Şebnem TURHAN
Merkez Bankası bankalara ticari kredilere faiz sınırına yönelik uyguladığı ek menkul tesisi zorunluluğunu tüketicilerde ihtiyaç kredilerine de getirdi. Ticari kredi faizleri TL mevduat faizinin çok altında kaldığı için negatif faiz geliri nedeniyle kamu bankaları da dahil olmak üzere bankalar ticari krediler yerine net faiz geliri elde ettikleri ihtiyaç kredilerine yönelmişti. Bankacılık sektörü kaynakları bu yeni hamle sonrasında ihtiyaç kredi faizlerini de şu anki ortalama olan yüzde 25,47’den en yüksek seviyede yüzde 21’e kadar gerileyeceğini dile getirirken bu alanda da iştahı kesilen bankalar nedeniyle tüketicinin kredi kartı ve kredili mevduat hesabından başka seçeneğinin kalmayacağına işaret etti. Kaynaklar Merkez Bankası’nın bu adımıyla aynı zamanda Hazine’nin de tek haneli borçlanmasına yönelik de büyük bir hamle yaptığına dikkat çekti.
Bankalara cuma günü iletilen Merkez Bankası kararı ile bankalarca tüketiciye kullandırılan ihtiyaç kredileri faiz oranına göre menkul kıymet tesisi kapsamına alındı. TCMB ilgili kredilerde referans orandan farkına göre yüzde 20 ila yüzde 90 oranında kademeli tahvil tutma yükümlülüğü getirildi. Kararın liralaşma stratejisi kapsamında parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleme amacıyla alındığı belirtilirken karar sonrası ihtiyaç kredi faiz oranlarında da üst limit oluştu. Bankalarca tüketicilere kullandırılacak ihtiyaç kredilerinden faiz/ kâr payı oranı Merkez Bankası’nca ilan edilen yıllık bileşik referans oranın 1.8 ile 2.0 (dâhil) katı arasında olanların birinci kademede yani yüzde 20 oranında, 2.0 katından yüksek olanların ise ikinci kademede yüzde 90 oranında menkul kıymet tesisine tabi olması kararlaştırıldı.
İhtiyaç kredilerinde 13 haftalık büyüme yüzde 86
Bu karar zaten regülasyonlar nedeniyle bilanço yönetiminde oldukça zorlanan ve sürekli yeni çareler arayan bankacılık sektörünün kredi iştahını sert bir şekilde sekteye uğratacak gibi görünüyor. Sektör ticari kredilerdeki faiz ve büyüme oranı sınırı hem de TL mevduat oranı hedefi nedeniyle daha yüksek faiz oranları uygulayabildikleri ihtiyaç kredisine yöneldi. Öyle ki kamu bankalarının yılın ilk ayında net karındaki büyümenin yüzde 10’da kalması sonrası kamu bankaları da tüketici kredisi kampanyalarına hız verdi. Sonuçta Merkez Bankası verilerine göre 3 Mart itibariyle sektörün 13 haftalık yıllıklandırılmış olarak tüketici kredilerinde büyümesi yüzde 86,03’e, kamu bankalarının yüzde 83,6’ya, özel bankaların ise yüzde 87,7’ye çıktı. Hatta birkaç hafta önce özel bankaların büyüme oranı yüzde 100’ü de aştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre de 1.2 trilyon lirayı aşan tüketici kredilerinde en büyük ağırlık ihtiyaç kredilerinde. Ve ihtiyaç kredileri sadece 9 haftada yılsonuna göre yüzde 13,6 artış gösterirken bireysel kredi kartları yüzde 14 büyüdü. Bireysel kredili mevduat hesaplarındaki 9 haftalık artış da yüzde 65’e dayandı. Merkez Bankası verilerine göre 3 Mart itibariyle ihtiyaç kredi faizi ortalama yüzde 25,47 seviyesinde. Ancak bu son haftada özellikle kamu bankalarının depremzedelere yönelik düşük faizle sunduğu ihtiyaç kredisi nedeniyle bir önceki haftadaki yüzde 29,02’den sert geriledi. Önceki haftalarda ihtiyaç kredisi faizleri en çok tercih edilen 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizinin üzerinde seyrediyordu. Bu da sektörün vadesinin de 36 ayla sınırlı olması nedeniyle daha çok ihtiyaç kredilerine yönelmesine neden oluyordu. Bundan sonra ise bankacıların yaptığı hesaplamalara göre ihtiyaç kredisi faizi yüzde 18,6’yı aştığında yüzde 20, yüzde 20,6’yı aştığında ise yüzde 90 oranında ek menkul kıymet alım zorunluluğu oluşacak. Bu oranlar yine TL mevduat faizinin altında ihtiyaç kredisi kullandırmaları anlamına geliyor.
Bankaların elindeki menkul kıymet stoku da büyümeye devam ediyor. BDDK haftalık verilerine göre 3 Mart itibariyle menkul kıymet stoku 2022 sonuna göre yüzde 6,61, geçen yılın aynı haftasına göre ise yüzde 50,4 büyüme gösterdi.
MB kararı ne sonuç yaratacak
BANKALAR
İhtiyaç kredisi faizi üst sınırı yüzde 20,6’ya düştüğünde bankacılık sektörünün zaten oldukça düşen kredi verme iştahının sert bir şekilde kesileceğine dikkat çeken sektör kaynakları ek menkul kıymet alımı zorunluluğunun da bilançolarda riski artırdığına işaret ediyor. Son olarak ABD’de Silikon Valley Bank’in de tuttuğu ABD tahvillerinde yükselen faiz nedeniyle yaptığı satış ve sonrasında oluşan paniğin bankayı ifl asa sürüklediğini hatırlatarak Türk bankacılık sektöründe de olası faiz yükselişlerinde sabit faizli tahvil riskinin daha önemli hale geldiğini vurguladı.
TÜKETİCİLER
Bankaların ihtiyaç kredisinde sert duruşu tüketicilerin de yüzde 1,36 aylık faizle kullandıkları kredi kartı ve KMH ile borçlanmayı daha da tercih etmesine neden olacak. Tüzel müşteriler de son aylarda bankalardan kredi alamadıkları durumda bu alanı tercih ettiler. BDDK verilerine göre yılın ilk 9 haftasında ticari müşterilerin kredi kart harcamaları yüzde 4,4, kredili mevduat hesapları ise yüzde 19 büyüme gösterdi.
HAZİNE
Hazine içinse iç borçlanma maliyetinde düşüşün süreceğinin habercisi Merkez Bankası’nın kararı. Son haftalarda tahvil faizleri küçük de olsa yönünü yukarıya çevirmişti. Şimdi bu hamleyle yüzde 11,58 seviyesinde olan 10 yıllık tahvil faizinin ve yüzde 8,75 seviyesinde olan 5 yıllık tahvil faizinin daha da gerilemesi muhtemel. Deprem ve seçim nedeniyle artan maliyetlerle karşı karşıya olan Hazine’nin borçlanması düşük maliyetlere gerileyecek.