ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası nisan ayı Para Politikası Kurulu’nda piyasanın sabit bırakması yönünde yoğunlaşan beklentilerinin aksine politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltti. Ayrıca Merkez Bankası PPK’da gecelik vadede borç verme faizi yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranı ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e çıkardı. Merkez Bankası 20 Mart’ta ara verdiği haftalık repo ihalelerini yeniden başlamasıyla mevcut durumda bir değişiklik olmayacak yine fonlama yüzde 46 seviyesinden yapılmaya devam edecek. Uzmanlar kararın Merkez Bankası’nın kredibilitesi açısından kıymetli olduğunu belirtirken haziran toplantısında faiz indiriminin şimdilik masada olmadığını vurguladı. Karar öncesi 38.15 seviyesinde olan karar sonrası dolar/TL 38.08 seviyesine kadar geri çekildi. Borsada yükseliş geriledi.
Yüzde 49’a çıkararak kendine alan açtı
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan ve yurtdışından tarife gelişmeleriyle süren finansal piyasalardaki sarsıntılara yönelik olarak Merkez Bankası ilk hamlesini 20 Mart’ta ara toplantıyla yaptı. 20 Mart’ta politika faizini sabit bırakıp borç verme faizini yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselten Merkez Bankası ayrıca likidite senedi ihracı, vadeli depo ihaleleriyle piyasadan TL çekmeye sürdürdü. Merkez Bankası likidite fazlasını çekti ve piyasayı artık yüzde 46 gecelik borç verme faiziyle fonluyordu. Bu durum şimdilik değişmemiş olacak. Ancak uzmanlar gecelik borç verme faizini yüzde 49’a çıkararak kendine alan açtığını gerekirse yüzde 49’dan fonlama yaparak daha da sıkılaştırma sağlayabileceğini belirtti.
Merkez Bankası 19 Mart’tan bu yana ekonomistlerin hesaplamalarına göre 45 milyar dolara yakın rezerv kaybı yaşadı. 19 Mart sonrası döviz kurlarındaki hareketlere karşılık döviz satışı gerçekleştiren Merkez Bankası PPK kararında finansal piyasalardaki gelişmelerin nisan enflasyonunu artıracağını da vurguladı. Geçen yıl mart ayından sonra ilk kez faiz artıran Merkez Bankası’nın hamlesini ekonomistler Merkez Bankası’nın enflasyon konusunda aylar sonra kaygılı göründüğünü belirterek bir süre yüksek faizin devam edeceğini bunun TL için olumlu olduğunu kaydetti.
Tarife savaşlarının etkilerine dikkat çekildi
Enflasyonun ana eğilimi mart ayında gerilediği belirtilen PPK metninde aylık temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle nisan ayında bir miktar yükseleceği, hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörüldü. Öncü verilerin yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima ettiğine dikkat çeken PPK metninde “Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” denildi.
"Para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" geri döndü
PPK metninde para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirdiği, maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacağı enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği vurgulandı. Aynı şekilde bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceği vurgulanan metinde, “Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” denildi.
PPK metninde finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımlar ivedilikle atıldığına vurgu yapılarak likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edileceği belirtildi.
■ UZMANLAR PARA POLİTİKASI KURULU KARARINI NASIL YORUMLADI?
Olan bitenin çözümü Merkez’de değil
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Merkez Bankası doğru olanı yaptı ama yaşananları ortadan kaldırması Merkez Bankası’nın mümkün değil. Elinden geleni yapmaya çalışıyor. Merkez Bankası’nın artın yüzde 46 ile yüzde 49 arasında alanı var. Ortada çok fazla belirsizlik olduğu için o alanı da kullanabilir gerekirse. Doğru yaptı ama ortada olan bitenin çözümü Merkez Bankası’nda değil.
Enflasyonla mücadele anlamında piyasa memnun
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Şahin bir metin bekliyordum ve öyle de gerçekleşti. Yanı sıra borç verme faizinin yükseltileceğini düşünüyordum, politika faizine de dokundular. Merkez Bankası bu hamleyle örtülü faiz artımındansa politika faizi yükseltilmeli eleştirilerine yanıt vermiş oldu. Borç verme faizini yüzde 49’a yükselterek de kendine manevra alanı açtı, piyasada dalgalanma olursa yüzde 49’dan verebileceğini ifade ediyor. Tekrar haftalık repoya dönüyor fonlamada. Şahin metne rağmen perde arkasında ekonomi yönetimi ve merkez bankası enflasyona yansımaların geçici olduğunu ve dezenflasyon sürecinin ikinci yarıda yeniden başlayacağını düşünüyor. O nedenle artırmadı manevra alanı açtı Merkez Bankası kendine. Politika faizini yüzde 46’ya çekmesi de kendi itibarı, kredibilitesi açısından verilmiş bir karar. Düne göre değişen bir şey yok yüzde 46’dan vermeye devam edecek. Merkez Bankası çok net bir şekilde piyasaya ‘politik meselelerden etkilenmiyorum, bağımsızım ve net şekilde faizi artırıyorum’ mesajı verdi. Merkez Bankası doğru hamleleri yaptığı doğru politikaları uyguladığını gösteriyor. Enflasyonla mücadele anlamında piyasanın bu hamleden memnun olduğunu düşünüyorum. Ancak yatırımlar ertelenecek ötelenecektir, reel sektöre olumsuz etkisi olacaktır. Yatırım kararları 2026’ya kaldı artık. Bu gelişmelerden önce dördüncü çeyrek için düşünülüyordu hepsi şimdi 2026’ya kaldı.
Peyderpey carry trade girişlerinin başlamasını sağlayacak
■ Virtus Glocal Yönetici Ortağı Dr. İnanç Sözer: TCMB, piyasa beklentilerinin aksine ve fakat tahminimize paralel olarak politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46,0’ya, piyasa faizlerini son günlerde belirleyen etkin politika (gecelik borç verme) faizini de 300 baz puan artışla yüzde 46’dan yüzde 49’a yükseltti. Karar sonrası yayımlanan not enflasyonla mücadele ve TL’nin olası hızlı değer kaybının önüne geçilmesi için ne gerekiyorsa yapılacağı vurgusunu içerdiği için risk primi açısından pozitif. 19 Mart’tan bu yana yaşanan yatırımcı güvenini zedeleyen gelişmeler ve dolayısıyla enflasyonist risklerin ardından, bugünkü karar kötümser tahminlerin bir miktar azalmasını ve peyderpey carry trade pozisyonu girişlerinin başlamasını sağlayacaktır. Bununla beraber iki üç aylık dönem boyunca TL kredi faizlerinde artış ve likiditeye ulaşmada zorluklar dezenflasyonu desteklemek için ön planda olacak.
■ 4 haftada hisse ve tahvilden 9.5 milyar dolar çıkış
Merkez Bankası haftalık para ve banka verilerini açıkladı. Buna göre 19 Mart sonrasında başlayan rezerv kaybı 11 Nisan haftasında da devam etti. Verilere göre 11 Nisan haftasında toplam rezervler 154.3 milyar dolardan 147.5 milyar dolara indi, bir haftada 6.8 milyar dolar geriledi. Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri 11 Nisan itibarıyla, bir önceki haftaya göre 9 milyar 827 milyon dolar düşüş ile 38 milyar 874 milyon dolar oldu. Swap hariç net rezervlerde de kayıp devam etti. 11 Nisan haftasında swap hariç net rezervler 20.8 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler 31.1 milyar dolardı. Hesaplamalara göre 19 Mart’tan bu yana swap hariç net rezervler 44.6 milyar dolar geriledi. Merkez Bankası haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre yabancı yatırımcılar geçen hafta 293.2 milyon dolarlık hisse senedi, 2 milyar 804,5 milyon dolarlık devlet tahvili ve 32 milyon dolarlık özel sektör tahvili sattı. Böylece yabancının 19 Mart’tan bu yana hisse ve tahvilde çıkışı 9.4 milyar dolara ulaştı. Tahvilde net satış 7.65 milyar dolar, hissede ise -1.83 milyar dolara geldi. Bu arada yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı da 11 Nisan haftasında parite etkisinden arındırılmış olarak 2.44 milyar dolar geriledi. Gerçek kişilerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış 19 milyon dolar arttı, tüzel kişilerin parite etkisinden arındırılmış 2.46 milyar dolar azaldı.