Bakan Yılmaz Tunç, Ankara’da bir otelde düzenlenen 10. Yılında Arabuluculuk Programı’ndaki konuşmasında, “1” sicil numaralı arabulucunun kaydının yapıldığı gün olması nedeniyle her 14 Kasım’da Arabulucular Günü’nün kutlandığını ifade etti.
Arabuluculuğu daha da geliştirmek istediklerini dile getiren Tunç, arabuluculuk sisteminin Türkiye’de ilk kez 2013’te uygulanmaya başladığını anımsattı. Tunç, 2013’ten bu yana ihtiyari arabuluculuk kapsamında 4 milyon 893 bin 765 başvuru yapıldığı bilgisini vererek, “3 milyon 163 bin 556 anlaşma sağlanmış. İhtiyari arabuluculukta anlaşma oranı yüzde 99 ama zorunlu arabuluculukta anlaşma oranı yüzde 45. Bu ortalamayı düşürüyor.” dedi.
Arabuluculuk kapsamına son olarak 1 Eylül’den itibaren kira, komşuluk hukuku, kat mülkiyeti, tarımsal hizmet sözleşmesi uyuşmazlıklarının da girdiğini aktaran Tunç, “1 Eylül’den itibaren kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 62 bin 348. Bu başvurulardan 17 bin 201’i anlaşma ile sonuçlandı. 9 bin 661’i ise anlaşmama ile sonuçlandı. Sonuçlanma oranına baktığımız zaman 26 bini sonuçlanmış, 17 bin anlaşma sağlanmış. 17 bin anlaşma demek en az 34 bin kişi adliyelerin kapısına düşmekten kurtuldu demek.” bilgisini verdi.
Kira uyuşmazlıklarında 2023’te 160 bin dava açıldığını, bunun ayda ortalama 20 bin dava açılması anlamına geldiğini belirten Tunç, 1 Eylül’deki zorunlu arabuluculuk düzenlemesinden sonra ise açılan toplam dava sayısının 9 bin olduğunu dile getirdi.
Aile arabuluculuğu üzerinde çalışılıyor
UYAP’ta yapay zekayla ilgili çalışmalar bulunduğunu belirten Tunç, “Yapay zekayı da yargının hizmetine sunmak istiyoruz” dedi. Bakan Tunç, üzerinde durdukları diğer bir konunun da aile arabuluculuğu olduğunu belirterek, gündeme getirilmesi konusundaki çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti.
YENİ ANAYASA İHTİYACIMIZ OLDUĞU AÇIK
Son yıllarda adalet hizmetleri alanında birçok sessiz devrim gerçekleştirdiklerini belirten Tunç, bu kapsamda Anayasa’da da değişiklikler yapıldığını ancak bunların Anayasa’daki “darbeci ruhu” ortadan kaldırmadığını ifade etti. Anayasa’da bugün birbiriyle çelişen durumlar bulunduğunu dile getiren Tunç, şöyle devam etti: “Yüksek mahkemelerimiz arasındaki görüş farklılıklarının da ortaya çıktığını düşündüğümüzde burada yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğu açık. Bu konuda herkes hemfikir. Hangi düşünceden olursa olsun yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu herkes ifade ediyor. Türkiye Yüzyılı’nın inşası düşünüldüğünde TBMM’nin grubu bulanan partiler ve Meclis dışındaki partilerimiz, sivil toplum kuruluşları, barolar, üniversiteler ve geniş toplum kesimlerinin görüşleri alınarak parlamentoda uzlaşmayla yeni bir anayasayı yazmak mecburiyetimiz var. Bu bizim milletimize olan borcumuz.”