Şebnem TURHAN
Merkez Bankası, kur korumalı mevduattan dönüş stratejisi kapsamında, TL dönüşümlü kur korumalı mevduat hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. KKM için bankaların verdiği faiz oranı politika faizinin altına inemiyordu. Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre bu kararla birlikte KKM hesapları için bankaların vereceği faiz oranı yüzde 30’un altına hızla gerileyecek. Standart TL mevduat faizlerinde ise yükseliş bekleniyor. Ancak bu durum politika faizinden düşük faiz uygulayan bankalar için yeni bir maliyet yaratacak.
Bankaların yeni açmazı kur farkı mı faiz mi?
Merkez Bankası’nın kararı bankalara politika faizinin altında faiz uygulamasının kapısını açıyor ancak vade sonunda kur farkı ödemelerinde politika faizi yine bir standart olarak kullanılacak. Merkez Bankası’nın uygulama talimatına göre vade sonunda oluşan kur farkı, Merkez Bankası’nın politika faizinden düşük oranlar uygulanan KKM hesaplarında kur farkının banka tarafından ödenecek faiz veya kar payından yüksek ancak politika faizi ile hesaplanan tutardan düşük ise farkın tamamı banka tarafından karşılanacak. Kur farkı politika faizi ile hesaplanan tutardan yüksek ise, politika faizi ile hesaplanan tutara kadar olan kısmı banka, üstündeki kısmı Merkez Bankası karşılayacak. Yani düşük KKM faizi veren banka kur farkı maliyeti ile karşı karşıya kalabilecek.
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, geçen hafta döviz dönüşümlü KKM’leri özendirici talimatı hatırlatarak, Merkez Bankası’nın dünkü adımıyla TL dönüşümlü KKM’leri azaltmak için hamle yaptığını dile getirdi. Murat, rezerv yükseltmek için dövzi dönüşlü KKM’lere dokunulmamış olabileceğini söyleyerek, “Merkez Bankası dünkü adımıyla bankalara KKM’ye politika faizinin altında oran verebilirsin ama kur farkını politika faizi üzerinden değerlendiririm. Ve eğer ancak politika faizinin üzerindeyse öderim, diyor. Bankalar KKM’ye yüksek faiz vermek istemeyecektir. Yine TL mevduatı özendirme işi ama bankalara da yeni iş çıkartılıyor, özellikle raporlama kısmı sorunlu olacak gibi duruyor” diye konuştu.
Konuya ilişkin bilgi veren bir ekonomist Merkez Bankası’nın bankalara politika faizinden düşük faiz verirsen politika faizine kadar olan maliyeti kısmını sen karşılarsın dediğini belirterek yüksek faiz ödeyen banka için ise bir sorun olmayacağına işaret etti. Bir başka ekonomist ise bu talimatın düşük faiz uygularsan cezasını ödersin anlamına geldiğini ve bunun da finansal riskler açısından iyi olduğunu vurguladı. Aynı ekonomist, Merkez Bankası’nın her halükarda müşteriye ödenen destek ödemesinde politika faizini dikkate alarak bankaya yıktığını dile getirdi.
Realize edilmemiş kur farkı zararı 1.5 trilyonu aştı
Son uygulama talimatıyla düşük faiz veren bankalara kur farkı maliyeti yansıtılıyor ama bugüne kadar Merkez Bankası’nın KKM hesapları nedeniyle hesaplanan kur farkı zararı giderek artıyor. Ekonomistler temmuzdan itibaren Hazine’den alınıp Merkez Bankası’na aktarılan TL dönüşlü KKM hesapları maliyeti nedeniyle Merkez Bankası’nın realize edilmemiş kur farkı zararının 1.5 trilyon lirayı aştığını hesaplıyor. Hatırlanacağı üzere 7 Temmuz’da hazırlanan torba yaza ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bütçeden karşılanana TL dönüşle kur korumalı mevduat hesaplarında kur farkı maliyeti Merkez Bankası’na devredildi. O dönem Merkez Bankası’nın günlük analitik bilançosundan değerleme hesabı ile diğer kalemler verilerinden ekonomistlerin realize edilmemiş kur farkı zararı olarak hesapladığı miktar 719.3 milyar lira seviyesinde bulunuyordu. TL dönüşlü KKM maliyetinin Merkez Bankası’na devredilmesinin ardından rakam önce 1 trilyon lirayı aştı, 21 Eylül itibariyle ise 1 trilyon 504 milyar 923 milyon 647 bin lira seviyesine yükseldi. Bu 7 Temmuz’dan 21 Eylül’e yüzde 109,2 artış yaşandığına yani Merkez Bankası’nın realize edilmemiş kur farkı zararının ikiye katladığına işaret ediyor.
KKM’deki düşüşü istenilen ölçüde olmadı
Bankacılık sektörü kaynakları TL dönüşlü KKM hesapları için asgari faiz sınırının kaldırılmasıyla TL mevduat faizi ile KKM hesapları faizi arasındaki farkın açılacağına vurgu yaparak bu kararın KKM dönüşlerinde çıkışları da hızlandıracağını dile getirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine 15 Eylül itibariyle kur korumalı mevduat hesaplarının büyüklüğü 3 trilyon 306 milyar 560 milyon lira seviyesinde. Bankacılık sektörüne KKM’den TL mevduata dönüşüm hedefi uygulamasının duyurulduğu 18 Ağustos haftasından bu yana KKM hesaplarında 101.4 milyar lira seviyesinde düşüş yaşandı. Bankacılık sektörü kaynakları KKM’den çıkışların Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin arzu ettiği seviyelerde olmadığını sık sık dile getiriyordu. İşte bu son adımın bu çıkışı daha da hızlandırması öngörülüyor ancak çıkan paranın dövize talebi arttırmaması için de TL mevduat faizi oranlarında hızlı bir yükselişin de gerçekleşmesi gerekiyor.
TL MEVDUATA DESTEK ADIMLARI SÜRÜYOR
Merkez Bankası uygulama talimatında yapılan değişiklikle TL dönüşümlü kur korumalı hesaplarda asgari faiz zorunluluğu kaldırıldı. Böylece bankaların TL dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilmesinin önü açıldı. Merkez Bankası’nın politika faizinden düşük oranlar uygulanan KKM hesaplarında kur farkının banka tarafından ödenecek faiz veya kar payından yüksek ancak politika faizi ile hesaplanan tutardan düşük olması durumunda aradaki farkın tamamı banka tarafından karşılanacak. Kur farkının politika faizi ile hesaplanan tutardan yüksek olması durumunda ise söz konusu destek tutarının, politika faizi ile hesaplanan tutara kadar olan kısmı banka tarafından ödenirken üzerindeki kısmı Merkez Bankası tarafından ödenecek. Merkez Bankası ağustosta menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında kur korumalı hesapların TL mevduata dahil olduğu TL payı rasyosu yürürlükten kaldırılarak yerine kur korumalı hesapları TL mevduat olarak dikkate almayan ve standart yerel para olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı hedefleyen yeni bir TL payı rasyosu getirilmişti. Eylülde ise TL’ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefi, yüzde 2,5’e yükseltilmişti. Ayrıca, TL’ye geçiş ve yenileme ile TL payı hesaplamalarında revizyona gidilmişti.
BAŞKAN ERKAN: TALEBİ ARTIRMAYA KARARLIYIZ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, öncü göstergelerin, yerli ve yabancı yatırımcıların portföylerindeki Türk lirası (TL) varlıkların payını artırmaya başladığına işaret ettiğini belirterek, “TL varlıklara yönelik yerel ve uluslararası talebi artırmaya kararlıyız” ifadesini kullandı. Basına kapalı gerçekleşen İİT-İSEDAK Merkez Bankaları Forumu Toplantısı’nın açılışında konuşan Erkan’ın mesajları, TCMB’nin, X sosyal medya platformundaki adresinde paylaşıldı. “2024 yılında dezenfl asyonu tesis etmeye yönelik yol haritamızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” ifadesini kullanan Erkan, son dönemdeki düzenlemelerinin TL mevduat payının artırılmasını hedefl ediğini kaydetti. Erkan, “Öncü göstergeler, yerli ve yabancı yatırımcıların portföylerindeki TL varlıkların payını artırmaya başladığına işaret etmektedir. TL varlıklara yönelik yerel ve uluslararası talebi artırmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.
CAZİP HALE GETİRECEK FAİZ %60-65
Bankacılık sektörü uzmanları, bankaların faiz oranının indirmesinin, KKM dönüşlerinin TL mevduata geçmemesi durumunda dövize yönelebileceğine işaret etti. Döviz talebinin artması da Merkez Bankası’nın çok arzu edeceği bir durum değil. Sektör kaynakları dövize talebin artmaması için artış trendini sürdürse de halen daha reel olarak negatif olan TL mevduat faizinin daha yükselmesi gerektiğini vurguladı. Ekonomistler TL mevduatı cazip kılabilecek faiz oranının yüzde 60-65 seviyeleri olduğunu belirtirken yabancı fon girişlerinin de bu dönemde ekonomi politikalarını sürdürebilmek için kritik önemde olduğunu kaydetti. Elbette dalgalı bir seyir sürdürse de KKM dönüşlerinde çıkışların Borsa İstanbul’a yönelmesi olasılığı da bulunuyor.
İKİ FAİZ ARASINDAKİ MAKAS AÇILACAK
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler, KKM’den kademeli çıkış adımlarının devamı niteliğinde alınan bir karar olduğunu dile getirerek “Politika faizi bir alt sınırdı, şimdi bankalar onun da altında faiz önerebilecek. Bu sayede faiz cazibesini azaltarak KKM’den çıkışları hızlandırmak amaçlıyorlar. Eşanlı olarak, düz TL mevduat faizleri de artmaya devam edeceğinden iki faiz arasındaki makas iyice açılacaktır. Yine de, TL mevduata geçirmek için insanları mevduat faizlerini enfl asyon beklentilerine yaklaştıracak lazım. O da aslında yüzde 60-65 gibi duruyor” diye konuştu. Gönençler, KKM’den çıkan paranın dövize dönme riskinin de bulunduğuna işaret ederek “TCMB’nin bu kararı alması potansiyel döviz talebini karşılaşabileceğini düşündüğü şeklinde de yorumlanabilir” dedi.