren bu düzenleme, uluslararası iştiraklere sahip Türk şirketleri için dikkat çekici bir vergi avantajı sunmakta ve yurt dışından Türkiye’ye sermaye girişini teşvik etmektedir.
- Yurt Dışına Verilen Hizmetlerde Uygulanan Kurumlar Vergisi İndirimi Yükseltildi
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/ğ maddesine göre Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere veya kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan kurumlara, Türkiye’de sunulan ve yalnızca yurt dışında yararlanılan hizmetlerden elde edilen kazancın %50’si, kurumlar vergisi matrahından indirilebiliyordu. 7491 sayılı Kanun ile 28 Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenleme ile birlikte, söz konusu hizmetlerden elde edilen kazancın tamamının kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, indirilecek oran %80’e çıkarılmıştır.
Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var:
Eğer kazançların tamamı belirtilen sürede Türkiye’ye getirilmezse, indirimden hiçbir şekilde yararlanılamaz. Yani 2024 yılında elde edilen kazançların en geç 30 Nisan 2025 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu istisna, kazanç bulunması hâlinde uygulanabilen indirimler arasında yer almakta olup, yalnızca vergiye tabi matrah oluştuğunda dikkate alınabilecektir.
Bu düzenleme, Türkiye’den yurt dışına hizmet ihracı yapan firmalar için önemli bir vergi avantajı sağlayarak hem kazançların Türkiye’ye getirilmesini teşvik etmekte hem de ihracat benzeri gelirleri ödüllendirmektedir.
- Kur Korumalı Mevduata Vergisi İstisnası Devam Ediyor
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14. maddesi uyarınca, şirketlerin bilançolarında yer alan yabancı paralar, altın hesapları ile işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini, kur korumalı Türk lirası mevduat hesaplarına dönüştürmeleri durumunda, bu dönüşümden elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır.
Geçici 14. maddede yapılan süre uzatımı sayesinde, bu istisna uygulaması 2024 yılında elde edilen kazançlar için de geçerliliğini korumaktadır. Dolayısıyla, 2024 yılı içinde kur korumalı TL mevduat hesaplarına dönüşüm yoluyla elde edilen gelirler de kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
Kısa bir hatırlatma;
Anayasa Mahkemesi, KVK Geçici 14. maddenin vade öncesi çekimlerde vergi ziyaı cezası uygulanmasını öngören “…vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle…” ibaresini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiştir.
Buna göre, vadeden önce çekim yapılması hâlinde, istisna edilen tutarlar için yalnızca gecikme faiziyle vergi tahsil edilecek, vergi ziyaı cezası uygulanmayacaktır.
- Götürü Gider İndirimi Kaldırıldı
7491 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. maddesinde yer alan binde 5 oranındaki götürü gider indirimine ilişkin parantez içi hüküm 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu nedenle, 2024 ve sonrasındaki vergilendirme dönemlerinde binde 5 götürü gider indirimi uygulanamayacaktır.
- Kıymetli Madenlerin Borsa Rayici ile Değerlenmesi
7524 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan düzenlemeler doğrultusunda, 2 Ağustos 2024 tarihi itibarıyla kıymetli madenlerin değerlemesinde önemli bir değişiklik hayata geçirilmiştir. Vergi Usul Kanunu’nun 263. maddesinin birinci fıkrasına, “ticaret” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve kıymetli madenler” ifadesi eklenmiştir. Bu sayede, altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenlerin değerlemesinde borsa rayicinin esas alınması gerekmektedir. Eğer söz konusu kıymetli madenlerin borsa rayici yoksa veya rayicin muvazaalı şekilde oluştuğu tespit edilirse, bu durumda değerlemeye esas alınacak tutar maliyet bedeli olacaktır.
KURUMLAR VERGİSİ ORANI
7456 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yapılan değişiklikle, 2023 yılı ve sonrasında elde edilen kazançlara uygulanmak üzere;
- Genel kurumlar vergisi oranı %20’den %25’e,
- Finansal kurumlar için ise %25’ten %30’a yükseltilmiştir.
Ayrıca, ihracat yapan kurumların yalnızca ihracattan elde ettikleri kazançlar için uygulanan 1 puanlık vergi indirimi 5 puana çıkarılmış, sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların sadece üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan 1 puanlık indirim ise korunmuştur.
Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların (finans kuruluşları hariç) paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanmasına devam edilmiştir.
Bu düzenlemeler sonucunda 2024 Hesap Döneminde Uygulanacak Kurumlar Vergisi Oranları aşağıdaki gibi oluşmuştur.
SONUÇ
2024 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasında, mevzuatta yapılan güncel değişikliklerin dikkatle değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Özellikle taşınmaz satış istisnasının daraltılması, iştirak kazançları ve yatırım fonlarına yönelik istisnaların yeniden şekillendirilmesi, yurt dışı kazançlara tanınan yeni avantajlar ve kurumlar vergisi oranlarında yapılan artışlar, beyan sürecine doğrudan etki eden temel düzenlemelerdir. Ayrıca, hizmet ihracatında vergi indirimi oranının artırılması gibi teşvik edici hükümler, ilgili mükellefler için stratejik planlamaları da gerekli kılmaktadır.
Bununla birlikte, beyanname hazırlık sürecinde her kurumun kendi faaliyet alanı, bilanço yapısı ve kazanç türü göz önünde bulundurularak özelleştirilmiş bir analiz yapılması, olası vergi risklerinin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bu çerçevede, mükelleflerin ve uygulayıcıların dikkatli ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi; güncel mevzuata uygun, doğru ve eksiksiz beyanname sunulması açısından kritik bir gerekliliktir.
Enflasyon düzeltmesinin 2024 hesap dönemi kazançlarına etkisi ise ayrıca değerlendirilmesi gereken önemli bir konu olup, bir sonraki yazımızda detaylı olarak ele alınacaktır.