İBRAHİM EKİNCİ
Türkiye’nin fikri mülkiyet ihracatı 2024’te 536 milyon dolar oldu. Fikri mülkiyet ihracatının kayıtlara girecek kadar büyüdüğü ilk yıl, 2013’te ihracat 102 milyon dolardı. 11 yılda 536 milyon dolara gelebildi. 2024’te ithalatı ise 3.7 milyar dolar. İthalat, ihracatın 8 katına geliyor. 2017 yılında küresel fikri mülkiyet ihracatında ABD’nin 128 milyar dolar, Hollanda’nın 55 milyar dolar, Japonya’nın 42 milyar dolar, Almanya’nın 20 milyar dolar yıllık gelir elde ettiği belirtiliyor. Türkiye’nin 2017 itibariyle ihracatı 112 milyon dolar!
Bilindiği gibi, “Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları” ihracatı Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi tablosundan “Fikri Mülkiyet Hakları Kullanım Ücretleri” satırında izlenebiliyor. Bu kalemde kayda giren gelirlerin tanımı şöyle: “Telif Hakları veya Fikri haklar diye de anılan ‘Fikri Mülkiyet’, bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakların tamamını ve komşu haklarını ifade eder. “Sınaî Mülkiyet” ise sanayide ve tarımdaki buluşların, sahipleri adına tescil edilmesini ve böylece ilk uygulayıcıların ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan gayri maddi hakları ifade ediyor. Fikri ve sınaî mülkiyet hakları genellikle yedi temel grup içinde ele alınıyor: Fikir-Sanat eserleri, Entegre Devre Topografyaları, Yeni Bitki Çeşitleri Üzerindeki Islahçı Haklar, Patent, Endüstriyel Tasarım, Coğrafi İşaretler ve Marka.
İnovasyon sırası BAE’nin gerisinde
Dünya Fikri Haklar Örgütü (World Intellectual Property Organization) tarafından her yıl yayınlanan Küresel İnovasyon Endeksi’nde (2023) Türkiye 2 basamak gerileyerek 39. sırada yer almıştı. Bu sıralama ile “orta gelirli ülkeler” sınıfında performansı artanlar arasında ancak Estonya (16), Malta (25), Güney Kıbrıs (27) hatta BAE (32), Slovenya (33), Letonya (34), Bulgaristan (38) gibi ülkeler Türkiye’nin önünde. Gün Avukatlık Bürosundan Av. Zeynep Seda Alhas’ın makalesinde geçen bilgilere göre, OECD ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’nin (EUIPO) 2021 tarihli son “Taklit ve Korsan Mal Ticaretinde Eğilimler” raporu doğrultusunda Türkiye, sahte ürün ticaretinde dünya markası haline gelmiş görünüyor. Alhas, “Raporda açıklanan verilere göre, global sahte ürün ticareti 464 milyar Amerikan Doları’na ulaşmış durumda. Çin ve Hong Kong sahte ürün ticaretinde zirveyi sırtlayan ilk 2 pazar yeri iken Türkiye üçüncü sırada onları takip ediyor. İlgili kurumların önceki yıllara ilişkin raporları birlikte değerlendirildiğinde şaşırtıcı ancak sürpriz olarak değerlendirilemeyecek bir sonuç bizi bekliyor: Global sahte ürün ticaretinde ilk iki ülkenin payı azalırken Türkiye’nin payında son 3 yılda 3 katlık bir artış gerçekleşmiş durumda.”