Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 100. Yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’nde konuştu. Erdoğan, 100. Yıl TÜBİTAK Ödülleri kapsamında 21 farklı üniversite ve araştırma kurumundan bilim insanına 7 bilim ödülü, 1 özel ödül, 1 hizmet ödülü ve 18 teşvik ödülü vereceklerini aktardı.
Toplamda, 77 bilim insanına bilim ve kültür müktesebatına katkıları için ödüllerle teşekkürlerini ifade edeceklerini söyleyen Erdoğan, ödüllerin, Türkiye’de bilimsel faaliyet yürüten herkes için teşvik unsuru olacağına inandığını dile getirdi.
Devletin, mensubu olduğu milletine şükran borcunu ödemeyi isteyen tüm bilim insanlarının yanında olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu amaçla başlattığımız Uluslararası Lider ve Genç Araştırmacılar Programı, bu misyonu hakkıyla yerine getiriyor. Program kapsamında şimdiye kadar 199 lider bilim insanı ülkemize geldi. Lider araştırmacılarımızın projelerinde 408’i doktora öğrencisi olmak üzere toplamda 1256 öğrenci ve araştırmacı görev aldı. Ulusal Lider Araştırmacılar Programı ve Ulusal Genç Liderler Programı ile de 81 araştırmacıyı destekliyoruz. Bu projelerde doktora öğrencileri ağırlıklı olmak üzere 446 bursiyer görev alıyor. Sayıları giderek artan öncül Ar-Ge laboratuvarlarımız, tersine beyin göçü konusunda önemli rol oynuyor. Hayallerini gerçekleştirme gayesiyle hareket eden tüm bilim insanlarına, ülkemizin eşsiz fırsatlar sunduğunu görüyoruz. Türkiye’nin küresel rolü güçlendikçe inşallah ilmi birikimini ve tecrübesini ülkemizde değerlendirmek isteyenlerin sayısı da artacaktır.”
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları özetle şöyle:
■ TEKNOFEST bir teknoloji festivalinden öte bu ülkenin gençlerine özgüven aşılamış, hayallerinin önüne kimsenin geçemeyeceğini göstermiştir.
■ Siyasi, ekonomik, diplomatik, askeri olarak tam bağımsız bir Türkiye hedefliyorsak bilimde, teknolojide, inovasyonda, bilimsel araştırmalarda da zirveyi hedeflemek mecburiyetindeyiz.
■ Buradan sırf fikrini ifade ettiği, insanlık onurunu savunduğu için baskıya maruz kalan tüm bilim insanlarına çağrı yapıyorum, Türk üniversitelerinin kapıları sizlere sonuna kadar açıktır.
■ Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden uluslararası basın kuruluşlarına, Avrupa Birliği’nden gazeteci örgütlerine, ortada demokrasi havariliği yapan ne kadar kurum, kuruluş ve yapı varsa bu krizde hepsi sınıfta kaldı.
■ Hani Hitler’den garip garip bahsederlerdi. Sizin Hitler’den ne farkınız var ya? Bunlar bize Hitler’i de aratacak. Bu Netanyahu’nun yaptıklarının Hitler’den geri kalır yanı var mı? Şu an itibarıyla Hitler bunun kadar zengin değildi.
■ Sadece uluslararası örgütler değil, Batı’daki kerli ferli üniversiteler de Gazze sınıfında maalesef iflas etmiştir. Gazze’deki üniversitelerin yerle yeksan edilmesi karşısında hiçbir tepki göstermediler.
■ Tıpkı 80 yıl önce Nazi Almanyası’nda olduğu gibi bugün de Gazze’deki zulme ‘zulüm’ diyebilme cesareti gösteren namuslu bilim insanları baskıya, şantaja ve tehdide maruz bırakılmaktadır.
■ Türkiye’nin şahlanışına set çekmeyi amaçlayan menfur terör saldırılarının, kutlu yürüyüşümüzü asla durduramayacağının bilinmesini istiyorum.
■ İçinde bulunduğumuz asrın, Allah’ın izniyle milletimizin ve devletimizin asrı olacağından zerre kadar şüphe duymuyorum.