İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Avrupa ve Asya Zirvesi kapsamındaki “İş Dünyasında Kadınlar” paneli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve WCF Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, oda sistemlerinde kadınların temsilinin nasıl artırabileceği konusunda istişare etmek için bir araya geldiklerini ifade etti. WCF ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB bünyesinde kadın girişimciler kurulunun kurulduğunu belirterek, “Hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en büyük kadın girişimciler ağı haline getirdik. Bu sayede Türkiye’deki kadın girişimci oranını son 20 yılda iki katına çıkardık” dedi.
Hisarcıklıoğlu, WCF Başkanı olarak görev yaptığı süre boyunca ana hedeflerinden birinin kadınları daha görünür kılmak ve güçlendirmek olduğunu söyledi. TOBB bünyesinde kadın girişimciler kurulunun kurulduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en büyük kadın girişimciler ağı haline getirdik. Bu sayede Türkiye’deki kadın girişimci oranını son 20 yılda iki katına çıkardık” dedi.
Oda sistemi içinde kadın sayısı artıyor
Hisarcıklıoğlu, Türk oda sistemi içinde kadın başkan ve yönetim kurulu üyesi sayısının hızla artmasını sağladıklarını belirterek, “Tüm bu olumlu gelişmeleri sağlayanlar, bu salondaki kadın girişimci kurullarımızın başkan ve üyeleridir. Her birini azimli ve özverili çalışmalarından dolayı kutluyorum. Onlarla gurur duyuyorum. Bugün önemli bir çalışmaya daha imza atıyorlar. Bu, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ile Mısır Ekonomik İş Kadınları Konseyi arasında bir Mutabakat Zaptı. Her iki taraf da ilişkileri güçlendirmeyi, kadın girişimciliği ve kadın istihdamı alanında karşılıklı işbirlikleri geliştirmeyi arzu ediyor. Her iki taraf da kadın girişimcilerin çeşitli sektörlerden daha fazla pay alabilmeleri için eğitim, mentorluk ve danışmanlık faaliyetlerini içeren ortak projeler yürütecek. Her iki tarafı da bu doğru vizyonlarından dolayı içtenlikle kutluyorum” değerlendirmesine bulundu.
Kadınların ekonomik büyüme için vazgeçilmez olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Araştırmalar kadınların ekonomik ve siyasi olarak güçlenmesinin ulusların ekonomik refahının artmasına yol açtığını gösteriyor. Bu da kadınların ekonomik hayata katılımının ne kadar etkili olabileceğine işaret ediyor” dedi.
En büyük sorunlar “enflasyon” ve “nitelikli iş gücü eksikliği”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) ev sahipliğinde 62 ülkeden 800’den fazla iş insanının katılımıyla düzenlenen zirve kapsamında, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) ve WCF tarafından hazırlanan “ICC Dünya Odalar Federasyonu Küresel Ekonomik Görünüm Anketi” başlıklı raporun çıktıları katılımcılar ile paylaşıldı. Dünya genelinde global gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 90’ını temsil eden 96 ülkeden 210 oda temsilcisi ile yapılan araştırma önemli sonuçlar ortaya koydu:
▶İş dünyasının yüzde 71’i gelecek 12 ayda fiyatların ılımlı bir şekilde artmasını bekliyor. Yüzde 14’ü fiyatların daha hızlı artacağını öngörürken, yüzde 13’ü fiyatların aynı kalacağını, sadece yüzde 3’ü ılımlı bir şekilde gerileyeceğini düşünüyor.
▶İşletmeler için en önemli sorunların başında “iş gücü veya nitelikli iş gücü eksikliği” geliyor. İkinci sırada “enflasyon” yer alırken, onu “jeopolitik gerginlikler”, “vergilendirme” ve “finansal sorunlar” takip ediyor.
▶İş dünyasının yüzde 66’sı yapay zekayı dengeli yönetilmesi gereken hem risk hem de fırsat olarak değerlendirirken, yüzde 23’ü büyüme ve inovasyon için bir fırsat olarak, yüzde 10’u yönetilmesi gereken önemli bir risk olarak görüyor.
▶“Ülkenizde finansal katılımın önündeki en büyük engeller nelerdir?” sorusuna tüm bölgelerin birinci yanıtı “ekonomik belirsizlik” olurken, sadece az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler için değil, gelişmiş ülkeler için de aynı problem öne çıkıyor.
▶“Bir yıl içinde satış gelirlerinizin nasıl değişmesini bekliyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine, katılımcıların yüzde 50’si düşük seviyede de olsa artacağını, yüzde 30’u ise değişmeyeceğine dair görüş bildirdi.
▶Araştırma, enflasyonun maliyetleri hızla artırdığını ve tedarik zincirlerini bozduğunu, böylece tüm bölgelerde operasyon maliyetlerinin yükseldiğini, işçi ücretleri üzerindeki baskının arttığını ve tedarik zincirlerinin bozulmasına neden olduğunu gösteriyor.