DUYGU GÖKSU / İZMİR
ISS Türkiye ve EKONOMİ Gazetesi tarafından düzenlenen ISS Ekonomi Buluşmaları’nın İzmir ayağı Swissotel Büyük Efes’te, “Ekonomide Belirsizliği Yönetmek” başlığıyla gerçekleştirildi. ISS Türkiye CEO’su Cavit Habib, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ve Genel Koordinatör Vahap Munyar’ın konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda, finansmana erişim, finansman maliyetleri gibi sorunların yanı sıra işgücü eksikliğinin altı çizildi.
ISS Türkiye CEO’su Cavit Habib, giderek büyüyen iş gücü sorununun altından yerel çözümlerle kalkılamayacağını dile getirdi. Toplantıya, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği (LİYAKAT) Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güloğlu ve çok sayıda iş dünyası temsilcisi katıldı.
Toplantıda yaptığı sunumda Danimarka’da 1901 yılında kurulan tesis yönetim firması ISS’in 2005’te Türkiye pazarına girdiğini söyleyen ISS Türkiye CEO’su Cavit Habib, “Herhangi bir yapıdaki ihtiyaçları pazarlayan, sunan, son kullanıcıya en iyi hizmeti ulaştırmaya çalışan bir kuruluşuz. Faaliyetlerimiz arasında, güvenlik, temizlik, yemek, teknik hizmetler, bahçe bakımı, enerji yönetimi gibi hizmetler bulunuyor. Türkiye’de şu an 48 bin çalışanımız olması gerekirken bu rakam 45 bin dolayında. Olması gerekenden eksik bir kadro ile çalışıyoruz. Bu da son 10 yıldır başlayan ve günden güne büyüyen işgücü sıkıntısını gösteriyor. Bunun yerel çözümlerle halledilemeyeceğini anladık” dedi.
“İnsan yetiştirmeyi önemsiyoruz”
Danimarka’da şirketin yüzde 100 halka açık olduğunu söyleyen Habib, Türkiye’nin ise tek yerel ortak olduğunu belirterek, “2005 yılında 40 milyon dolar civarında geliri olan ISS bugün 900 milyon dolar ciroya ulaştı. Bu tarz bir büyümeyi ISS hiçbir ülkesinde yaşamadı. Türkiye’nin büyümesiyle birlikte sektörler ve bizim de iş hacmimiz büyüdü. Türkiye’nin 4’üncü büyük işvereniyiz. ISS çatısında 3’ncü önemli ülke olduk. Türkiye’nin her yerine ayak basıyoruz. Bizim boyutta ve bizim kadar hizmet yapan çok az firma var. Aynı zamanda 3’üncü en büyük kadın istihdamı sağlayan firmayız. Bizim açımızdan en önemlisi toplum içerisinde doğru bir işveren olabilmek, kendi içimizde insan yetiştirebilmek” diye konuştu.
“20 milyon işsizin birçoğu genç”
Evde oturan 20 milyon kişinin iş gücü için bir fırsat yarattığını dile getiren Habib, “Bu 20 milyonun büyük kısmı genç. Bu atıl iş gücünü iş hayatına nasıl daha iyi şartlarda çekebileceğimizi düşünmeliyiz. Özellikle gençleri istihdam edebilmek için çalışma ortamının her anlamda onları mutlu etmesi gerekiyor. Gençlerin iş hayatına bakış açısı çok farklı. Bizler de yönetici veya işveren olarak, gençleri de kazanabilmek için alışkanlıklarımızın bir bölümünden vazgeçmeliyiz” değerlendirmelerinde bulundu.
“İşsizliği fırsata çevirmek şirketlere düşüyor”
Devletin verdiği mesleki eğitim burslarının önemine değinen Habib, “Biz bu desteği çok iyi kullanıyoruz. Kendi içimizdeki eğitimlere önem vermemiz gerekiyor. Biz online eğitime 15 yıl önce geçtik. Türkiye’nin her yerindeki ekip arkadaşlarımızın kendilerini sürekli geliştirmeleri için, yılın başında hazırladığımız eğitim kataloglarıyla sürekli şirkette üst pozisyonlara onları çekebilecek alanlar yarattık. İnsan bizim hammaddemiz. İnsan gelişimine gerçekten bir emek harcarsak ve gelişerek kariyer sahibi olmasına önem verirsek, potansiyellerini açığa çıkarırsak ilerleyebiliriz. Bu, Türkiye’de maalesef hiç yapılmıyor. İşsizliği fırsata çevirmek için asıl görev şirketlerin üzerine düşüyor. İnsanlar işe keyif alarak gitmeli” ifadelerini kullandı.
Mültecileri de doğru entegre ederek topluma kazandırmak gerektiğini dile getiren Habib, “Mülteciler de bizim sorunlarımızın bir parçası. Bununla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile görüşmelere başladık. Bu işgücünden de doğru bir şekilde faydalanabilmek, istihdama katabilmek için bir entegrasyon paketi planlıyoruz. İş gücü Türkiye’de giderek daha büyük bir problem olmaya devam ediyor. Globalde olduğu gibi Türkiye’de bunun çözümünü hep beraber bulmamız gerekiyor” diye konuştu.
Sibel Zorlu: Bu ortamda sanayicilik çok zor
Ege iş dünyası temsilcileri de yaptıkları değerlendirmelerle toplantıya katkı sundular. Finansmana erişimin zorluğundan, finansman maliyetlerinin yüksekliğinden muzdarip olduklarını dile getiren Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, “Yatırım iştahımız yok. Böyle bir ortamda sanayicilik çok zor. Üstüne üstlük enflasyon muhasebesiyle beraber ciddi zararlar görüldü. Kamu Gözetim Kurumu’ndaki şirket bilançolarına baktığımızda çoğunda sermaye kaybı görünüyor. Bununla beraber, sürdürülebilirlik raporları gibi ciddi yükler de geldi” diye konuştu.
Nitelikli iş gücü bulmak bir yana kimsede çalışma isteği kalmadığını dile getiren Zorlu, bu tabloda kimsenin mutlu olmadığını belirterek, “Kısır döngünün içerisindeyiz. Piyasada faiz indiriminin konuşulması gibi en ufak bir şey bile iç piyasayı heyecanlandıracak noktaya getiriyor. İhracat tarafında maliyetlerimizi fiyatlara yansıtamıyoruz. Yansıttığımız noktada da rekabetçiliğimizi çok ciddi bir oranda kaybediyoruz. Herkesin sağduyusu, etik ve ahlak kavramı kaymış durumda. Ülkenin ortak değerine odaklanmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Gülçin Güloğlu: Rotamızı evde oturan kadınlara çevirelim
Kadın girişimciliği ve genç girişimciliği ile ilgili projeler yaptıklarını belirten Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği (LİYAKAT) Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güloğlu, “15 sene önce güzel bir isimle derneğimizi kurduk. Aslında hepimizin bugün konuştuğumuz ortak nokta Türkiye’nin liyakatsizliği. Giderek de ilerleyen bir liyakatsizlik var. Çalışan kesimde kadınlar daha istikrarlı. Kadın çalışanlara prim uygulaması da olması gerektiğini düşünüyorum. 18 yaşından beri kadın derneklerinde aktif olarak çalışıyorum. Kadın, eli ekmek tutuğu zaman şiddetten de kaçabiliyor. Girişimci gençlerimizin de can suyuna ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.
Can Dirin: Bu koşullarda 20 seneye başarı hikayesi kalmaz
Diğer ülkelerin yatırımcılara sunduğu kredi desteklerinden örnekler veren Lupamat Kompresör Genel Müdürü Can Dirin, “Türkiye’de verilen destek ve teşvik kriterlerini ancak çok büyük şirketler gerçekleştirebiliyor. Destek ve teşvikler veriliyor ancak bunlardan büyük firmalar yararlanıyor. İmalat sanayi küçükten büyüğe doğru giderek kalkınır. Önce küçük ve orta boyuttaki işletmelerimiz büyümeli. Türkiye’de şu an imalat yapmak büyük bir başarı. Bu koşullar altında 20 sene sonra başarı hikayesi kalmayacak. Özellikle genç neslin temsilcileri imalat sanayide yer almak istemiyorlar. Kuryelerin yüksek maaş aldığı ortamda çocuklar mesleki eğitime yönlendirilemiyor” dedi.
Hüseyin Cengiz: Para, güvenli liman ararken neden Türkiye’ye gelsin”
Türkiye’nin mevcut yüksek maliyetlerle rekabetçi altyapısının olamayacağını söyleyen İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, “Para, güvenli liman ararken hakkın, adaletin ve güvenin olmadığı yere, Türkiye’ye neden gelsin? Özlediğimiz güvene kavuşmak için iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Unuttuğumuz güvene yeniden sarılabiliriz” dedi.