EVRİM KÜÇÜK
Kızıldeniz’deki İran destekli Husiler tarafından ticari gemilere yapılan saldırılarının tedarik zincirlerini kaosa sürüklemesinin ardından ortaya çıkan krizin bedelini dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler ödeyecek. Küresel ticaretin yüzde 12’sinin yapıldığı Suveyş Kanalı’nda geçişlerin durmasına neden olan saldırılar Asya’dan demir cevheri, inşaat demiri, hurda sevkiyatlarının aksamasına ve fiyatların artmasına neden oluyor.
Petrol tankerleri ve kuru yük gemileri saldırılar sonrasında artık Ümit Burnu üzerinden yönlendiriliyor. Bu seyir sürelerinin en az 10 gün uzamalarına neden olmakla kalmıyor aynı zamanda Uzakdoğu ile Avrupa arasındaki her gidiş-dönüş 1 milyon dolara yakan ekstra yakıt maliyetine de yol açacak.
Önde gelen sektör analistlerinden Xeneta’nın son verileri, büyük gemi taşımacılığı şirketlerinin Husi milislerinin saldırıları nedeniyle Kızıldeniz’den kaçındıklarını duyurmasının ardından, okyanus yük taşımacılığı pazarındaki spot oranların birkaç gün içinde yüzde 20 oranında arttığını gösteriyor. Bunun hem iç piyasada hem de dünyada özellikle demir cevheri ve inşaat demiri fiyatlarında yükselişi tetiklediği görülüyor.
Rebar fiyatı 1 haftada 2 arttı
Uluslararası piyasalarda demir cevheri fiyatları hem sevkiyatlara yönelik kaygılar hem de Çin’in teşviklerinin talebi destekleyeceği beklentisiyle artıyor. Tianjin’de teslim edilmek üzere yüzde 63,5 demir cevheri kargolarının fiyatları bu hafta ton başına 141 dolara çıktı. Fiyat artışı son 1 ayda yüzde 4’e yakın. Diğer yandan inşaat demiri ton fiyatı son 1 haftada yüzde 2 artarak 4000 yuana yaklaştı.
Bazı şirketler üretimi durdurabilir
İnşaat demiri ve çelik nakliyeleri Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden son saldırılar nedeniyle sekteye uğramış durumda. Bazı çelik üreticilerinin artan maliyet ve navlun şartlarına göre satışı durdurabileceği konuşulurken, bunun da riski alıcılara yükleyeceği belirtiliyor.
Çok sayıda Türk alıcıya yönelik çelik rulo taşıyan Koreli çelik üreticisi POSCO’ya ait bir geminin Somali kıyılarında korsanlar tarafından kaçırılması endişeleri büyüttü. Piyasa kaynaklarına göre, yaklaşık 40.000 ton çelik rulo taşıyordu. Türk çelik üreticilerine yakan yaknaklar, olayın Asya’dan bölgeye yapılan arzı kesintiye uğratabileceğine ve bunun da rulo fiyatlarını destekleyebileceğine inanıyor.
Bunun yanında Hindistan’dan Avrupa ve Afrika’ya yönelik hurda ve çelik sevkiyatlarında navlunun yüzde 20-25 artabileceği uyarısı yapılıyor. Ülkenin hurda ve hammadde ithalatında da navlunun artması bekleniyor.
Mısır’da inşaat demiri krizi
Mısır’ın inşaat demiri piyasasında da sıkıntı yaşanıyor. Nakliye maliyetlerindeki artış fiyatları hızla yükseltirken, Ezz Steel, Beshay Steel gibi büyük şirketin olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Tüketim malları ve kimyasallar etkilenecek
İran destekli Yemenli militanların Aşağı Kızıldeniz’den geçen gemilere saldırması nedeniyle, giyim, temel ev eşyaları ve beyaz eşya satan küresel perakendeciler, Süveyş Kanalı’ndaki önemli ticaret yolu boyunca yük hareketindeki aksaklıklar nedeniyle daha büyük risklerle karşı karşıya kalıyor. S&P Global, Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasındaki nakliye rotalarındaki aksaklıklardan en büyük darbeyi alacak sektörlerin tüketim malları, hazır giyim ve kimyasallar olduğunu belirledi.
Çay piyasası da risk altında
Hindistan’ın çay ihracatının, İran’a yapılan ihracattaki önemli düşüş nedeniyle geçen yıla göre yaklaşık yüzde 10 oranında azalması bekleniyor. Kızıldeniz krizi nedeniyle Hindistan›dan Avrupa ve ABD›ye yapılan çay ihracatı kötü bir şekilde etkileniyor ve ihracatçılar, Kızıldeniz krizi nedeniyle nakliye maliyetlerindeki büyük artış nedeniyle büyük kayıplarla karşı karşıya kalıyor. Kriz nedeniyle yeni sözleşmeler söz konusu olduğunda ABD ve Avrupa ülkelerinden ithalatçılar Hindistan yerine Kenya’dan çay almayı tercih edebileceği uyarısı yapılıyor.
Ukrayna’nın mısır ihracatı yeni yılda gerileyecek
Avrupa ve Kuzey Afrika’daki mısır ithalatçıları 2024 yılında Ukrayna’dan alımlarını sürdürecek ancak ticaret uzmanları devam eden lojistik zorluklar ve Rusya’nın altyapıya yönelik saldırıları göz önüne alındığında ülkenin ihracatının 2024’te düşmesini bekliyor. Ülkenin arzda büyük bir artış şansının çok az olduğunu söyleyen tüccarlar; lojistik darboğazlar, kalabalık liman terminalleri ve Rusya’nın Tuna Nehri’ndeki rıhtımlara tekrarlanan saldırıları nedeniyle Ukrayna’nın mısır sevkiyatlarında 2024 yılında gecikmelerin yaşanmasını bekliyor. S&P Global tahminlerine göre, Ukrayna’nın 2024-25 sezonunda yıllık 3 milyon ton düşüşle yaklaşık 27 milyon ton mısır hasadı yapması bekleniyor. 2023/24 için 23 milyon ton olarak tahmin edilen mısır sevkiyatlarının ise 2024/25’te 20.5 milyon tona ineceği öngörülüyor. Odessa’da Ukrayna mısırının fiyatı 158 dolar/ton civarına seyrediyor.
Brezilya’nın soya fasulyesi ihracatında rekor
Dünyanın en büyük soya fasulyesi ihracatçısı olan Brezilya, rekor bir hasat ve düşen uluslararası fi yatlar sayesinde ilk kez bir yıl içinde 100 milyon tonun üzerinde yağlı tohum ihraç etti. Brezilya Aralık ayında şu ana kadar yaklaşık 1.99 milyon ton soya ihraç etti ve 2023 toplamı yaklaşık 100.02 milyon tona ulaştı. Bu rakam, Brezilya’nın 2021’de ulaştığı 86.1 milyon tonluk soya fasulyesi ihracatı rekorunu fazlasıyla geride bıraktı. Rekorda özellikle Çin’e yapılan satışların önemli bir payı bulunuyor. Ülkede 2023 yılında yine rekor bir seviye olan 155 milyon ton hasat eldi edildi.
AB kahve firmaları Etiyopya’dan uzaklaşıyor
Avrupa Birliği, iklim değişikliğinin bir nedeni olan ormanların yok edilmesiyle bağlantılı malların satışını yasaklayacak yasa hazırlığı öncesinde Afrika’daki küçük çiftçilerden yapılan alımları azaltıyor. 2024’ün sonlarında yürürlüğe girecek olan AB Ormansızlaşma Yönetmeliği (EUDR) nedeniyle özellikle son aylarda Etiyopya’dan gelen kahve siparişlerinin azaldığı belirtiliyor. Dünyanın ihraç edilen kahvesinin yaklaşık yüzde 1’ini satın alan Alman kavurma tesisi Dallmayr’ın yöneticilerinden Johannes Dengler, “Önemli miktarlarda Etiyopya kahvesi satın almak artık güç görünüyor” açıklamasında bulundu.
Abu Dabili IRH, bakıra 1.1 milyar $ yatırım yapacak
Abu Dhabi’deki International Resources Holding RSC Ltd., Zambiya’nın Mopani bakır madenine 1 milyar dolardan fazla yatırım yapacak. Hedef, enerji geçişinin anahtarı olan metale erişimi güvence altına almak. Anlaşma, Zambiya’nın Glencore Plc’nin daha önce sahip olduğu büyük bakır ve kobalt madenlerini canlandırmasına yardımcı olacak. Kökleri 1929 yılına dayanan Mopani’nin, Glencore tarafından başlatılan projeleri tamamlamak ve yıllık üretimini beş kat artırarak 200 bin tona çıkarmak için yaklaşık 300 milyon dolara ihtiyacı var. ZCCM-IH’ye göre Mopani 2023’ün ilk yarısında 196 milyon dolar zarar etti. Şirket, Zambiya’nın Copperbelt bölgesinde kuyular, bir izabe tesisi ve bir rafi neri dahil olmak üzere iki tesis işletiyor.
Hindistan 6 milyon ton çelik ithal edecek
Derecelendirme kuruluşu Crisil’in raporuna göre, Hindistan’ın çelik ithalatı 2023/24 mali yılında 6 milyon ton seviyesinde gerçekleşecek. Raporda, küresel çapta sektörde görülen yavaşlamaya karşın ülkede ithalat artışının altyapı ile inşaat harcamaları tarafından desteklenen güçlü talepten kaynaklandığı belirtiliyor. 2022’de yüzde 3.3’lük sert bir düşüşün ardından 2023’de küresel talebin yüzde 1.6 büyümesi bekleniyor. Dünya çapındaki ılımlı büyüme oranına rağmen, Hindistan’daki yüzde 13’lük büyümenin dikkat çekerken, ülkede üst üste üçüncü yıl çift haneli büyüme bekleniyor. Bu mali yılın kasım ayı itibariyle Hindistan net çelik ithalatçısı haline geldi.
Bolivya, lityumda endüstriyel üretime geçiyor
Bolivya, ilk endüstriyel ölçekli lityum tesisinin açılışını yaptı. Elektrikli araçlara yakıt sağlamak için yılda 15 bin tona kadar lityum karbonat üretecek şekilde tasarlanan 100 milyon dolarlık tesis gelecek yıl kapasitesinin yalnızca beşte birine ulaşacak. Sonrasında üretimde kademeli artış planlanıyor. Bolivya, batarya metalinin, ülkeyi ekonomik krizin eşiğinden döndürebilecek bir ihracat patlaması yaratmasını umuyor. Ancak Bolivya, komşusu Şili’den çok daha fazla lityum kaynağına sahip olmasına rağmen ülkenin lityumu henüz ekonomik açıdan uygun görülmüyor. Uyuni tuzlu su bölgesi, lityumun daha az saf ve üretilmesinin pahalı olmasına neden olan yüksek seviyede magnezyum içeriyor ve en yakın liman en az 500 kilometre.