Barış ERKAYA
Borsa İstanbul’da son bir haftada yaşanan kayıplar yatırımcıları biraz ürkütse de yıllık dolar bazlı getiri hala yüzde 100’lere yakın seyrediyor. Öte yandan örneğin ABD Nasdaq endeksinde aynı dönemde reel değer kaybı yüzde 30, Sri Lanka Borsası’nda yüzde 64, Tayvan ve Pakistan borsalarında yüzde 30, Gana ve Fas borsalarında yüzde 35’in üzerinde, Polonya, Macaristan, İsveç, Avusturya, Slovenya, İzlanda, Finlandiya gibi borsalarda ise yüzde 20’den fazla.
Yani bir tarafta uzun süredir satın alınmış ve yeni halka arzlarla talebin her geçen gün bölündüğü bir Borsa İstanbul, diğer tarafta ise piyasa değerinin beşte birinden fazlasını kaybetmiş global ülke borsaları.
Türk hisseleri “en ucuz” sıralamalarında geride
Biraz buradaki fiyatların derinliklerine inersek belki konu daha iyi anlaşılabilir.
Piyasa değeri/defter değeri 1’in altında olan şirket sayısı 1283. Yani inceledediğimiz her üç şirketten ikisi 1’in altında PD/DD çarpanına sahip. En ucuz PD/DD sıralamasında ilk 100’e giren Türk şirketi sayısı yok. İlk 1000’e giren şirket sayısı sadece 5 (onlar da banka hisseleri).
7’nin altında F/K’ya sahip şirket sayısı 1101. Bu da her iki şirketten biri demek. En ucuz F/K’ya sahip ilk 100 şirket sıralamasında giren Türk şirket sayısı sadece 1. O da Akbank. İlk 500’e doğru sarktığımızda bu listeye Yapı Kredi Bankası, İş Bankası C, Sabancı Holding, Garanti Bankası, Vakıfbank ve Türk Hava Yolları giriyor.
İlerleyen dönemde F/K’sının 7’nin altına düşmesi beklenen şirket sayısı daha da fazla: 1061.
Çarpan analizlerinde sınırlı sayıda Türk hissesi
Yıllık cirosundan daha düşük bir piyasa değerine sahip şirket sayısı (pd/satış çarpanı 1’den küçük) 914. En ucuz 100’de Türk şirketi yok. En ucuz 1000’e doğru ilerlersek Anadolu Efes ve Türk Hava Yolları sıralamaya giriyor.
Benzer bir tablo Firma Değeri/ EBITDA çarpanından da var. Firma değerinin EBITDA’sına oranı 5’in altında olan şirket sayısı ise 846. En ucuz değerlemeye sahip ilk 1000 sıralamasında yine Anadolu Efes ve Türk Hava Yolları yer alıyor.
Türk bankaları gerçekten ucuz mu?
Hep diyoruz ya Borsa İstanbul çok ucuz, çok ucuz. Evet ortalamalara bakıldığında tüm piyasa, global örneklerinden hala ucuz. Bu tüm yerli-yabancı analiz raporlarında da böyle görülüyor. Fakat hisseler bazında bakıldığında Türkiye’de ucuz olan tek sektör aslında bankacılık gibi görünüyor. Sorun şu ki ticari bankacılık sektörü hisseleri, Holanda’sından Belçika’sına, ABD’sinden Çin’ine tüm dünyada ucuz. Sebebi de hemen hemen aynı. ABD’nin geri çekmeye karar verdiği para ve patlayan enflasyon. Bankacılık bilançolarının şişkin finansal yapısı, bu şirketlerin değerlemelerinde artık bazı değerleme rasyolarının anlamsız kalmasına neden oluyor. Bu nedenle de aslında bankacılık sektörü hisselerinin gerçek değerinin 2023 yılında enflasyonun en azından 2022’deki astronomik seviyesinden biraz daha düşük bir seviyeye inmesiyle ortaya çıkabileceği, değerlemelerin oturmasının ise en az 2-3 yılı bulabileceği düşünülüyor.
Borsa İstanbul’a alternatifler çıkıyor
Bu şartlar altında 2023’deki kadar yüksek getirileri artık Borsa İstanbul’da bulmak çok kolay olmayacak, ciddi bir uzmanlık ihtiyacı doğuracak. Piyasa stratejistlerine göre bu uzmanlığa sahip olanlar için daha stresli günler ve seanslar başlayacak. Bu yüzden belki de bu işi en azından bu sene fon yöneticilerine bırakmak hem kaldırılabilir stres seviyesi hem de bu yıl sıkça göreceğimiz sert dalgalanmalarda hatalı karar vermeme açısından daha doğru bir karar olabilir.
Öte yandan bu defa da global piyasalarda bundan birkaç yıl önce Borsa İstanbul’un sunduğu manzaranın bir benzerinin ortaya çıktığına inanılıyor.
Değeri çok düşmüş global hisseler
Hızlı düşmüş hisse değerleri, ortaya çıkan ciddi piyasa değeri kayıpları ve değerleme açısından dibe vurmuş bazı şirketler. Elbette bu aşırı düşen fiyatların mantıklı sebepleri de var. Örneğin 2021’de hızla yükselen lojistik maliyetleriyle aşırı değerlenen lojistik hisselerinin hızla düşen taşıma fiyatlamaları nedeniyle piyasa değerini de kaybetmesi buna bir örnek. Çin’de ortaya çıkan gayrimenkul krizi nedeniyle Çinli bankaların ve Çin gayrimenkul ürün ve türevlerini taşıyan inşaat, gayrimenkul şirketlerinin düşen fiyatları da bir diğer örnek.
Fakat öyle ya da böyle Avrupa’da faaliyet gösteren ve bugün saymaya kalksak global ekonomi içerisinde çok kritik rollere sahip dev şirketler arasında ilk sıralarda sayacağımız dev şirketlerin hisse fiyatlarında da ciddi kayıplar var. Yani global ekonomide, örneğin Çin kaynaklı yaşanabilecek hızlı bir toparlanma eğilimi, Fed’in her ne kadar “erken gevşeme beklemeyin” dese de Amerikan ekonomisini durgunluğa saplamamak için beklenenden önce frene basması bu şirketlerin hisseleri için de çok ciddi bir fırsat yaratıyor.
Uzmanlar, ileride bulunamayabilecek ucuzlukta hisse fiyatlarının, bu yıl global hisselerde ortaya çıkabileceğini düşünüyor. Biz de dört değerleme çarpanında, 95 ülke borsasında işlem gören 2000’den fazla hisse senedi içerisinde düşük değerleme çarpanlarıyla dikkat çeken hisse senetlerini hiçbir yoruma gitmeden listeledik. Ortaya çıkan 25 hisse senedi içerisinde birkaç paragraf öncesinde bahsettiğimiz gibi krizde olan sektörlerde faaliyet gösteren hisseler olduğu gibi dönemsel gelişmeler nedeniyle çarpanları düşük kalmış hisseler de yer alıyor.
Dikkat! Yabancı hisse yatırımı uzmanlık işi
Burada şu konu çok önemli görülüyor: Global borsalarda hisse senedi yatırımı yapmak önemli bazı niteliklere sahip olmayı gerektiriyor. Türkiye’de bir hisse senedi yatırımı yapabilmek için, eğer piyasa da çok fazla yükselmemişse aslında ülke ekonomisini veya sektörel beklentileri takip edebileceğiniz yüzlerce kaynak var. Biraz zaman ayırarak kendi hisse analizlerinizi yapmanı ve bir portföy oluşturmanız o kadar zor değil. Öte yandan konu global bir hisse senedi yatırımına geldiğinde kaynaklar hızla yabancı dile, hatta o ülkelerin kendi dillerine doğru dönüşüyor. Yani gün ve gün o sektördeki haber akışlarını, şirketlerin finansal raporlarını, açıklamalarını takip edebilmek için çok daha fazla yeteneğe ve zamana ihtiyaç var. Bu nedenle global bir hisse senedine yatırım yapmanın en güvenli ve karlı yolu tartışmasız şekilde bir fon yöneticine güvenmek, araştırma şeklinizi yabancı hisse senetlerine yatırım yapan fonların portföyünde bulunan hisse senetlerini araştırmaya doğru yöneltmeniz öneriliyor.