Yener KARADENİZ
Yılın ilk yarısında yaşanan ekonomik belirsizlik, seçim ortamı ve dolarda beklenen yukarı yönlü hareket, güvenli liman olarak bilinen altın talebini artırdı. Bankacılık işlemlerinde uygulanan makasın nisan ayında 200 TL’ye kadar çıkması, söz konusu talebin fiziksel altına yönelmesine yol açtı. Talep, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün altın işlemlerine yansıdı. Darphane’nin altın üretimi bu yılın ilk 5 ayında 16,8 milyon adet ile neredeyse geçen yılın tamamını yakaladı. Piyasa uzmanları, devam etmesi beklenen yukarı yönlü hareketin fiziksel talebi canlı tutacağını ve yıllık rekorun da kırılacağını dile getirdi. Söz konusu hareket, yılın ilk 5 ayında altın ithalatında da 15 milyar dolar ile rekor getirdi. Yurtiçi yerleşik gerçek kişilerin kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü ise uygulamalara bağlı olarak altın üretimi ve ithalatına kıyasla daha yatay bir seyir izledi ve Mayıs 2023 itibari ile 595 milyar TL’lik büyüklüğe erişti.
İlk yarıda yüzde 50’ye yakın kazandırdı
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, gram altının bu yılın ilk yarısında yüzde 48’lik oran ile en fazla kazandıran yatırım aracı olduğunu hatırlattı. Söz konusu gelişmenin hem ons hem de dolarda meydana gelen hareketten kaynaklandığını anlatan Memiş, şöyle devam etti: “İlk yarıda erken seçim kararı, deprem felaketi, enflasyonun patlaması ve ekonomik krizler derken insanlar varlıklarını korumak için altını yatırım aracı olarak görmeye başladı. Darphane’nin ürettiği altına talep yükselince üretim de arttı. Genelde düğünlerin de etkisiyle işçiliği yüksek altınlara rağbet olurdu ancak bu yılın ilk yarısında altın tamamen bir yatırım aracına dönüştü. Bin 114 TL seviyesinden yıla başlamıştı. Seçimden önce bin 516 TL’ye kadar yükseldi. 5 Temmuz itibarıyla bin 630 TL seviyesinde idi. Bu getiri yatırımcıyı cezbediyor ve güvenli liman haline getiriyor altını. Sadece dolar kurundan destek alarak bu kadar yükseldi ama yılın kalanında da onstan destek almasını bekliyorum. Kısa vadede aşağıda bin 550, yukarda bin 650 bant aralığında olmasını bekliyorum. Ağustos ile birlikte bu yükselişin gram bazında bin 800 TL seviyesine kadar devam etme ihtimali yüksek” dedi.
Memiş’e göre iki türlü yatırımcı var: İlk grubu ihtiyaçtan dolayı satanlar diğerini ise elinde bulunduranlar olarak sıralayan Memiş, ve ikinci grubun gelişmelere bağlı olarak hareketlerine devam etmeleri tavsiyesinde bulundu. Memiş, “Altının onsunda yılın ikinci yarısında 2 bin 150-2 bin 350 bant aralığında bir atak görebiliriz. Dolayısıyla da altın fiyatlarındaki yükseliş eğilimi devam ediyor. Ama kısa vadede dolarda Merkez Bankası’nın da (MB) faiz kararına bağlı olarak bir düzeltme olacaktır. Çünkü bin 443 TL seviyesinden bin 630 TL seviyesine kadar atak gerçekleşti. Teknik olarak düzeltme yapması gerekiyor. Düzeltme ile birlikte bin 550 TL seviyesi destek seviyesi olaraktır” diye konuştu.
“Sebebi yanlış politikalardır”
Gelişmelerin fiziksel altın talebini artırmaya devam ettireceğini dile getiren Memiş, “İlk yarıda MB’nin altığı kararlar, duyulan endişe, bankaların makas aralıklarının 110-120 TL’ye kadar açılması gibi etkenler insanları tedirgin etti ve sanaldan uzaklaşarak fiziki varlıklara yöneldiler. Bu talebin nedeni korku ve endişedir, yanlış politikalardır. İnsanlar ürküp korktuğu için fiziki varlık talebini artırdı” dedi. Memiş, gelişmelerin dış ticaret rakamlarına da yansıdığını ve altın ithalatında rekor geldiğini dile getirdi.
“Yastık altından çıkanın 2 katı yeniden girdi”
Yılın ilk 5 ayında söz konusu gelişme Kapalıçarşı piyasasına da yansımış ve bölgede işler önemli oranda artmıştı. Banka promosyonları, EYT tazminatı ve bayram ikramiyesini alan çalışanların yanı sıra gelirini enflasyon karşısında korumak isteyen vatandaşlar çarşının yolunu tutmuş ve kuyumcuların önünde kuyruklar oluşmuştu. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Elimde veri yok ama tahminim 10-15 yılda yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması kapsamında çıkarılan altınların belki iki misli miktar ocak ve mayıs arasında tekrar yastı altına girdi. MB bir ayda 80 ton altın sattı serbest piyasaya. 90 ton da ithal etti. Bunun önemli bir kısmı yastık altına gitti. Vatandaşlar parasını korumak için fiziksel altına yöneldi ve bu da Darphane üretimine yansıdı” dedi.
Bayram sonrasında talebin azalmakla birlikte devam ettiğini dile getiren Yıldırımtürk, şöyle devam etti: “Şimdi biraz daha sakin. Seçimden sonra belirsizlik az da olsa ortadan kalktı ama MB’nin ne yapacağı ile ilgili henüz net bir ifade yok. Dolayısıyla serbest piyasa ekonomi yönetimi ve MB’yi test etme dönemine girdi. Vatandaş hala enflasyonu izlemeye devam ediyor. Seçim öncesi kadar olmasa da altın alımları devam ediyor. Alım satışa göre biraz daha yoğun” ifadelerini kullandı.
“5 ayda Türkiye’ye 300 tona yakın altın geldi”
Yatırımlık altın talebi, kıymetli madenin dış ticaret rakamlarına da yansıdı. TÜİK verilerine göre yılın ilk 5 ayında altın ithalatı rekor kırdı. Geçen yılın tamamında 21,4 milyar dolar olan altın ithalatı, bu yılın ilk 5 ayında 15 milyar dolara kadar çıktı. Yılın tamamında da yıllık rekorun kırılması bekleniyor. İhracat ise 2022’de 10,2 milyar dolar iken bu yılın ocak-mayıs döneminde 4,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın, halktan gelen talebe bağlı olarak altın ithalatının arttığını belirterek, “Bu telefon gibi değil. Kullandıktan sonra ömrü bitmiyor. Ülkenin kârı. Pandemi oldu altınımızı bozdurduk, deprem oldu altınımızı bozdurduk, işsizlik oldu altınımızı bozdurduk. Bu ülkenin zenginliği olarak bakıyorum ben altına” dedi. Seçim atmosferinin geride kalmasıyla altın talebinin bir miktar azaldığını hatta kar satışları görüldüğünü belirten Yakın, “5 ayda Türkiye’ye 300 tona yakın altın geldi. Bu son yılların en büyük rakamı ancak bundan sonra stabil bir seyir bekliyoruz.”
Kuyumcuları mutlu etmedi
Türkiye’de sayısı 20 bine yaklaşan kuyumcular söz konusu hareketten çok da memnun değil. İTO Kuyumculuk Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, kuyumcuların işlenmiş ürün sattıklarında mutlu olduklarına dikkat çekerek, “Fiziki altın ya da sarrafiye ürünler bizim çok düşük marjlarla hizmet ettiğimiz bir alan. Dolayısıyla bunun bizim ne atölyelerimizdeki üretimimize faydası var ne de işlenmiş takıların satışını etkiliyor. Tabi bu seçim öncesi oluşan belirsizlikten dolayı meydana gelen bir hareketti. Seçim ertesinde talep azaldı ve altının yükselmesi ile birlikte kar satışları da başladı” diye konuştu.
Kıymetli maden depo hesabı fizikselin gerisinde kaldı
Altın yatırımının bir diğer yolu da bankacılık sistemindeki altın hesapları. “Kıymetli maden depo hesabı” adı verilen yatırım türünde yurtiçi gerçek kişilerin mevduat büyüklüğü bu yılın başında 534 milyar TL iken söz konusu rakam mayıs ayı itibari ile yüzde 11 artış ile 595 milyar TL’ye yükseldi. Aynı dönemde Darphane’nin bastığı altın miktarı ise 3,8 milyar adetten 16,8 milyar adede çıktı. Bu da vatandaşların hem makas hem de vergi nedeni ile sanaldan ziyade fiziksel altına yöneldiğini gösteriyor.