Don, Malatya’da kayısıyı ‘sıfır’a indirdi, zararımız 500 milyon doları bulur
ABD ve İsrail, yıkılıp yakılmış olan Gazze'yi Filistinsizleştirmek için anlaşmış görünüyor. Sadece İslam dünyasının buna nasıl ikna edileceği ve Gazze'deki Filistinliler'in nereye gönderileceği henüz netleşmedi.
- Enflasyonu doğru ölçmek isteyecek bir yönetim hiç ama hiç çaresi yok artık ömrünü tamamlamış olan TÜFE'yi yenilemek zorunda. - Hangi iktidar olursa olsun bu TÜFE'yi bir kenara koyup yeni bir endeks hesaplamasına geçmiyorsa açıklanan enflasyona güven kesinlikle sağlanamayacaktır.
TBMM, uzun süredir hazırlık aşamasında olan İklim Kanunu’nun ilk dört maddesini kabul etti. Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefiyle uyumlu olarak sunulan kanun teklifi, çevre ve iklim politikalarının yasal çerçevesini oluşturmayı amaçlıyor. Ancak yasa taslağının ilk bölümü geçmesine rağmen, özellikle sivil toplum kuruluşlarından ve iklim alanında çalışan akademik çevrelerden gelen tepkiler dikkat çekici boyutta.
Piyasalarda korku yüksek hisselerde ise kârlılık önde
ABD’nin, Çin dışındaki ülkelere uygulayacağı yüzde 10 gümrük vergisi yüksektir. En önemli ticari partneri Çin için açıkladığı yüzde 125 ise bir faciadır. Bu rakamlara göre, ABD-Meksika-Kanada arasındaki serbest ticaret anlaşmasından kaynaklanan muafiyetler hesaba katılsa bile, şu aşamadaki etkin gümrük vergisi oranı yüzde 25 civarında oluyor.
Trump 27 Şubat’ta, “Avrupa Birliği (AB), ABD’yi kazıklamak için kuruldu.” (Google çevirisi kullanılmıştır.) açıklamasını yapmadan hemen önce, “ABD, her şeyi Avrupa’dan alıyor ama onlar bizden hiçbir şey almıyor.” demişti. Belli ki o da bu meseleyi içine atmış, sonunda patlamıştı. Söylediğini destekleyenler de oldu, eleştirenler de. Destekleyenlerin neyi desteklediğini anlamadım ama eleştirenlerle ortak dilimiz iktisat. Bunlardan biri de öğrencisi olmaktan ve birlikte üretmekten gurur duyduğum Profesör Jesper Rangvid idi ve Trump’ın cümlesini şöyle düzeltiyordu: ABD ve AB birbirlerinden benzer miktarda alışveriş yapıyor.
Eskiden boykotlar genelde resmî kanallar üzerinden yapılırdı. Mesela Güney Afrika, ülkedeki ırkçı rejimin uygulamaları nedeniyle 1964’ten itibaren Olimpiyat Oyunları’na kabul edilmedi. 1980’de Sovyetler Afganistan’ı işgal edince aralarında Türkiye’nin de olduğu 60’tan fazla ülke Moskova Olimpiyatları’na katılmadı. O zamanlar dünyada zaten 150 civarında ülke vardı. Ardından Sovyetler de 1984’teki Los Angeles Olimpiyatları’na katılmama kararı aldı. Gerçek etkilerini ölçmek zor olsa da bu boykotların hem Güney Afrika’da ırk ayrımcılığının bitmesinde hem de komünizmin yıkılmasında etkisi olduğu iddia edilir.
BDDK, bankacılık sektörü mevzuatının Basel Komitesi’nin standartlarına uyumlu olduğuna dair RCAP (Regulatory Consistency Assessment Program) raporunun sonucunu kamuoyuna açıkladı. Basel Komitesi, uluslararası finansal krizleri önlemek ve bankacılık düzenleme standartlarını dünya çapında yeknesak hale getirmek için 1974’te kuruldu. BIS’e (Bank of International Settlements) bağlı bir komite. BIS ise dünyadaki merkez bankalarının bankası diye tarif ediyor kendisini. Biz merkez bankasından ayrı bir BDDK’ya sahip olan az sayıda şanslı ülkeden biri olduğumuz için, bizdeki ana muhatabı BDDK. 2009 yılından beri Türkiye olarak Basel Komitesi’ne üyeyiz.
Hatırlayacak olursak, ABD Başkanı Trump, ekonomiye giriş seviyesinde teknik düzeyle hazırlanmış gümrük vergisi paketini geçtiğimiz hafta açıklamıştı. Bu paket, ülkelerin ABD’ye karşı verdiği dış ticaret fazla oranının yarısı kadar karşı ülkeye gümrük vergisi uygulamayı içeriyordu. Doğal olarak ABD’nin üretim üssü olan Asya ülkeleri veya ABD’den ürün alma potansiyeli olmayan düşük gelirli ülkeler çok yüksek oranlarda vergiye tabi kaldılar. Ayrıca dış ticaret fazlası oranı %20’nin altında kalan veya ABD’ye karşı açık veren ülkeler de dahil olmak üzere tüm diğer ülkelere %10 oranında asgari gümrük vergisi oranı gelmişti.
İskenderiye’den dijital çağa: Kütüphanelerin yenilmez direnişi
Genel olarak kısmi süreli çalışma, kanunlarca belirlenmiş normal çalışma süresine göre belirli oranda daha az süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü ’de (ILO), kısmi çalışmayı “işçi ile işveren arasında karşılıklı anlaşma ile oluşan ve normal iş süresinden daha az olan düzenli çalışma” olarak tanımlamaktadır.