Dünya Altın Konseyi (WGC) “Altının uzun vadeli beklenen getirisi” raporunda, altının hem enfl asyon hem de düşük riskli faiz getirisine kıyasla performansını değerlendirdi. Raporda altının portföy riskini yönetmeye olan katkısının ve değer muhafaza etme vasıflarının çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu bildirildi. Rapora göre, altın, 1971- 2023 yılları arasında ortalama yıllık bileşik getiri olarak dolar cinsinden %8, ABD Tüketici Fiyat Endeksi'ne (TÜFE) karşı %4 ve 3 ay vadeli ABD devlet tahvili karşısında %4,4 olmak üzere hem enflasyona hem de düşük riskli faiz oranına kıyasla önemli ölçüde iyi bir performans gösterdi. Raporda, bu tür getirilerin şans faktöründen kaynaklanma olasılığının çok düşük olduğu vurgulandı.
Raporda altına yönelik ikinci bulgu, üreticilerin altın fiyatlarını madencilik maliyetlerine bağlayarak marjinal fiyat belirleyicileri olduğunu iddia etmesi oldu. Ancak, madencilerin altın fiyatları yükseldiğinde daha yüksek maliyetli yatakları çıkardıkları, fiyatlar düştüğünde ise bu yatakların çıkarılmasını durdurdukları belirtildi. Bu nedenle nedenselliğin, araştırmaların aksine, ters yönde işlediği savunuldu.
Küresel GSYH ile uyumlu getiri
Altının son 50 yılda enflasyonun önemli ölçüde üzerinde bir getiri sağladığının bildirildiği raporda, bu getirinin küresel GSYH ile uyumlu olduğu açıklandı. Raporda, altının portföy risk yönetimi ve değer koruma açısından önemli katkılar sunduğu, ancak portföy getirisine katkısının daha az belirgin olduğu belirtildi. Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik mevcut yaklaşımların diğer varlık sınıflarına göre daha az sağlam olduğu ifade edildi. Son 50 yıllık verilere dayanan yeni bir yaklaşımla, altının uzun vadeli performansının enflasyonun oldukça üzerinde olduğu ve finansal piyasa yatırımcılarının kısa vadede fiyatları etkilerken, uzun vadede daha az baskın oldukları kaydedildi.
Son olarak, büyük miktardaki çıkarılmış altın stoğunun, her yıl stoğa %2'den az katkıda bulunan primer üretimle rekabet ettiği ifade edildi. Bu stoğun, piyasaya geri dönemeye hazır sürekli büyüyen bir kaynak oluşturduğu vurgulandı. Bu durumun, altın fiyatını yalnızca üretime karşı daha az duyarlı hale getirmekle kalmadığı, aynı zamanda altını diğer emtialardan önemli ölçüde farklılaştırdığı belirtildi.
■ ECB KARARI ALTINI YÜKSELTTİ
Ons altın, yükseliş eğilimini korurken perşembe günü 2.688 dolara kadar yükselerek yeni rekor seviyesini belirlemişti. Öğleden sonraki işlemlerde zirve sonrası, ECB’nin faiz kararı ve ardından ABD’de Perakende Satışlar ve İşsizlik Başvuruları verilerine kadar 2.673 dolara kadar kısmen gerilemişti. ECB, beklentiler doğrultusunda 3 temel faiz oranını 25 baz puan indirdi. ABD’de perakende satışlar beklentilerin üzerinde %0,5 artarken, işsizlik başvuruları 241 bin artışla beklentiler doğrultusunda gerçekleşti. Bu verilerin ardından altın yönünü yeniden yukarı çevirdi ve perşembe akşam saatlerine doğru 2.680 dolar bandında hareket etmeye başladı.
■ Altın fiyatları yeni rekor seviyeye ulaştı
İsrail'in Hamas şefi Yahya Sinvar'ı öldürdüğünü açıklamasının ardından Orta Doğu da dahil olmak üzere jeopolitik belirsizliğin arttığı bir dönemde yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri emtiaya hücum etmesiylealtın fi yatları 18 Ekim'de 2.700 doların üzerine çıkarak rekor kırdı. İsrail'in Gazze'de Hamas'la ve son olarak Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'la savaştığı Orta Doğu'daki kriz ve İran'ı da içine alabilecek bölge çapında bir savaş endişesi piyasaları tedirgin ediyor. Külçe altın Asya'daki erken işlemlerde tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.704,89 dolara ulaşarak 17 Ekim'de gördüğü 2.688,83 dolarlık bir önceki rekorunu kırdı. Altın, merkez bankalarının faiz oranlarını düşürme hamleleriyle yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 30 değer kazanarak zaten yükselişteydi ve bu da emtiayı yatırımcılar için daha cazip bir varlık haline getirdi. Ukrayna'da uzun süredir devam eden savaşla ilgili endişeler de daha güvenli yatırımlara olan arzuyu arttırdı. Çin'den gelen zayıf büyüme verileri de piyasa duyarlılığını olumsuz etkiledi.