ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kasım toplantısı sonrasında politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkardı. Piyasanın yükselen mevduat faizleri ışığında beklentisi 250 baz puan seviyesindeydi. Piyasaya göre sürpriz olan ve daha şahin olarak nitelendirilen bu faiz artışı sonrasında PPK metninde Merkez Bankası faiz artırımlarının bundan sonra hızının yavaşlatılacağını ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağını duyurdu. Merkez Bankası PPK’nın sürpriz kararı sonrasında dolar/TL 28.66 seviyesini test etti, ekonomistler aralık ayında yapılacak bir 250 baz puanlık artırım sonrasında Merkez Bankası’nın bekle gör politikasına döneceğini yorumları yaptı. Öte yandan yabancı yatırımcı nezdinde iyice kredibilite kazanan Merkez Bankası’nın bu son kararının ardından uzmanlar uzun vadeli tahvillere parça parça yabancı girişinin olabileceğine de işaret etti.
Vatandaşı, ihracatçıyı, reel sektörü korudu
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı metni de oldukça şahin ve net olarak yorumlandı. Adımlarının sonuçlarına yönelik yorumlar yapan ve bundan sonrası için ne yapacağına ilişkin net bilgi veren Merkez Bankası piyasa uzmanlarına göre uzun zamandır PPK metinlerinden görülmeyen unsurları içerdi. Yeni Merkez Bankası yönetimi hazirandan bu yana 31.5 puan artırımla yüzde 8,5 olan politika faizini yüzde 40’a çıkardı. Karar öncesi dolar/TL 28.81 seviyesindeyken kararın ilk gelişiyle 28.66 seviyesini test etti ardından 28.76 üzerinde dengelendi. Kapanışa doğru dolar/TL yeniden 28.84 seviyesine yükseldi. Dünkü toplantı sonrasında TCMB, politika faizi artışına paralel otomatik olarak artan kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarında faizlerin artmayacağına yönelik açıklama yaptı. Merkez Bankası aralık ayında kredi kartı ve KMH faiz oranlarının değişmeyeceğini duyurdu. Vatandaşın yanı sıra ihracatçıyı da gözettiğini gösteren Merkez Bankası, reeskont kredi faiz oranlarını da yüzde 25,93’te sabitledi ve yine politika faizi artışını ihracatçıya da yansıtmadı. Öte yandan yatırım taahhütlü kredileri yeniden yapılandırdı, yıllık limiti 100 milyar liraya çıkardı, faizi 15-30 arası belirlenmesini düzenledi Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin üzerinde 5 puan yaptığı politika faizi artışı sonrasında yabancı yatırımcılarının Türkiye ilgisinin reele dönmesi bekleniyor. Uzmanlar, yabancı nezdinde kredibilitesi pekişen Merkez Bankası’nın son kararının ardından uzun vadeli tahvile giriş gözlenmesinin muhtemel olduğunu vurguladı. ve reel sektörün de yatırımlarının yüksek faiz ortamından en az oranda etkilenmesinin önünü açtı.
Aslında ekim toplantısında Merkez Bankası politika faizi artışlarında bir yavaşlama sinyali vermemişti ancak piyasada 5 puanlık artışların sonuna gelindiğine yönelik bir konsensüs oluştu ve bu ayki toplantıda 2.5 puanlık artışta ortaklaşıldı. Ancak Merkez Bankası PPK, 5 puanlık artışla ekonomistlerin deyimiyle ‘ne kadar ciddi’ olduğunu ortaya koydu ve güçlü bir metinle de hem yerli yatırımcı hem de yabancı yatırımcı nezdinde güvenirliliğini arttırdı. Uzmanlar 5 puanlık artışla TCMB’nin yapılması gerekeni yaptığı yorumunu yaptı.
Beklenti ve fiyatlamada sınırlı bir iyileşme
Önceki aylara göre değişen PPK metninde enflasyonun son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümlü uyumlu seyrettiğini belirterek yurt içi talebin seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğunu vurguladı.
Ancak yakın döneme ilişkin göstergelerin, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepte dengelenmenin başladığına işaret ettiğini kaydeden PPK “Kurul, enfl asyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir. Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enfl asyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir” dedi. Yapılan sıkılaştırmanın olumlu sonuçlarının ardından PPK metninde geleceğe yönelik de piyasaya sinyal verildi. Metinde “Kurul, dezenfl asyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır.
Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir” denildi. Uzmanlar, aralık ayında faiz artışının 2.5 puana inmesini beklerken politika faizi artırımlarını yüzde 45 mi yoksa yüzde 50’de mi tamamlanacağının ise henüz belirsiz olduğunu vurguladı.
PPK metninde sadeleşme adımlarına işaret edilerek kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken TL mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörüldü. Metinde, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almanın sürdüreceği vurgulandı. Ancak bankacılık sektörü uzmanı yeni miktarsal sıkılaştırma yapılmama ihtimali olduğunu da söyleyerek şu bilgilere verdi: “Her ne kadar net fonlama yeni sıkılaştırmayla şu anki fazladan negatife geçer ancak swap kanallarında çok ciddi artışlar var. Eurobond ihraçları, sendikasyonlarla gelen dövizler Merkez Bankası’na gidiyor ve orada bankacılık sektörü yüzde 22 ile çok ucuz fonlama sağlıyor. Merkez Bankası da rezervlerini artırıyor. Yani kazan-kazan durumu söz konusu. Ekstra miktarsal sıkılaştırma çok anlamlı olmayabilir.”
Yabancı nezdinde ciddi bir kredibilite kazandı
Bilgi veren bir yabancı yatırımcı uzmanı ise yabancı yatırımcıların reel faiz olmadıkça lokal piyasalara girmeyi düşünmediklerini hatırlatarak şu anda beklenen enfl asyona göre pozitif faiz tarafına geçildiğini vurguladı. Yabancı yatırımcıların Türkiye’yi sorgulamaya başladığını son faiz artırımının bu sorgulamanın hayata geçmesine faydası olacağını düşündüğünü belirten uzman, kısa vadeli tahvil tarafına değilse de uzun vadeli tahvil faizlerine parça parça yabancının geldiğinin görülebileceğine dikkat çekti. Uzman, Merkez Bankası’nın yabancı yatırımcı nezdinde ciddi bir kredibilite yaratmaya başladığına işaret etti.
UZMANLAR MERKEZ BANKASI FAİZ KARARINI NASIL YORUMLADI
TCMB ALMASI GEREKEN KARARI ALDI
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara:
Merkez Bankası doğru bir kararla politika faizini 5 puan yükseltti. Bu aşamada enflasyon beklentilerinin kontrol alınması ve KKM’den çıkışın sağlanması için gerekli bir karardı. Sonrasında yapılan açıklamada artık faiz artırımlarının sonuna yaklaşıldığını anlıyoruz. Metinde verilen mesajdan anladığım İki seçenek var: Birincisi aralık-ocakta atılacak 250’şer baz puanlık iki adımla faiz artırımının yüzde 45’te sonlanması. İkincisi aralıkta son bir adımla faiz artırım sürecinin yüzde 42,5 civarında durması. Hangi seçeneğin uygulanacağına açıklanacak verilere göre karar verilecek gibi görünüyor. Eğer ocak ayında ücret artışları yüksek belirlenirse ilk seçeneğin tercih edilmesini bekleyebiliriz.
GELİŞMELERE GÖRE YOL ÇİZİLECEK
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay:
Öncelikle Merkez Bankası doğru karar verdi. İkinci olarak ise bir kez daha artıracağım, sonra duracağım diyor. Artırımda hız da azaltacağını söylediği için 250 baz puanlık bir artışla politika faizini yüzde 42,5’e getirip duracak. Yüzde 42,5 oranı enflasyonun gidişatına ve beklentilerine göre de uygun bir seviye olarak görünüyor. Ayrıca metinde kredi faizlerinin geldiği yer sıkı para politikası için uygun bulduğunu söylüyor, TL mevduat faiz oranları için bir şey söylenmemiş ama biraz daha artsa demek ki para politikası açısından mevcut koşullarda yapılabilecekler yapılmış olacak. Atılacak diğer adımlar ise gelişmelere bağlı olarak değerlendirilecek. Faizler gerektiği kadar sıkı kalacak diyor ki bu gerektiği kadar enflasyonda düşüşün görülmesi anlamına geliyor. Aylık olarak enflasyonlara bakılacak gelişmelere göre de yol çizilecek. Bu da güzel bir karar.
KREDİ KARTI VE REESKONT KARARI ÇOK ÖNEMLİ
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat:
Merkez Bankası cesur bir adım attı, piyasa beklentisinin üzerine çıktı ve yayımlanan metin de gayet tutarlı. Merkez Bankası’nın görevi piyasayı yönlendirmek ve rehberlik etmektir. Hem alınan karar, hem metnin içeriğine bakınca gayet tutarlı ve yönlendirme görevini yerine getirdiği görülüyor. Politika faizinin yanı sıra iki önemli karar da geldi. İhracatçının reeskont kredi faiz oranı sabitlendi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi TL’de değerlenme bekleniyorsa zaten resesyonda olan Euro Bölgesi ve fiyatta rekabet edemediği Asya’da zorlanan ihracatçı için pozitif bir karar. Kredi kartlarına politika faizi artırımının yansıtılmayacak olması da çok önemli. Kredi kartı ve nakit avans ciddi bir geçim kaynağı durumunda. Yıllık yüzde 60’a varan faize rağmen çekmeye devam ediyor ihtiyacı olanlar ve ekstrelerini de erteliyorlar. Bir noktada bu durum insanların borçlarını ödeyememesi durumuna ulaşabilir ve bu hem bankacılık sektörü hem de sosyal açıdan sıkıntı yaratır. O nedenle artışın yansıtılmaması kararı çok çok önemli.
RİSK PRİMİNDEKİ AZALIŞA KATKI SAĞLAYACAK
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür
Yardımcısı Orkun Gödek: Bir süredir kasım PPK toplantısının iletişim açısından ne denli önemli olduğunu tartışıyorduk. Burada ana argümanımız ise, gelecek dönem açısından TCMB’nin sıkılaşma süreci için yapacağı rehberlik üzerinden şekilleniyordu. Toplantı öncesindeki düşüncelerim, piyasa konsensüsünün oluştuğu +250bp faiz artışı hamlesinden ayrışıyordu. Nitekim TCMB daha önce faiz adımlarında kurmadığı iletişimi kasım toplantısında başlattı ve politika faizini de +500bp patikasında devam ettirdi. Şimdi elimizde sıkılaşma hızında yavaşlama olacağını söyleyen ve talepte dengelenme olmaya başladığını düşünen bir merkez bankası yönlendirmesi var. Bunlar son derece önemli detaylar. Aralıkta merkez bankasının %42.50-43.50 gibi bir noktaya tek seferde gelip mi duracağını ya da 2x250bp’lık adımlar gibi diğer bir senaryoyu mu tercih edeceğini kestirebilmek kolay değil. Ancak, biliyoruz ki biraz daha sıkılaşma olacak. Kasım PPK notu ile birlikte TCMB son yıllarda oluşan kredibilite açığını da ciddi anlamda kapatmış, enfl asyon odaklı itibarını kazanmak adına önemli bir adım atmış oldu. Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıklar açısından TCMB kaynaklı herhangi bir risk öngörmüyor, aksine, ülke risk primindeki azalışa katkı sağlamaya devam edeceğini değerlendiriyoruz.