KİTAP dergisi “Yılın En İyileri Ödülleri”nin sahipleri belli oldu. Sofitel İstanbul Taksim Hotel’de toplanan seçici kurullar bu sene 4 farklı dal, 13 kategoride 17 ödül belirledi. Ödüller, kazananlara sonbaharda düzenlenecek törenle takdim edilecek.
“telif”, “çeviri”, “yayınevi”, “emek”
Doğan Hızlan, Faruk Şüyün, Metin Celâl, Sevengül Sönmez ve Sırma Köksal’dan oluşan 2024 Yılın Telif, Yılın Çeviri kitapları ve Yılın Yayınevi Seçici Kurulu Sofitel İstanbul Taksim Hotel’de toplandı.
YILIN TELİF KİTABI için kurul, oy birliği ile Ahmet Ümit’in “Bir Başkomser Nevzat Kitabı/Yırtıcı Kuşlar Zamanı” (Yapı Kredi Yayınları) isimli romanına ödül verilmesini kararlaştırdı. Ödül gerekçesi şöyle açıklandı:
“Gerçekçi ve eleştirel anlayışla günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunlarını ele alırken insan ruhunu, onun iyilik ve kötülüklerini, zaaflarını ihmal etmeyen çok boyutlu yapısı, anlatıma ve biçime verdiği önemle de dikkati çekmesi nedeniyle Yırtıcı Kuşlar Zamanı Yılın Telif Kitabı seçilmiştir”
YILIN ÇEVİRİ KİTABI olarak aynı Seçici Kurul, Süleyman Doğru’nun çevirdiği Maria Vargas Llosa’nın “Zor Zamanlar” (Can Yayınları) kitabını seçti.
Ödül gerekçesi şöyle:
“Süleyman Doğru, dilimize kazandırdığı Zor Zamanlar’da yazarı Maria Vargas Llosa’nın üslubuna, anlatımına ve Türkçeye hâkim bir çevirmen olarak İspanyolca edebiyatın Türkiye’de tanınması ve sevilmesine katkıları nedeniyle Yılın Çeviri Kitabı ile seçilmiştir.”
YILIN YAYINEVİ ödülünün sahibi ise aynı seçici kurulca Domingo Yayınevi olarak belirlendi. Ödül gerekçesi “Dünya yayıncılığını yakından takip edip Türkiyeli okurun ilgisini çekecek farklı türlerde ve konularda yayın yaparak okuma kültürüne katkıda bulunmaları nedeniyle” olarak açıklandı.
ÖMÜR BOYU EMEK ÖDÜLÜ’nün sahibi yine aynı seçici kurul tarafından Feyza Hepçilingirler olarak açıklandı.
Ödül gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Uzun yıllara yayılan edebiyat emeği, çalışkanlığı ve Türkçeye gösterdiği hassasiyet başta olmak üzere yediden yetmişe çok geniş bir okur kitlesi için farklı türlerde ve konularda eser vererek edebiyatımıza katkıları ve Zesto Psomi romanında göç etmeye zorlanan halkların acılarını, ‘göçmen’ olmayı okura yaşatacak denli güçlü bir atmosfer kurduğu için Feyza Hepçilingirler’e verilmiştir.”
“iş dünyası”
Burak Önder, Didem Eryar Ünlü, Faruk Şüyün, Fatoş Karahasan, Handan Sema Ceylan, Mustafa Kemal Çolak, Rüştü Bozkurt ve Vahap Munyar’dan oluşan 2024 “İş Dünyası” kitapları Seçici Kurulu, Zoom platformu üzerinden toplandı. Seçici kurul bu sene üç kategoride ödül verdi: İş Dünyasında Kültürel Mirasa Saygı, İş Dünyasında İlham Veren Öyküler, İş Dünyası Araştırma Kitabı…
KÜLTÜREL MİRASA SAYGI ödülleri iki kitaba gitti:
Bunlardan Gönül Paksoy ve Nurhan Atasoy imzalı iki ciltlik “Oya” (Adnan Memiş Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı) kitabının ödül gerekçesi şöyle açıklandı:
“Koleksiyoner-yazar Gönül Paksoy imzasını taşıyan ‘Oya-Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı’, yalnızca Anadolu kadınına özgü işleme sanatı olan oyaya ilişkin muazzam örnekleri bir araya topluyor. Şehirlerine göre oya örnekleri, öykülerle, gelenek-göreneklerle anlatılıyor. Anadolu’nun ve Trakya’nın ilçelerine, yaylalarına varıncaya kadar özenle taranmış oyaların güzelliğine şahitlik ediyor. Diğer cilt, sanat tarihçisi, öğretim üyesi Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un ‘Oya-Özgün Bir Sanatın Tarihi Boyutu’. Atasoy, sanat tarihi uzmanlığı ile el işleme sanatı oyaya ilişkin hayatın her anında okunabilecek başucu kitabı ortaya koyuyor. Oya sanatını önemli bir eser ile yazılı haliyle topluma kazandıran Adnan Memiş Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı da en az değerli yazarlar kadar takdiri hak ediyor.”
Kültürel Mirasa Saygı kategorisinde seçilen bir diğer kitap “Sözüm Kendözüme/Risaletü’n-Nushiyye’nin Yorumu” (Duru Bulgur Yayınları). Yusuf Yıldırım imzasını taşıyan çalışmanın ödül gerekçesi “Anadolu şiirinin öncüsü, 13’üncü yüzyılda Oğuz Türklerinin diliyle kaleme aldığı eserleri günümüzde de insanoğlunu aydınlatmaya devam eden Yunus Emre’nin nispeten daha az ön planda olan Risaletü’n-Nushiyye mesnevisini yorumlayan eser, Kültürel Miraslarımız arasında yer almayı hak ediyor. Anadolu’da Türkçe dilinin de öncüsü Yunus Emre’nin 600 beyitten oluşan eseri, 750 sayfalık kitapta ince ince işleniyor. Anlaşılır dili, iyi tasarım ile sayfalara aktarılmış. Yıldırım, yüzyıllarca ‘ötelenmiş’ bir eserin Türkiye’nin kültür mirasları arasında sağlam bir zemine oturtulmasında öncü rol oynuyor. Karaman merkezli Duru Bulgur’un diğer katkı sunduğu eserler gibi Sözüm Kendözüme eseri de nesiller boyu Yunus Emre külliyatı içinde yer alacak, insanlığın hizmetinde olacak” sözcükleriyle kaleme alındı.
İŞ DÜNYASINDA İLHAM VEREN ÖYKÜLER KİTABI olarak üç çalışma belirlendi:
Bülent Eczacıbaşı’nın Biraz Daha Düşününce/İş İnsanları İçin Denemeler (Yapı Kredi Yayınları) isimli kitabı bu çalışmalardan birisi. Ödül gerekçesi şöyle açıklandı:
“Yazarlığını kanıtlayan iş insanlarından Bülent Eczacıbaşı’nın kaleminden çıkan kitap, Eczacıbaşı’nın 50’nci iş yılında altın öğütlerini topladığı, örneklerle kriz yönetimlerinden kesitleri ortaya koyduğu bir çalışma. Kitap, okurunu sorgulamaya davet ediyor. Hayvan sevgisini çocukluğundan kalan anlatılarla işleyen, yöntem konusunu tüm ciddiyetiyle ortaya koyarken, SWOT analiziyle dalgasını geçtiği satırlara rastladığımız Eczacıbaşı, yöneticilik bir meslek midir sorusuna da yanıt arıyor. Geçmiş kitaplarıyla birlikte ciddi bir okur kitlesi oluşturduğunu düşündüğümüz Bülent Eczacıbaşı’nın anılarıyla güçlenen kitap öğrencilere ve kendini zirvede hisseden her kesimden her yaştan okura seslenebilmesiyle de dikkat çekiyor.”
İş Dünyasında İlham Veren Öyküler kitaplarının bir diğeri Davut Doğan imzasını taşıyor: Altın Bulmadan Zengin Olunmaz (Destek Yayınları). Ödül gerekçesi şöyle:
“İş insanı Davut Doğan’ın 1970’lerden bu yana yaşamını ele alan, yılın biyografi kitapları içinde ayrıcalıklı yeri olan bir çalışma. Davut Doğan, tecrübeler, anılar ve başarıya ulaştırdığına inandığı altın kuralları olaylar eşliğinde harmanlayarak okurlarına, özellikle de gençlere ulaşmayı hedefliyor. Amacına da ulaşıyor. Doğan, kitabında başarı kadar, başarısızlık öykülerine de samimiyetle yer veriyor. Anlaşılır ve samimi diliyle 2024’te öne çıkan başarılı bir deneyim kitabı olarak okuru ile buluşuyor.”
Mehmet Gün’ün kendi yayını Bozkır’dan Dünyaya Avukat Olmak isimli kitabı aynı kategorideki bir diğer çalışma. Ödülün gerekçesinde “Eser, köklü bir mesleğin erdemlerini ortaya koyması açısından, hem bir yaşam ve kariyer öyküsü olarak, yanı sıra gençlerden, meslek erbaplarına uzanan geniş kesimi kucaklama kabiliyetiyle öne çıkıyor. Çocukluğundan, bugününe uzanan bir avukatın anılarını kapsadığı gibi, toplumda isim yapmış kişileri de içine alıyor, birer kahramanı yapıyor. Bu davranış anlatım dilini güçlendiriyor. Yanı sıra her meslek erbabına da benzeri örnekler yaratmaları adına ilham veriyor” denildi.
İŞ DÜNYASI ARAŞTIRMA KİTABI bu alanın üçüncü kategorisiydi. İktisat tarihçisi Doç. Dr. Şefik Memiş, Osmanlı’da Tarımsal Girişimcilik Gayretleri / Sevda-yı Vatan Tarladan Başlar (İstanbul Ticaret Borsası Yayınları) isimli kitabı ile bu dalda ödül sahibi oldu. Ödül gerekçesi şöyle:
“Doç. Dr. Şefik Memiş, İstanbul Ticaret Borsası’nın 100. yıl kitabı olarak takdim ettiği Sevda-yı Vatan Tarladan Başlar kitabı ile ‘tarım meselesi’ne Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında başlayan ‘yeni usul tarım’ çalışmalarıyla ışık tutuyor. Dönemin yazılı kaynaklarından istifade edilerek hazırlanan kitap, bugün hâlâ geçerliliğini koruyan sorunların aslında sadece ‘bugünün sorunu olmadığını’ da anlamımıza yardımcı oluyor. Tarımın hem halk hem de devlet için bir servet vasıtası olduğu şiarıyla yapılan çalışmalar okuyucuyu heyecanlandırırken, bugün için de örnek oluyor. Anadolu toprakları öteden beri tarımda öncü. Güçlü yapısı, 15’inci, 16’ncı yüzyıla kadar devam ediyor. Sonrasında gelişen teknoloji takip edilemediğinden gerileme başlıyor. Çok iyi araştırmaya dayanan bir çalışma.”
“gastronomi”
Ahmet Örs, Faruk Şüyün, Mehmet Yaşin, Osman Serim ve Zeynep Kakınç’tan oluşan Yılın Gastronomi Kitabı Seçici Kurulu Sofitel İstanbul Taksim Hotel’de toplandı.
YILIN GASTRONOMİ KİTABI Seçici Kurul tarafından Merin Sever’in editörlüğünde Burak Onaran ve Priscilla Mary Işın’ın kaleme aldıkları “Saraydan Çarşıya Gaziantep’ten İstanbul’a/Kırk Kat Baklava Tarihi” (Mundi Kitap) olarak belirlendi.
Ödül gerekçesi şöyle açıklandı:
“Baklavanın Türklerin tatlısı olduğu görüşü öylesine benimsenmiş olmalı ki, yıllarca kimse bunun ne kadar doğru olduğunu araştırmaya kalkmadı. Komşumuz Yunanistan baklavanın uluslararası patentini almaya kalkması bile bu ülkemize saldırı sayıldı, ilişkilerimizi kopma noktasına getirdi.
Bu yıl Mundi Kitap’tan çıkan, Burak Onaran ve Priscilla Mary Işın’ın tümü belgelere dayanan “Kırk Kat Baklavanın Tarihi” adlı kitabı artık bu türden kafa karıştıran iddialara yanıt veriyor.
Orta Asya’dan Balkanlara kadar 1200 yıllık bir geçmişi olan baklavanın Osmanlı dönemine ait ilk kayıtları Fatih döneminde Ocak 1473 ve Ocak 1475 yıllarına ait. Ancak içlerinde hangi malzemeler olduğu hakkında bilgi yok. Buna karşılık II. Bayezid’e ait kişisel harcama belgelerinde sık sık baklavalık ceviz içi adı geçmesi, padişahın cevizli baklavayı tercih ettiğini gösteriyor. Daha sonraki dönemlerde de Osmanlı Sarayında, şehzadelerin sünnet şenlikleri, padişah kızlarının düğünlerinde, nihayet ev sofralarında baklava eksik olmamış.
Kitabın ikinci bölümü Cumhuriyet döneminde baklavanın tarihine ayrılmış. Baklavanın geliştirilip tanınmasını sağlayan Osmanlı saray erkanının yerini bu kez Gaziantep almış. Gaziantep baklavası kısa zamanda İstanbul’u da fethetmiş. Klasik cevizli ve kaymaklı baklavaların yanına Antep fıstıklısı da eklenmiş, hatta onları geride bırakmış. Sonuçta 40’a kadar ulaşan zar gibi ince yufka katlarıyla yapımı büyük ustalık isteyen bir ürün olarak bugünlere gelmiş. Bugün hâlâ dünyanın birçok ülkesinde baklava adıyla tatlılar yapılıyor. Ama Türk baklavasının eşi yok.”
GASTRONOMİ KÜLTÜRÜ EMEK ÖDÜLÜ ise Sözen Grup CEO’su Gökmen Sözen’in oldu.
Ödül gerekçesi şöyle:
“Sözen Grubu CEO’su ve Gault & Millau Türkiye Direktörü Gökmen Sözen yaklaşık 30 yıldır sektörde adını duyuruyor. Yemek fotoğrafçılığı ile başladığı kariyerini 2007 yılında kurduğu yayıncılık firması ile sürdürdü; ülkemizde yeni gelişmeye başlayan internet üzerinde FoodinLife adlı gastronomi haber portalını devreye soktu. Zaman içinde aynı adda basılı bir dergi ile bir pastacılık dergisi ona eklendi. Artık Sözen’in yayınları sektörün bir numaralı iletişim kanalı haline gelmişti.
Türk gastronomisini geleceğe taşımak amacıyla hayata geçirdiği uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansları da Gökmen Sözen’in bir başka başarısı. Sözen’in farklı temalar üzerine konuşmaları için kendi imkânlarıyla Türkiye’ye getirdiği dünyaca ünlü birçok başarılı şefin ağırlandığı Gastromasa konferansları bu yıl 10 yaşına giriyor.
Dünyanın en prestijli gastronomi rehberleri arasında yer alan Gault&Millaut’nun ülkemize gelmesi ve iki yılda hızla büyümesinde büyük katkısı olan Gökmen Sözen Gastronomi Kültürü Emek Ödülü’ne değer bulunmuştur.”
“özel ödüller”
YILIN KURUMSAL YAYINEVİ ÖDÜLÜ İş Sanat bünyesindeki Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi için hazırlanan özel sanat kitapları nedeniyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’na verildi.
ÖZEL ÖDÜL’ün diğeri 50 yılı aşkın bir süredir kararlılıkla dergi yayıncılığını sürdürdüğü için Yapı Kredi Yayınları’na gitti.
Ödül gerekçelerini kaleme aldıkları için seçici kurul üyelerimiz Ahmet Örs, Erol Üyepazarcı, Metin Celâl, Mustafa Kemal Çolak, Sevengül Sönmez’e teşekkür ederiz.
“polisiye”
Adnan Özer, Didem Ardalı Büyükerman, Erol Üyepazarcı, Faruk Şüyün ve Sevin Okyay’dan oluşan 2024 Yılın Polisiye Kitabı Seçici Kurulu, Sofitel İstanbul Taksim Hotel’de toplandı.
POLİSİYE TELİF KİTAP ÖDÜLÜ’nün, Sibel Köklü’nün “Kar Fırtınası” (Müptelâ Yayınları) verilmesi kararlaştırıldı. Ödülün gerekçesinde “Medya dünyasındaki olumsuz gelişmeler sonucu işsiz kalan romanlarının baş kahramanı gazeteci Rüya Keskin’in başrolde olduğu Kar Fırtınası adlı siyasi polisiye romanıyla, eski Türkiye’de başlayıp yeni Türkiye manzaraları eşliğinde devam eden tarihi bir dönüşümü başarı ile gözler önüne serdiği için Sibel Köklü’ye 2024 yılı 'Polisiye Roman Ödülü' verildi” ifadesi yer aldı.
POLİSİYE İLK ROMAN ÖDÜLÜ yine aynı seçici kurul tarafından belirlenerek Can Sertaç Saatçıoğlu’nun “Bir Başkomiser Zeki Polisiyesi/Buğu”ya (Oğlak Yayınları/Maceraperest Kitaplar) gitti. Ödül gerekçesi şöyle açıklandı:
“Buğu adlı ilk polisiye romanıyla ölümle biten korkunç bir kazanın izlerinden kurtulamayan ve hayatın umutsuz akışına kendini bırakan, bir yandan da bir ressamın trajik cinayetini çözmeye çalışan Komiser Zeki’nin öyküsünü başarıyla kaleme alan Can Sertaç Saatçıoğlu’na Polisiye İlk Roman Ödülü verilmiştir.”
POLİSİYE EDEBİYATA KATKI ödülü ise Seval Şahin’in oldu.
Ödül gerekçesi şöyleydi:
“Polisiye edebiyatımıza gerek yazdığı inceleme kitaplarıyla gerek çoğu günümüzde unutulmuş ama polisiye edebiyat tarihimizin dama taşları olan Server Bedi, İskender Fahrettin Sertelli, Müzehher Va- Nu, Zühal Kuyaş, Yetvard Odyan gibi eski ve önemli yazarlarımızın eserlerini titizlikle yeni baskılarını hazırlayıp okuyuculara sunup önemli bir eksiği gideren Profesör Seval Şahin’e Polise Edebiyata Katkı Ödülü verilmiştir.”