Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan soruşturmalar kapsamında İstanbul Adalet Sarayı'nda ifade verdi.
"Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "yargı görevi yapan bilirkişi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarından başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren İmamoğlu, "Bu soruşturmaya konu basın açıklamam nedeniyle savcılık 15 dakika sonra alelacele bir açıklama yapmıştır. Yine savcılığın bu şekilde reaksiyon göstermesini insan düşünmeden edemiyor. Ben basın açıklamamda milletin iradesiyle seçilmiş bir kişi olarak hesap verilebilirlik ve şeffaflık ilkesine olan bağlılığımla yaşanan gerçekleri tek tek dile getirdiğimi düşünmekteyim. Savcılığınızın aksine bunun bir suç değil, adalet ve demokrasinin gereği olduğunu düşünmekteyim. Soruşturma konusu olayda yargı görevi yapan bilirkişiyi hukuka ve gerçeğe aykırı bir rapor hazırlaması için baskı kurulması ve tehdit edilmesi özel kastıyla hareket edilmesi gerekmektedir. Benim ilgili konuşmamda zaten ilgili makamlara çoktan sunulmuş olan raporlar ile herhangi bir kişiyi etkilemiş olmam düşünülemez bu yönelttiğim beyanımın herhangi bir suç niteliği taşımadığını düşünüyorum. Bence asıl suç olduğunu düşündüğümüz husus, gerçeğe aykırı rapor ve mütalaa düzenlenmesidir. Bir bilirkişiyle ilgili olarak kanaatimce aklın ve bilimin sınırlarını zorlayan bir duruma dikkat çekmiş olmam ve bunun bir tesadüf olmadığını sorgulamam bir düşünce açıklamasından ibarettir. Kaldı ki adını zikretmiş olduğum şahıs kamu görevi yapması gerekirken gerçeğe aykırı mütalaa da bulunmuştur ve bu kişinin yaratmış olduğu adalet sorununa müdahale edilmesini talep etmemin doğal olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Ben herhangi bir yargı görevi yapan bir kişiyi etkilemeye teşebbüs etmedim"
Adil yargılanma hakkı her vatandaşımızın sahip olduğu anayasal bir haktır. Benim çabam ülkede birliğin, kardeşliğin korunması çabasıdır. Yine söylediğim söylemlerle de vatandaşın; hakkını, hukukunu, can ve mal ile emniyetini sağlama çabam bulunmaktadır. Bu bahisle ben herhangi bir yargı görevi yapan bir kişiyi etkilemeye teşebbüs etmedim. Tespit ettiğimiz aykırılıklara ilişkin hususları basın toplantısında şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından dile getirdim. Kaldı ki ilgili toplantı içeriğinde bunu sayın Adalet Bakanı'ndan ve milletimden talep ettim.''
"Adil yargılanmayı etkilemeyi teşebbüs etmem söz konusu değildir"
İmamoğlu’na "Mevcut basın toplantısında dile getirilen soruşturma ve kovuşturma dosyaları halen derdest olup olmadığı" sorulması üzerine ise şunları kaydetti:
"Anılan dosyalar halihazırda açıktır. Yukarıda izah ettiğim hususlar doğrultusunda üzerime isnat olunan suçlamayı kabul etmiyorum. Herhangi bir suç işlediğimi düşünmüyorum. Anayasal haklarım doğrultusunda şeffaflık ve hesap verilebilirlik adına bir basın açıklaması yaptım. Adını zikrettiğim bilirkişi tarafından belirtilen raporlar dosya arasına sunulmuştur. Bu nedenle herhangi bir kimseyi veya adil yargılanmayı etkilemeyi teşebbüs etmem söz konusu değildir. Benimle uğraştığını düşündüğüm bu düzeni teşhir etmeyi boynumun borcu saymaktayım. Bu yönde mücadeleme devam etmek konusunda kararlıyım."
Adliye önünde kalabalığa seslendi
İfadesinin ardından Çağlayan Adliyesi önünde toplanan kalabalığa beraberindeki büyükşehir belediye başkanları ile seslenen İmamoğlu, kendisine destek vermek için toplanan yurttaşlara teşekkür etti.
Adliye önüne getirilen otobüsün üzerinden konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
"Gerçekten çok kapsayıcı bir sürecin içindeyiz. Burada olmayan siyasi parti yok. Bu benim için en büyük gurur vesilesi çünkü burada tek tek ismini sayarsam atlayabilirim ama ifade edelim ki bugün burada iktidar partisi hariç bütün siyasi partiler bugün buraya adaletin savunulması, bu ülkede adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler çünkü gerçekten 16 milyon insanın temsilcisi burada böyle bir ifade vermemeliydi, böyle bir ifade günü olmamalıydı. Bugünkü mesele adalet meselesidir; hak, hukuk arama meselesidir. Bugünkü mesele, geleceğimiz meselesidir. Bugünkü mesele İstanbul’da ne yazık ki kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği bir sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul’da 4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmadık, yılmayacağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Esenyurt’ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş’ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksız yere tutuklanıp görevinden uzaklaştırılması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
"Korkunun neden kaynakladığını biliyoruz"
Bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz. Siyasi partilerimizin tamamı burada, hatta Genel Başkanlarının bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birisine Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu şanlı devletin bekası için, milletimizin birlik ve beraberliği için her birisine teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. Elbette benim siyasi yol arkadaşlarım bugün burada. Hem İstanbul’umuzun hem ülkemizin farklı noktalarından yönetici dostlarımız burada. Partimiz en üst seviyesinden üyesine kadar herkesin katkı sunduğu bir ortamın içerisindeyiz. Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza, bütün yöneticilerimize de teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum.
Bütün örgütümüzün yanı sıra elbette yol yürüdüğümüz, özellikle 31 Mart’tan sonra gösterilen seçim başarısıyla Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’ye, başta Sayın Özgür Özel Genel Başkanımız olmak üzere her birimize, en fazla da belediye başkanlarına nasıl müdahale edildiğini, nasıl kötü bir muamelenin gösterildiğini hep beraber yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Elbette bizi farklı konumlandırmaya ve farklı bir biçimde bizleri yorumlamaya çalışanlar var. İnsanlarımızın bir araya toplanmasına bile engel olunma çabasını anlayamıyorum. Korkunun neden kaynakladığını biliyoruz.
Ayağına taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı da kınıyorum. Bunun o kadar kolay halledilme ortamı var ki, onun için gelemeyen başkanlarımız var. İzmir, Muğla, Tekirdağ Belediye Başkanlarımıza onların nezdinde teşekkür ettim. Nasıl kol kola, omuz omuza olduğumuzu, birlikte ‘Mesele vatansa gerisi teferruattır’ diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, ağabeyim, Belediye Başkanım Mansur Yavaş’a teşekkür ediyorum." (ANKA-HM)