FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Atmaca, 1 Nisan 2025’te yürürlüğe giren Isı Yalıtım Standartı’nın (TSE 825), inşaat sektöründe ve binalarda enerji kullanımında köklü değişiklikler getirdiğini bildirdi.
Prof. Dr. Atmaca, yeni standardın, Türkiye’deki yapı stokunu, enerji tüketimini ve maliyet hesaplamalarını temelden etkileyen dönüşümleri beraberinde getirdiğine vurgu yaparak, yeni düzenlemelerin, özellikle artan elektrik ve doğalgaz fiyatları ile hem konut sahiplerini hem de inşaat sektörünü derinden etkileyeceğini kaydetti.
Yeni standardın binalarda çatı, duvar, döşeme ve pencereler gibi ısı kaybına neden olan yapı elemanlarında birim yüzey alanı başına müsaade edilen ısı kaybını daha da azaltacağını ifade eden Prof. Dr. Atmaca, şöyle devam etti.
‘’Bu düzenleme enerji verimliliğini artırması, ısınma ve soğutma maliyetlerini düşürmesi, çevresel etkileri azaltması ve kullanıcı konforunu yükseltmesi bakımından son derece olumlu bir gelişme. Ayrıca, eski yönetmelikte 4 olan iklim bölgesi sayısı yeni yönetmelikte 6’ya çıkarıldı. Böylece yeni yönetmelik ile yerel iklim şartlarına göre daha hassas tasarımlar yapılabilecek.’’
Yapı stoku 2 milyona ulaştı
Yeni yönetmelikte cam yüzeyler ve güneş kontrolü için de yaptırımlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Atmaca, şunları kaydetti.
‘’Pencerelerde şeffaf yüzey alanlarının oranına ve güneş kazancını azaltıcı önlemlere yönelik kısıtlamalar getirildi. Ancak bu değişiklikler sadece yeni ruhsat alacak yapılar ile kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek yapılarda zorunlu olacak. Mevcut binalar için ise doğrudan bir zorunluluk bulunmuyor. Türkiye Hazır Beton Birliği'nin raporuna göre, sadece 2013 yılından bu yana toplam konut stoku yaklaşık 2 milyon adede ulaşmış görünüyor. Bu durum, açıkça gösteriyor ki çok büyük rakamlara ulaşan eski yapı stokumuzda maalesef enerjiyi savurmaya devam edeceğiz.”
Neler değişti
İklim değişikliği ile mücadelede, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiğini, Türkiye’nin de bu anlamda çifte baskı altında olduğunu öne süren İbrahim Atmaca, şöyle konuştu.
‘’Bir yandan artan enerji fiyatları, diğer yandan AB'nin Yeşil Mutabakat şartlarıyla uyum ihtiyacı, ulusal düzenlemelerin yenilenmesini zorunlu kıldı. Yeni ruhsat alacak yapıların projelerinde yeni TSE 825 uyumu zorunlu hale geldi. Bu müteahhitler için daha karmaşık tasarımlar ve daha yüksek yalıtım maliyeti anlamına gelse de uzun vadede bina sahiplerine daha düşük enerji giderleri sağlayacak. Standart, mevcut binalar için doğrudan zorunluluk getirmemekle birlikte, onarım ve tadilat işlerinde yeni kriterlerin uygulanması zorunlu oldu. Kentsel dönüşümle yenilenen yapılar ısı yalıtım standardına uymak zorunda olacak.”
Enerji tüketimi azalacak
Son yapılan uygulamalarla enerji tasarrufu sağlayacak yapısal önlemleri daha öncelikli hale getirildiğine dikkat çeken Prof. Atmaca, şöyle devam etti.
‘’Yeni ısı yalıtım standardı, bu noktada önemli katkılar sunuyor. Yapılan hesaplamalara göre, duvarlardan ısı geçişleri yüzde 30-38, tavanlardan yüzde 17-25, döşeme ve tabanlardan yüzde 33-43, pencerelerden ise yüzde 25 oranında azaltılacak. Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) verilerine göre, bu önlemlerle binalarda metrekare başına yıllık enerji tüketimi 120-150 kWh düzeyinden 70-90 kWh seviyelerine düşecek. Böylece doğalgaz ve elektrik faturalarında önemli tasarruf sağlanacak. Yatırım maliyetleri göz önüne alındığında, bu yalıtım önlemlerinin 5-6 yıl içinde kendini amorti etmesi bekleniyor. Yeni standartlar, yalnızca yapı sahiplerini değil, bütün bir sektörü dönüştürmeye aday görünüyor. Yüksek performanslı yalıtım malzemelerine talep oldukça artacak.’’