ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası yılın ilk enflasyon raporu toplantısında bu yılsonu enflasyon tahminini 3 puan birden artırarak yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltti. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yukarı yönlü revizyonun para politikasının etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklandığını dile getirerek “Bu bir gevşeme döngüsü değil faiz indirim döngüsü, sıkılığı koruyacak şekilde devam ediyoruz. Herhangi bir şekilde oto pilotta değiliz, enflasyon görünümünde bozulma olması durumunda her türlü seçeneği değerlendiririz. Veri odaklı temkinli gidiyoruz” diye konuştu. Karahan, toplantı boyunca sık sık oto pilotta olmadıklarını yinelerken, ekonomistler ilk toplantıda artırım yapılmasının işlerin biraz zorlaştığı yorumlarına yol açtı.
Para politikası duruşunda gevşeme sinyali taşımıyor
Yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısı İstanbul’da yeni Merkez Bankası binasında dün gerçekleştirildi. Karahan, para politikasının etki alanı dışında unsurlardan kaynaklı gerçekleştirdikleri revizyonun ana unsurlardan biri TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Bu değişiklik bir önceki tahminimizi 0.8 puan yukarı çekti. 2.2 puan tahmin güncellemesinin 0.5’i gıda enflasyondaki varsayımımızdaki işlenmemiş gıda kaynaklı. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanan 1.7 puanlık güncellemenin önemli kısmında ise sağlık muayene katılım paylarının artışı etkili oldu. Bu revizyon para politikasının görece etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklanıyor. Bu nedenle para politikası duruşuna ilişkin herhangi bir gevşeme sinyali taşımıyor.”
Durmak dahil her türlü seçenek değerlendirilir
Yılsonu için enflasyonun orta noktası yüzde 24 alt nokta yüzde 19 ve üst nokta yüzde 29 olarak belirlediklerini, faiz indirimlerinin miktarının ya da sayısının enflasyon görünümünün gidişatına bağlı olacağını söyleyen Karahan, “ Enflasyon görünümünü bozmayacak, talep koşullarında tekrar bir gevşemeye sebep olmayacak şekilde hareket edeceğiz ve görünüm bozulması durumunda her türlü seçeneği, adımların büyüklüğünü değiştirmek ya da durmak da dahil olmak üzere değerlendiririz” dedi.
Belli bir alanımız var ihtiyatlı gitmek önemli
Karahan, parasal duruştaki sıklıkla telafi edileceği görünümü altında 2026 tahminini yüzde 12’de bıraktıklarını kaydederek sıkı duruşun enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürüleceğini de vurguladı. Karahan, faiz indirimlerine 250 baz puanlarla devam edilip edilmeyeceği, pas geçilme ihtimalinin olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: “Faiz kararlarını verirken enflasyon gerçekleşmelerine ve ana eğilime bakıyoruz. Yurt içi talepte dengelenme, fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz. Talep koşulları dezenflasyonist seviyede, son toplantıdan bu yana netleşen bir önemli gösterge enflasyon beklentileri... Reel sektör beklentileri bir önceki toplantıdan bu yana 6 puan, hane halkı beklentileri de 8 puan civarında düştü. Burada herhangi bir şekilde oto pilotta değiliz, toplantıdan toplantıya gidiyoruz, veri odaklı gidiyoruz, belli bir alanımız olduğunu değerlendiriyoruz ama ihtiyatlı bir şekilde gitmek burada oldukça önemli.”
■ Maliye politikasıyla eşgüdüm artacak
Başkan Karahan yaptığı sunumda maliye politikasıyla eşgüdümün artarak devam edeceğine vurgu yaparken enflasyonun yüksek seviyelerden tek hanelere düşürülmesi için politikaların eşgüdüm içinde çalışmasının önemine işaret etti.
Bugüne kadar eşgüdümün “başarılı şekilde” uygulandığını ifade eden Karahan, “Deprem ve EYT nedeniyle bazı katılıklar var. Bu nedenle bütçe dengesi dezenflasyona yeterince yardımcı olamadı. Ama... Orta Vadeli Program’a baktığınızda bütçe açıklarının milli gelire azalması bu yıl başlıyor. Kamu harcamalarının milli gelire oranında 1 puan düşüş öngörülüyor. Biz bunun gerekli tedbirler alınarak gerçekleşeceğini göz önünde bulunduruyoruz” dedi.
TCMB’nin döviz rezervlerinde geçen yıl gerçekleşen keskin toparlanma bu yıl da devam ederken, Karahan toparlanmanın bu yılın geri kalanında yavaşlayarak da olsa süreceğini belirtti.
■ İletişimi ve etkinliği bozmaması için ana eğilim vurgusu yaptık
Ocak PPK metninde aylık enflasyona ve “mevsim etkilerinden arındırılmış” ifadesinden ocakta “ana eğilim” ifadesine neden dönüldüğünün sorulması üzerine Karahan, şunları söyledi: “Ana eğilim, izlediğimiz en önemli göstergelerden olmaya devam ediyor, sadece aylık vurgusunu çıkardık ama ona da düzenli bakmaya devam ediyoruz. Neden böyle bir değişiklik yaptık? Ocak, şubat, temmuz ve ağustos aylarında para politikasının etki alanı dışında kalan faktörler nedeniyle ana eğilim artıyor. Bu artışlar bizim patikamız içerisinde ancak piyasanın bir bölümü bunu ‘Enflasyonda da görünüm bozuldu’ şeklinde yorumlayabiliyor. Bu da politikamızın etkinliğini ve iletişimini bozuyor, bir belirsizlik yaratıyor. Burada tamamen bu amaçla, daha genel olarak ana eğilimi takip ettiğimizi vurgulamak adına böyle bir değişiklik yaptık. Metinde yapılan değişiklik, herhangi bir politika yönünde farklı bir beklenti yaratma amaçlı kesinlikle değil.”
■ Akçay: Gerekli hamleyi yapmaya imkan ve kapasitemiz var mı onu sorun
Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, enflasyonun yüzde 30’larda takılıp kalınacağına yönelik beklentiler olduğunun hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: “Nereden biliyorsunuz? Nerede duracağımızı biz bilmiyoruz. Seçilen patikaya tek ya da mutlak doğru diye bakmak ne seçen ne de alternatif öneren açısından doğru. Bütün artıları eksileriyle değerlendiriyor karar alıyorsunuz, kararı aldıktan sonra yolunuzda ilerlerken başkanın dediği gibi gerekli hamleyi yapma imkan ve kapasiteniz var mı projeksiyonlarınızdan sapmayı gördükten sonra? Sorgulayacaksanız bunu sorgulayın. İmkan ve kapasiteleri var mı? Yanlış olduğunu gördükten sonra gidilen yolda manevra imkan ve kabiliyeti var mı?
■"İhracatçının %30 zorunluluğu için arz talep dengesini izlemeliyiz"
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, döviz rezervlerinde bir hedef olup olmadığı sorusuna “Herhangi rezerv seviyesini hedeflemiyoruz” yanıtını verdi. Gelecek dönemde önemli faktörün yurt içi yerleşiklerin davranışı olduğunu düşündüklerini belirten Hatice Karahan, sıkı para politikası sürdükçe TL'ye güvenin de devam edeceği kanaatinde olduklarını kaydetti.
Karahan, ihracatçıların dövizlerinin yüzde 30'unu Merkez Bankasında bozdurma düzenlemesine ilişkin soruyu ise “Oran daha önce yüzde 40'tı. Bunu yüzde 30'a indirdik. Burada, döviz piyasasında arz-talep dengesinin sağlıklı olmasını, daha da sağlıklı bir hale kavuşmasını bekliyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yeniden gözden geçirebiliriz ama arz-talep dengesini izlememiz gerecek” şeklinde yanıtladı.